CHP saflarından "Değişim - dönüşüm" sesleri yükseliyor. Bu "değişim"den "devrim" bekleyenler de yok değil. "Değişim"in, "devrim"in adresi Muharrem İnce. "Değişim"in ilk adımı olabilecek olağanüstü kurultay için gerekli 625 imzanın 450'sinin toplandığı, değişim cephesi sözcülerinden Yaşar Tüzün tarafından ifade edildi. 30 Temmuz'a kadar 625'in üzerinde imza toplanır, seçimli olağanüstü kurultay toplanırsa, bu Muharrem İnce'nin CHP'ye genel başkan olacağı anlamına da gelir.

BEKLEME MODUNDALAR

İmza sayısının dün itibarıyla 450'yi geçmiş olması 30 Temmuz'a kadar 625 rakamına da ulaşılacağı anlamına gelir. Antalya'daki havadan bizim çıkardığımız sonuç bu. Antalya'da milletvekilleri dışında 28 kurultay üyesi bulunuyor. Benim istihbaratım, oy sayısı artarsa bu isimlerin yarıdan çoğunun "değişim" yönünde hareket edeceğini telkin ediyor. İmza vermeyen epey sayıdaki kurultay delegesi, bir süre bekleyip, işin ne yönde seyredeceğini görme, ona göre tavır belirleme modunda. Parti tabanındaki durum da benzer bir görüntü arz ediyor.

İNCE'YLE DEĞİŞİM GELİR Mİ?

CHP'de Muharrem İnce'nin genel başkanlığı ile bir değişim, bur devrim gerçekleşir mi?

İnce'nin 24 Haziran öncesindeki bir aylık süreçte gösterdiği performans, CHP tabanında bu yönde bir güven ve inanç yarattı. İnce'nin 24 Haziran akşamı ve sonrası performansı ise biraz tartışmalı. CHP tabanındaki, "Muharrem İnce acaba aynı performansı bundan sonra da devam ettirebilir mi? Siyaset uzun mesafeli, uzun süreli bir koşu. Bu koşuyu aynı tempo da sürdürebilir mi? Genel başkan olmadan önce Kılıçdaroğlu'nun performansı da çok çok iyiydi. Yıllar geçtikçe Kılıçdaroğlu'nun liderliğine duyulan güven, yerini hayal kırıklığına bıraktı. Muharrem İnce'de de tarih bu yönde mi tekkerrür eder?" kaygısını da atlamamak gerekir.

SORUN LİDERLİKTE Mİ?

Olaya CHP'nin sorununu liderlik sorunuymuş gibi bakmak, partiye olumlu yönde etki edecek bir lider değişimi, CHP'nin seçim kazanma derdine ne kadar ilaç olabilir? Bana CHP'nin asıl çıkmazı burada gibi görünüyor. Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP yönetimi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarıyı milliyetçi muhafazakâr kesimden (ç)alacağı oylara endeksledi; Ekmeleddin İhsanoğlu, Abdullah Gül odaklı arayışlar içine girdi. HDP'li milletvekillerinin Meclis dışı bırakılmasına yönelik dokunulmazlık oylamasında, Suriye politikasını çıkmaza sokan "harekât"larda iktidar partisine destek vererek; Güneydoğu'da olup bitenlere sessiz kalarak milliyetçi kesimden oy devşireceğini sanırken, milliyetçiliği "sözde değil özde" düstur edinmiş partilere oylar hediye etti.

RÜZGÂR HANGİ YÖNE ESECEK?

CHP'nin iktidar olmak için Ecevitli CHP'den bu yana denemediği tek politika olarak sosyal demokrasi kaldı. İnönü sonrası CHP'yi iktidara taşıyan tek politika sosyal demokrasi olmuştu. Muharrem İnce'yle gelen değişim ya da devrim, CHP'de sosyal demokratik bir rüzgâr estirebilir mi? CHP'deki değişim rüzgarı, sosyal demokrasiden yana esen bir dönüşüm getirebilir mi? İnce'nin siyasi geçmişi konusunda çok bilgim olmadığı için bu konuda benim söyleyecek çok az şeyim var.