"Manavgatlı dostlarım sosyal medya sayfalarında Manavgat Belediyesi tarafından yapılan Yılbaşı ışıklandırmasıyla ilgili fotoğrafları paylaşmış. Manavgat tam bir rüya şehir haline getirilmiş. Irmak kenarları, köprüler, parklar, ağaçlar, caddeler, sokaklar, ışıl ışıl. Manavgat ışıl ışıl ışıldayan bir şehir olmuş. Böylesine bir güzelliğe imza atan Manavgat Belediyesini, Manavgat halkını kutlamak gerekir. Antalya, Manavgat'ın tersine bir ölü şehir görünümünde. Savaş olmuş, bir felaket yaşanmış da, insanlar meydanları, caddeleri, çarşıyı pazarı terk etmiş gibi. Gökyüzünü kara bulutlar kaplamış; nemden yüz metre ilerisi görünmez; dumanlar, sisler içinde; yarı karanlık, buğulu, boğuk, mutsuz bir şehir. Mutsuzluğun kadın kılığına, erkek kılığına bürünüp dolaştığı bir şehir. Böylesine kasvetli bir şehri bize sunanlara nazire yaparcasına, ikinci üçüncü dublemizin ardından "Ne olacak bu memleketin hali" türünden tümceleri dilimize dolayıp durarak Yılbaşını kutlayacağız. Karamsar tablolar çizip, kötücül senaryolar üreteceğiz. Neşelenmek, eğlenmek, sevdiklerimizle, yılda bir gün karnaval havasında bir gün geçirmek bize çok görülüyorsa, elimizden başka ne gelir? Yeni yıla girerken kenti karanlığa boğanlar bunu isteseler de, biz böyle yapmayacağız." "Haksızlık ediyorsun, Büyükşehir Belediyemiz Antalya'da da yılbaşı aydınlatması yapıyor" dediğinizi duyar gibiyim. Haksızlık etmiyorum, zira bu satırlar geçtiğimiz yıl yılbaşı öncesinde yazdığım yazıdan alınma. Kent merkezini, ana caddelerimizi, geçtiğimiz yılın buğulu puslu atmosferinden kurtaran Başkan Böcek ve ekibine teşekkür ederiz.

DİNİ BİR KUTLAMA DEĞİL

Yılbaşını Noel ya da başka bir "gayrimüslim" bayramı ya da günü adına kutlayan bir müslime, bir deiste, bir ateiste bugüne kadar rastlamış değiliz. Türkiye 1925 yılında Miladi takvime geçti, 1926 yılından beri de 1 Ocak yeni yılın başlangıcı kabul edilir, kutlanır. Sanayisi, tarımı, kültürü, edebiyatı, sanatı gelişmiş ülkelerin çoğunluğunun miladi takvimi kullandığı bir yerde Türkiye'nin Hicri takvimde ısrar etmesi anlamsız olurdu. Dünya genelinde, en yaygın olarak kullanılan miladi takvim, bir yıl içerisinde 10.8 saniyelik hata ile en doğru kabul edilen takvimdir. Hicri takvimde bu nedenle de takılıp kalamazdık.

BİRLİKTE EĞLENECEĞİZ

Ekonomik zorlamalar bugün Suudi Arabistan'ı bile miladi takvim kullanmaya zorlamakta. Suudi Arabistan ücret ödemeleriyle ilgili pragmatik bir amaca yönelik de olsa, ekonomik konularda miladi takvimden yararlanmaya başlamış bulunuyor. 1 Ocak'ın Hazreti İsa'nın doğum günü olması da tartışmalı. Kaldı ki öyle bile olsa, Türkiye'de kutlanan Yılbaşı, yeni yıla girilen ilk günün kutlanmasıdır. Müslimi, gayrimüslimi, deisti, ateisti, Yılbaşını kutlayan herkes, bu günü bu mantıkla kutlamaktadır. Toplumların kutsallık atfettiği bayramlar gibi, sırf eğlenmek için var ettiği bayramlar, festivaller, karnavallar da vardır. Yılbaşı olarak kutlanan gün bu tür günlerden biri olarak, küresel ölçekte 7'den 70'e herkesin bir araya geldiği, herkesi her şeyi unutup eğlenme temelinde bir araya getiren, birbiriyle dost kılan bir gün. Antalya'yı karanlığa boğanların, Antalyalının ruhunu karartmaya gücünün yetmeyeceği bir kez daha ortaya çıktı. Caddede, sokakta, restoranda, barda, evimizde, kulübemizde, her nerede olursa olsun, güzel duygularla dolu kadehlerimizi, sağlık, neşe, sevinç, barış, kardeşlik adına kaldırıp, hep birlikte eğleneceğiz.