Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen'in projelerini anlattığı toplantısı, sadece CHP'lilerin değil, farklı partilerden, farklı görüşlerden Manavgatlıların da ilgi gösterdiği bir toplantı oldu. Atatürk Kültür Merkezi'nin büyük salonunu dolduran Manavgatlılar, Sözen'e verdikleri desteği, konuşma aralarında ve konuşma bitimindeki uzun alkışlarlarıyla ifade ettiler. DEĞİŞİM GURUR VERİCİ Sözen, dört bölüm halinde yaptığı konuşmasının ilk bölümünü siyasi tahlillere, seçim süreciyle ilgili düşüncelerini aktarmaya ayırdı. Konuşmasının ikinci ve üçüncü bölümlerinde, gerçekleştirilen, ihale aşamasında olan ve sosyal belediyecilik kapsamında ele alınması gereken projeleri hakkında bilgiler verdi. Sözen'in 1,5 saatlik konuşması içinde yatırımlara ayrılan süre, her bir projeyi bir cümleyle geçmesine rağmen, bir saate yakın sürdü. Sözen, geçtiğimiz aylarda da projelerini tek tek gezdirip gazetecilere tanıttığı bir basın turu düzenlemişti. O gezide ben de yer aldım, eski bir Manavgatlı olarak Manavgat'taki değişimden gurur duydum. Sözen'in konuşmalarında olduğu gibi; tanıtım materyalleri, tanıtım müziklerinde de en çok geçen sözcük "keyif"ti. Irmak kenarı rekreasyon alanları, meydanları, yolları, kaldırımları ve parklarıyla Manavgat kelimenin gerçek anlamında keyifli bir kent olmuş. DERSİNE İYİ ÇALIŞMIŞ Politikacılar ve yerel yöneticilerde şimdilerde tabletten okuyarak konuşmak moda oldu. Şükrü Sözen 1,5 saatlik konuşmasını irticalen yaptı, hiç kekelemedi. Projelerini bittikten sonra gidip görmek yerine devam sürecinde tek tek takip ettiği, onları bütün yönleriyle tek bir cümleyle ifade edebilmesinden belliydi. Manavgat'ta, dersine iyi çalışmış; ne yaptığını, ne yapacağını bilen; Manavgat'ın ihtiyaçlarına vakıf bir belediye başkanı var. Manavgat halkının önemli bir bölümü, bunun farkında olduğunu AKM'yi çınlatan alkışlarıyla belli etti. İktidar çevreleri bunun farkında mı, derseniz; Sözen konuşmasının son bölümünü buna ayırdı. İKTİDAR 'İLGİ'Sİ "Bir yanda müfettişlerin hiç uğramadığı belediyeler, diğer yanda haftada birkaç müfettişin denetime geldiği Manavgat belediyesi..." Sözen, iktidar cephesinin kendisine olan "ilgisi" için bu ifadeleri kullandı. "Manavgat'a hizmet etmeyi kısır kasaba siyaseti zanneden insanlar, kendilerini yetki noktasında zannedenler, kendini siyasetçi olarak addedip kendilerini toplumun üstünde, kaf dağında görenler, bizimle ilgili verilen soruşturma izin kâğıtlarını basına paslayarak ulusal basında çıkmasını siyaset zannediyorlar" dedi. KEŞKE BÖYLE OLMASA Bu tür baskılar, algı operasyonları, sadece Manavgat Belediyesi'ne reva görülen olgular değil. Muhalif partilerin yönetimde olduğu tüm belediyeler, Sözen'in "Biz bu filmi daha önce görmüştük" dediği durumla yüz yüze geldiler; gelmeye devam ediyorlar. İktidar sahiplerinin bu tutumunda, gün gelir, "Alma mazlumun ahını..." kuralı işlemeye başlar. Keşke böyle olmasa, Şükrü Sözen gibi başarılı başkanları kendi başkanı gibi, iktidar sahipleri de desteklese, iktidarın el değiştirdiği seçim dönemlerinin ardından bu kısır döngüyü yaşamak zorunda kalmasak.