2000 ya da 2001 yılının haziran ayı başları. Bir arkadaşım pikniğe davet etti; "Seni Antalya'nın en temiz sahiline götüreceğim" dedi ve ekledi: "Seni götüreceğim yer aynı zamanda Antalya'nın en güzel piknik alanı". Gazipaşa'dan Lara'ya Antalya'nın doğu sahillerini iyi bildiğimi söyleyebilirim; 180 kilometrelik sahil her bölümü bir diğeri kadar temiz ve güzeldir. Konyaaltı Sahili de onlardan geri kalmaz. Yine de Antalya sahillerinin en güzel noktası söz konusu olduğunda benim favorim Manavgat Irmağı'nın denizle birleştiği yerdir. Tekne ve insan trafiği, hoyrat kullanım, kadir kıymet bilmezlik eski masumiyetini kaybettirmiş olsa da, ırmakla deniz arasında uzanan Manavgatlıların "Boğaz" dediği o sahil Antalya sahillerinin diğer bölümlerinden farklıdır. Akdeniz'in tuzuyla meşhur sularından çıkıp beş on metre koşarak Manavgat Irmağının buz gibi sularına atlayıp serinlemekten aldığınız keyfi dünyanın çok az yerinde yaşayabilirdiniz. 'OHOO' DEDİ ARKADAŞIM "Söyle bakayım" dedim arkadaşıma, "Neresi beni götüreceğin sahil?". "Kındılçeşme" dedi arkadaşım, gururlanarak. Gidip görünce kararımı verdim: Antalya'nın en güzel iki sahilinden biri Kındılçeşme. Çam ağaçlarıyla çevrili küçük bir koy, tertemiz kumlar, pırıl pırıl bir deniz. Devlet babanın kamp alanı olarak düzenlediği, çadırınızı kapıp geceleri de konaklayabileceğiniz güzel mi güzel bir kamp alanı. Aradan birkaç yıl geçti; bu kez ben davet ettim arkadaşımı. "Gel" dedim, "Bu kez de ben seni götüreyim Kındılçeşme'ye". "Ohoo" diye cevap verdi arkadaşım; "Orayı rantçılar kapalı çok oldu". SÖZLEŞME FESHEDİLDİ Kındılçeşme'yi 2004 yılında özel bir firmaya ihale etmişler. Çevresini duvarlarla çeviren firma sahipleri; kamp alanına lüks bungalovlar yerleştirip, orta ve alt gelir grubundan insanların konaklayıp, geceleyebileceği alanı, üst gelir gruplarına yönelik günübirlik kullanım alanına dönüştürmüş. Bu alan, bu alanda her yıl kamp kurup tatil yapmayı alışkanlık haline getiren 12 kamçı, Antalya Barosu ve Mimarlar Odası tarafından yargıya taşındı. Danıştay'dan plan iptal, yerel mahkemeden inşaat ruhsatı iptal kararı çıktı; ama uygulanmadı. İşletme süresi 2016 yılında bitmesine rağmen firma buradaki faaliyetlerine devam etti. Davacılar, yargı sürecini yürütmenin durdurulması talebiyle ikinci kez başlattılar. Tepkiler o kadar çoğaldı ki, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü firmayla olan sözleşmelerini feshetmek zorunda kaldı. 'SİZE RAĞMEN KURTULDU' Milli Park Müdürlüğü'nün fesih gerekçesi "kaçak inşaat faaliyetleri". "Kaçak inşaat faaliyetleri" yeni bir olgu olsaydı, Milli Park Müdürlüğü'nün fesihle ilgili zamanlaması anlayışla karşılanabilirdi. Oysa burada kaç yıldır Danıştay kararına rağmen yürütülen kaçak bir faaliyet var. Milli Park Müdürlüğü'nün fesih kararı belli ki iktidar temsilcilerinin işareti sonucu gündeme geldi. Kemer'de çıkan yerel bir gazetede Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç'in "konuyu yakından takip ettikleri" belirtildi. Davacıların avukatı Tuncay Koç, durumun böyle olmadığını belirtti ve "Size rağmen Kındılçeşme kurtuldu" dedi. TEŞEKKÜR ETTİKLERİMİZ Kındılçeşme nihayet tahliye ediliyor. Bu tahliyenin kahramanları Aynur Korkmaz ve 11 kamçı arkadaşı, Avukat Tuncay Koç, Avukat Sevda Mesci, Antalya Mimarlar odası, Antalya Barosu, Kemer Sivil Toplum Platformu üyeleri, Kemer Doğa Dostları, Kemer İş Adamları Derneği, Kemer Esnafları ve Turizmcileri Derneği, Kemer Küçük Sanayi Kooperatifi, Teşekkürler Kemer Yörükler Derneği, Kuzdere Gönüllüleri, Kemer'deki katılımcı dernekler, doğaseverler ve duyarlı devlet memurlarıdır. Hepsine, her birine ayrı ayrı teşekkürler. Kındılçeşme halka açıldığında ilk ziyaretçilerinden biri de ben olacağım.