CHP İlçe kongreleri öncesindeki yazılarımızda, seçim yarışına egemen olan birlik beraberlik görüntüsüne vurgu yapmıştık. Önceki yıllarda yapılan seçimlere partinin etkili yetkili isimleri ya da belediye başkanlarının müdahalesi, en çok dillendirilen konular arasındaydı. Muratpaşa'da Altan Kızıltan - Hasan Öder - Ali Gültiken ittifakından seçim sürecinde "başkan vesayeti"ne göndermede bulunan eleştiriler, seçimin ardından yerini dostluk dayanışma söylemlerine bıraktı. Seçim sonrasında Kepez'de esen hava da bu yöndeydi. CHP Antalya'da merkez ilçeler bazında çatlak ses bir tek Konyaaltı'nda çıktı. 'BAŞKANLIK YARIŞI' İDDALARI CHP Konyaaltı'nda seçim listelerini "başkanlık yarışı"yla ilişkilendirenlerin sayısı hiç de az değil. Bu kesime göre 192 - 192 berabere kalan Duruk ile Mısırlıoğlu değil; Büyükşehir adaylığı için adı geçen isimler. Orun Duruk'un kutbuna Muhittin Böcek'in, Mısırlıoğlu'nun kutbuna Çetin Osman Budak'ın ismi yerleştiriliyor. Olaya böyle bakanlar, bu "yarış"ta Onur Duruk'un isminin Muhittin Böcek'le ilişkilendirilmesinin Duruk'a oy kazandırmak bir yana oy kaybettirdiğini savunuyorlar. Tersini savunanlara göreyse, Onur Duruk'un başarısının altında meclis üyesi olması yanında Böcek'in desteğine sahip olması yatıyor. Duruk, bu tür söylentilerin kendisini rahatsız ettiğini, listesinde her kesimden partiliye yer verdiğini söylüyor. BAZI ALGILAR GÜVENSİZLİK NEDENİ Ümit Uysal ya da Çetin Osman Budak'ın, il ya da ilçe başkanlarıyla ilgili herhangi bir destek sözü telaffuz ettiği şimdiye dek duyulmadı. Ümit Uysal, özellikle, bu konularla ilgili tarafsızlığını yüksek sesle dile getirdi. Yine de, il başkanlığında Budak'ın Ahmet Kumbul'u, Uysal'ın Vahap Tuncer'i desteklediğinden söz ediliyor. Bu tür algılar, seçimden yenik çıkan çevrelerde alınganlık ve güvensizliğe neden oluyor. TUHAFLIĞIN BİR BAŞKA TÜRÜ YSK'nın kararı sonucu Konyaaltı'nda bir tuhaf durum daha ortaya çıktı. CHP'de milletvekilliği, belediye başkanlığı, meclis üyeliği, il - ilçe yöneticiliği, Antalya'da meslek odası başkanlığı yapmış Feridun Fikret Baloğlu, Nail Kamacı, Muhttin Böcek, Ertuğrul Ünal, İlhan Buğdaycı, Şefik Dirgen, İbrahim Koç, Erdal Küsken, Enver Barış gibi isimler delege olarak il seçimlerinde oy kullanamayacaklar. Mısırlıoğlu'nun listesinde bu isimlerin yer almamasının "radikal" bir tercihten kaynaklanmış olabileceğini düşünsek bile, (ki, her iki listede de "merkezci", "solcu", "Baykalcı", vb. isimler mevcut), bu isimlerden hiç değilse bazılarının nezaket gereği delege listesinde yer alması gerekmez miydi? Semih Esen'in her iki listede yer almamasının hikmeti garibesi de daha az sorunlu değil. NE OLABİLİR? Konyaaltı'nda mevcut durumda iki alternatif üzerinde karar kılınabilir: Onur Duruk'un başkanlıktan istifa edip yönetim kuruluna seçilenlerin kendi aralarından başkan seçerek yola devam etmesi ya da Duruk'un başkanlığında mevcut üyelerle yola devam edilmesi. Yeniden seçime gitmek bir başka tercih olabilir; benim düşüncem en doğru tercihin bu sonuncusu olduğu yönündedir.