CHP Muratpaşa İlçe Başkanlığına adaylığını koyan Hasan Şahin'in Bilgehan Otel'de verdiği kahvaltıya katıldık. Adaylık açıklamasını yaptığı toplantıya olduğu gibi, bu toplantıya da katılım son derece yüksekti. Sohbet ettiğim partililer her iki toplantıya da gösterilen bu ilginin Hasan Şahin'in seçimi rahat kazanacağına işaret ettiğini söylüyorlardı. KIZILTAN'IN TOPLANTISI DA KALABALIKTI CHP Muratpaşa'nın diğer başkan adayı Altan Kızıltan'ın adaylık açıklaması yaptığı toplantıya da katılmıştım. Kapalı salonda yapılan o toplantı da oldukça kalabalıktı. Geçtiğimiz hafta röportaj için Kızıltan'ın bürosuna gittim. Kızıltan'ın adaylığı üzerinde birleşen Hasan Öder ve Ali Gülkanat da oradaydılar. Kızıltan, Öder ve Gülkanat aynı yönetim için hararetli bir şekilde çalışma yürütüyorlar; birlik bütünlüğün, güçleri birleştirmiş olmanın kendilerine seçim başarısı getireceğine inanıyorlar. 'MÜCADELEMİZ AKP İKTİDARIYLA' Hasan Şahin ve Altan Kızıltan'ın konuşmalarında diğerini eleştiren cümlelere hemen hiç rastlamıyorsunuz. Her iki konuşmacı da "Seçimi kim kazanırsa kazansın 2019 seçimi için birlikte, uyum içinde çalışmaya devam edeceğiz" cümlesini kurmadan konuşmasını bitirmiyor. Muratpaşa İlçe Başkanı Ahmet Kumbul da yaptığı kısa konuşmada hem il hem ilçe seçimi için yoldaşlık, dostluk, dayanışma idealini her şeyin üzerinde tutacaklarını belirterek, "Bizim mücadelemiz birbirimizle değil, AKP iktidarıyla" vurgusunda bulundu. 2019 VURGUSU CHP il ve ilçe adaylarıyla ilgili belediye başkanları, milletvekilleri ve diğer hatırlı kişiler belki de ilk kez adayların seçim yarışı içinde gösterdikleri bu birlik beraberlik ortamına uygun bir duruş sergiliyorlar. Baykal'ın rahatsızlığı, "Baykalcılar" adı verilen grubun da bu havaya uygun bir konumda yer almasını getirmiş görünüyor. İşin özeti, CHP'de bütün kesimler 2019 seçimlerine odaklanmış durumda. 2019'un Türkiye için tarihi bir dönüm noktası olacağı inancının, CHP'nin tüm örgütlerinde iç çelişkileri ikinci plana ittiğini gözlemliyoruz. CHP örgütlerindeki birlik beraberlik görüntüsünün farklı telden çalan milletvekilleri, parti yöneticileri arasında da egemen olmaya başlaması işin bir başka yanı. 2019 DÖNÜM NOKTASI OLSUN Türkiye'nin dış dünyada neredeyse tüm itibarını kaybettiği, müttefikleri ve komşularıyla ülkeyi, vatandaşlarını birbirleriyle savaş ortamına soktuğu; yasama, yürütme ve yargının inanılırlık ve güvenilirliğini yitirdiği; laik yaşamın, laik eğitimin tehdit altında olduğu içinde yaşadığımız dönemde 2019 yılı, gerçekten de tarihi bir dönüm noktası olma özelliği atfedebileceğimiz bir yıl. Türkiye'nin ulusal, dinsel, cinsel, etnik, kültürel sorunlarına demokratik çözümler üretecek bir iktidara, bir hükümet sistemine ihtiyacı var. CHP'de gözlemlenen bu iç barış, umarız ülke barışı için de bir umut ışığı olur.