Cumhuriyet Halk Partisi, içinde farklı siyasi kanatları barından sosyal demokrat bir kitle partisidir. Sınıf veya bir zümre partisi değildir. Dünyadaki sosyal demokrat muadillerine benzer şekilde CHP içinde de sol, sağ ve merkez kanatlar diğer bir ifade ile liberal, sosyal demokrat, sosyalist, ulusalcı olarak kendini tarif eden, farklı görüşlere sahip birçok kişi vardır. Dünde böyleydi bu, bugün de böyle. Asgari müştereklerde birleşildikten sonra diğer tüm farklılıklar bir zenginliktir, sosyal demokrat bir kitle partisi olmanın doğal bir sonucudur. 1923'ten 1935'e, 1945'ten 1961'e, 1965'ten 1971'e, bugünlere, programatik düzeyde CHP tarihinde birçok kırılmalar yaşanmıştır. Örneğin; Ecevit'in "Atatürk ve Devrimcilik" kitabı zamanında çok ses getirmiş, çeşitli kesimlerin tepkisini çekmiştir. İsmet İnönü'nün "Ortanın Solu" açılımı veya Ecevit'in "demokratik sol" bildirgesi. SHP tarafından hazırlanan Kürt Raporu. Birçok örnek sıralayabiliriz. Tüm bu söylemler, raporlar, program değişiklikleri dönemine göre oldukça radikal olan, ezberleri bozan gelişmeler olarak tarihe geçmiştir. En basit örnek olarak; Denizlerin idamına "evet" oyu verenler arasında sayısı küçümsenmeyecek oranda CHP'li milletvekillerinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Sonuç olarak; CHP bu topraklardaki değişim öncüsü, tartışılması, konuşulması dahi yasaklanan birtakım tabuları yıkan ilerici, devrimci bir partidir. CHP İstanbul İl Başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu üzerinden koparılan fırtına gündemi işgal etmiş durumda. Yukarıdaki tespitlerimiz nazarında konu hakkında şunları söyleyebiliriz: Canan Kaftancıoğlu'nun görüşlerine katılabiliriz veya katılmayabiliriz. Söylemleri doğrudur ve yanlıştır, bu noktaya fazla takılmamak gerekir. Ancak farklı bir görüş beyan etti diye bütünüyle Kaftancıoğlu'nun yok sayılması, havuz medyası tarafından lince uğratılması ve bu linç kampanyasına bazı CHP’lilerin de destek vermesi şiddetle karşı çıkılması gereken bir durumdur. Son olarak; isteyen Mustafa Kemal'in askeri olur; isteyen yoldaşı, yurttaşı, evladı, genci... Mustafa Kemal Paşa kimsenin tekelinde değildir. Mustafa Kemal'in bırakın askeri, tırnağı olamayacak gardrop Atatürkçüleri kadar, Mustafa Kemal'e zarar veren başka kimse yoktur şu ülkede. Hayatı boyunca toplasanız on kitap dahi okumamış, Türkçeyi katletmekle meşgul kişiler; 57 yıllık yaşamında 3 bin 937 kitap okuyan, dil devrimimizin öncüsü, bu toprakların en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Paşa'nın yakasını bıraksınlar artık. Mustafa Kemal Paşa, bu ülkenin ortak değeridir ve öyle de kalacaktır. İBRAHİM UTKU NAR