Fransa'nın bağları ve şaraplarıyla ünlü Burgonya bölgesinde Vosne-Romanée diye 500 nüfuslu bir köy var. Vorse Romanée'de "Grand Cru" adı verilen altı bağ bulunuyor. Bunlardan biri olan 18 dönümlük bağda üretilen Romanée Conti şarabı Vosne-Romanée'i dünyanın en tanınmış yerlerinden biri haline getirmiş. Biyodinamik çiftçilik yapılan, tarım ilacı asla kullanılmayan bu bağda yetiştirilen üzümlerden elde edilen, üzüm kabuklarındaki doğal maya maddeleriyle mayalanarak üretilen Romanée Conti, dünyanın en pahalı birkaç şarabı arasında yer alma yanında şarap uzmanları nezdinde "dünyanın en saygın, en büyüleyici, en çok aranan, müzayedelerde en çok el değiştirip en çok prim yapan şarabı" olarak değer görüyor. Romanée Conti, sadece şarap uzmanları ve zenginlerin değil, halkın da gözdesi. Güzelliğinden ve erişilmezliğinden dolayı halk ona “Kardinal Şarabı” adını vermiş. TEK BAŞINA ALAMAZSINIZ Fransa'nın ünlü şarap markalarının mahzenleri devasa bağlar içinde bulunan görkemli şatoların zeminlerinde bulunuyor. Tanınmış şarap profesyonelleri dışında ziyaretçi kabul etmeyen Romanée Conti'nin mahzeni ise, köyün en alçakgönüllü evlerinden birinin altına kurulmuş. Romanée Conti’nin patronu Aubert de Villaine de alçakgönüllü kişiliğiyle tanınan bir isim. Bu alçakgönüllü adam 18 dönümlük bağında yıllık 6 bin şişe civarında Romanée Conti üretiyor. Paraya kıyıp bir şişe Romanée Conti mi almak istediniz? Yağma yok. Üstünde yazılı bir fiyatı bile olmayan Romanée-Conti, parayı bastıran herkesin satın alabileceği bir şarap değil. Ondan bir şişe alabilmeniz için yanında Grand Cru statüsüne sahip diğer şaraplar Richebourg, Romanee-St. Vivant, Grands Echezeaux ve Echezeaux’tan 2’şer, La Tâche’tan da 3 şişe almanız gerekiyor. “Assortiment” denilen ahşap sandığa konmuş bu 12 şişelik sandığın fiyatı 8-10 bin avro, bugünkü kur üzerinden 37 - 46 bin lira civarında. Romanée Conti'nin "müzayedelerde en çok el değiştirip en çok prim yapan şarabı" olduğunu da söylemiştik. Romanée Conti'yle ilgili müzayede rekor Hong Konglu bir dolar milyonerine ait. Bu şahıs, 12 şişe 1990 için tam 252 bin dolar / bugünkü kur üzerinden 957 bin lira ödemiş. Benzer hikâyeleri olan başka şarap markaları, bu markalara ait yüzbinlerce dolarlık müzayede rakamları da var. ÇETİN VE ÇANDIR UYKUDA MIYDI? Bu işler, merakla, hevesle, emekle, özveriyle oluyor. Bu işi merak edip, bu işe heves edip Antalya'da, Antalya'ya özgü bir "Romanée Conti" yaratmak için dünyanın parasını harcayıp Elmalı'da Likya Şarapları'nın bağlarını ve üretim tesislerini kuran arkadaşlarımız var. Antalya İşadamları Derneği (ANSİAD), Likya Şarapçılık'ın sahibi Burak - Doruk Özkan kardeşlere yılın işadamı ödülü vererek, onlara, özverilerinin, çabalarının boş olmadığını gösterdi. ANFAŞ'ın Uluslararası Gıda ve İçecek Fuarı'ndaki en güzel köşelerden birinde, Antalya ve Türkiye'ye çok önemli şampiyonluklar kazandırmış Likya Şarapları'nın standını görmek kim istemezdi? Dünyada eşi benzeri az bulunan Kalecik Karamızı, Boğazkere'mizi, Öküzgözü'müzü, Narince'mizi; bu üzümlerden üretilen birbirinden değerli şaraplarımızı turizmin başkenti Antalya'daki uluslararası bir fuardan daha iyi nerede tanıtabilirdik? Biz böyle yapmayacağız. Alkollü içkilerin reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağına ilişkin çok sayıda düzenleme yaparak, mevzuat duvarını aşılmaz hale getireceğiz. Devletin koyduğu engeller yetmiyor diyorsak, ANFAŞ yönetiminin yaptığı gibi, durumdan vazife çıkarıp, devletin koymadığı yasakları kendimiz koyup, kendimiz uygulama işgüzarlığına soyunacağız. ANFAŞ yönetiminde ATSO Başkanı Davut Çetin ve ATB Başkanı Ali Çandır gibi vizyon sahibi isimler de var. Bu isimlerin 14 şarap firmasından 13'ünün kenti terk edip gitmesine neden olan bu tür bir işgüzarlığa nasıl ve neden onay verdikleri de merak edilmez mi?