Barcelona'ya gidip gelen arkadaşlarımız Barcelona'lıların artık turiste doyduğundan, turist istemediğinden söz ediyorlar. Öyle görünüyor ki Antalyalılar olarak biz de yakın bir gelecekte "Yeter artık, turist murist istemiyoruz" diyeceğiz. Gerekçelerimiz Barcelona'lılarınkinden farklı olabilir, ama bu cümleyi bir gün kuracağız.
*****
Gün geçmiyor ki şimdiye kadar dokunulmamış ya da en azından bir bölümüne dokunulmuş bir sahilimize 5 yıldızlı otel tahsisini tartışmayalım. Bir iki yıl öncesine kadar Lara Kent Parkı arazisini tartıştık. Ardından Kındılçeşme'yi, Phaselis'i, Kleopatra Koyu'nu, Kaş - Kalkan sahillerini, Gazipaşa Selinus Sahili'ni tartıştık. Şimdi Kadriye ve Belek'te halkın kullanımına ait bir avuç yerin 5 yıldızlı otel işgaline açılması için yapılan plan değişikliklerini tartışıyoruz. Antalya'nın 640 küsur kilometrelik sahili olduğuyla övünüyoruz; bu sahilden halkın kullanımına açık kaç kilometrelik bölüm kaldığından söz etmiyoruz.
*****
640 kilometrelik sahilden halkın kullanımına ayrılmış çok az yer kaldığını, oraların 5 yıldızlı otellere tahsis edilmesinin de an meselesi olduğunu; bunun için planlar, plan değişiklikleri yapıldığını, bugünlerde bunları tartışıyoruz. Üzerinde tartışacak başka yer kalmadığı için bunları tartışıyoruz. "Antalya deniz - kum - güneş turizmine doydu, alternatif turizm alanlarına yönelmeliyiz"; bir yandan bunu diyor, diğer yandan boş bulduğumuz ne kadar sahil parçası varsa beton bloklar dikmeye devam ediyoruz. Belek ve Kadriye sahilleriyle ilgili şu anda tartıştığımız sorun, böyle bir sorun.
*****
Çoğu bir mimarlık ucubesi olan, adına 5 yıldızlı otel denilen bu beton bloklardan elde edilecek dövizin, Türkiye'nin en verimli ovası olan Antalya Ovası'nda yapılacak nitelikli tarımla çok daha fazlası, çok daha kolay; üstelik de doğamızı, kıyılarımızı tahrip etmeden elde edilebilirdi. Alanya ve Manavgat sahilleri 5 yıldızlı otel sahipleri işgali altındadır. Serik sahilleri büyük ölçüde bitmiş, halkın kullanımı için Belek ve Kadriye'de işgal konusu edildiği için bugün tartışma konusu ettiğimiz çok az alan bırakılmıştır. Kemer, Kumluca sahillerinde durum farklı değildir. Finike - Demre - Kaş sahilleri için de aynı planlar, aynı plan değişiklikleri gündemdedir. Geriye Gazipaşa'da üç koy kalmıştır. Bunlardan birinin geçtiğimiz ay adrese teslim edildiğini biliyor olsak da diğer iki koyun akıbetinden haberdar değiliz.
*****
5 yıldızlı otellerin çoğu musluklarından akan ve bahçe suladıkları suyun büyük bölümünü yeraltı sularından almaktalar. Yeraltı sularının bu şekilde kullanılmasının Kuşadası'nda arazileri tarım yapılamaz hale getirdiğinden söz edilmekte. Sınır gözetmeyen 5 yıldızlı otel tahsislerinin mermer ocakları ve HES tahsislerinden bu anlamıyla bir farkı yoktur. Bu süreç bu şekilde devam ederse, 5 yıldızlı otellerin Antalya'nın doğasına vereceği tahribat mermer ocakları, taş ocakları ve HES'lerden daha fazla olacaktır. Kıyı yağmasına karşı Antalya'nın doğasıyla barışık bir turizmden yana olmak, bunun için mücadele etmek, bundan başkasına izin vermemeye çalışmak, kentlilik bilinci, yaşadığımız kente karşı sorumluluğumuz bunu gerektirmekte.