Başkan isim sponsorluğuna bugüne kadar sıcak bakmadığını, ancak yayıncı kuruluştan gelen gelirlerin azalması ve yeni vergilerin gelmesi ile böyle bir paraya ihtiyaç duyulduğunu ve bu anlaşmanın özellikle Podolski'nin gelmesiyle gerçekleştiğini, ayrıca bu anlaşma doğrultusunda Bundesliga'dan yeni futbolcuların gelebileceğini, bir ulusal gazeteye verdiği röportajda belirtmiştir.

Yani denklemi şöyle kurmuş. Yıldız transferi=Vergi gideri + azalan yayın geliri = İsim sponsoru. Senelerden beri bunu anlatmaya çalıştım. Bu basit formülü hayata geçirmek o kadar zor muydu? Röportajın içinde 'sıcak bakmıyordum' kelimeleri bu işin neden geciktiğini vurguluyor. Sn. Başkan; sırada stadın isim sponsorunu bulma, oradan da ayrı bir gelir elde etme işi var, lütfen sıcak bakın bu işlere, çünkü artık geçer akçe para, parayı bulmanın yolu da böyle basit denklemler. Sn. Başkan'ın ikinci serzenişi de Eskişehir, Bursa ve Trabzon halkı gibi Antalya'nın kenetlenemediği hususu. Buna da cevabım şu; siz yıldız transferlerini yapmaya devam edin, şampiyonluk adayı bir takım yaratın, bakın bakalım Antalya nasıl kenetleniyor.

Malatya maçına gelince; golü Sinan attırıyor ve üst üste saçma sapan iki sarı kart görüp 60 dakikalık kalan bölümde takımı 10 kişi bırakıyor. İkinci karttan önce Malatya beraberliği sağlamıştı. İlk yarı 1-1 bitti. Ama hep saldıran taraf Malatya devamlı savunmadayız. Bu durum karsısında yapılacak tek hamle 70. dakikaya kadar Malatya'yı gol yemeden oyalamak ve bu dakikadan sonra art arda yapılacak taktik ve stratejik değişiklikle golü bularak 3 puanı almak.

Dünya yıldızı bu girer girmez skoru değiştiren PODOLSKİ helal olsun sana, helal olsun. (Lütfen bu sloganı tezahüratı şeklinde okuyunuz). Bir anda jet hızıyla üst sıralara tırmandık. Zaten taraftarın rahat olması gerektiğini bu transferlerle ligi 5.sırada bitireceğimizi ikinci yarı başlamadan yazmıştım. Sanıyorum bütün yazdıklarımın gerçekleştiğini gören camia çok mutludur. Sn.Başkan bu yolda yürümeye devam ettikçe mutluluğumuz hep sürecek.

İyi haftalar, hoşça kalın…