Hataların tekrar edilmemesi için iki şık var:Ya kafada, yani düşüncede devrim yapmak, ya da uyarılara kulak vermek. Sezon başından beri buradan yönetimi eleştiri yağmuruna tuttum. Kadro yetersiz, transferler geç yapıldı. Her zaman şapkadan tavşan çıkmaz diye. Kulak asan olmadı. Ayrıca bizzat Başkana hitap ettim, yıldızsız takım olmaz futbol bir seyir zevkidir, geçen sene almadın bari bu sene al diye. O da olmadı. Yani kanımca aynı hatalar iki sezondur yönetim bazında tekrarlanıp durdu. Üstüne üstlük teknik direktör kurban edilerek soruna çözüm bulunacağı zannedildi.

Kısacası Antalyaspor’un puan cetvelindeki yerinin bu kadar kötü olması yönetimin hatası olduğunu zannediyorum. Ama bu durumdan kurtulmak için bazı önerilerim var. Ocak transferinde önce, Nazım ve Hakan'ın yanına bu iki kalite ayarında futbolcu alarak defans ve orta sahayı kuvvetlendirelim. Sonra birbirinden yetenekli iki golcü alalım. Son olarak da orta sahaya ileride ve geride basan enerjik bir futbolcu alalım. Bu transferleri yaparsak eğer, bırakın korktuğumuzun başımıza gelmesini ligi ilk beş içinde tamamlamak hayal bile değil. Alım gücümüz yok ise yeni gelenler dahil hepsi satılabilir. Sayın Yöneticilere bu konuda somut bir örnek vereyim. Geçen sezon ilk yarıyı neredeyse sonuncu bitiren Ankaragücü devre arasında aynen belirttiğim transferleri yaptı ve hızla yükselişe geçti, hatırlayın.

Alanya maçına gelince sular seller altında oynanan maçtan bir puan aldık. Son anda VAR sayesinde hakem hatası olan penaltıdan kurtulduk.

Y azımı ümitlerimi yazarak tamamlayayım. Haftaya Ankaragücü'nü yenip, sonraki haftada deplasmanda Galatasaray'dan bir puan kopararak devreyi kapatıp, arada da yukarıda belirttiğim transferleri yaparsak keyifler bizim olur. Büyük Atatürk 'Ümitsiz durum yoktur ümitsiz insan vardır' demiş.

Ben her zaman ümitliyim.

Hoşça kalın.