Geçtiğimiz gece gördüğüm rüyada ANSAN'ın Kalekapısı'nda bulunan çay bahçesinde çay içiyor, dostlarla sohbet ediyordum. Bahçenin sağına soluna para kazanmak için kulübeler, stantlar monte edilmemişti. Sandalye - masalar, o günkü sandalye - masalardı. Kapalı bölüm sanat galerisi olarak hizmete devam ediyordu. Ocakta şair Şerif Erginbay vardı; çayları demleyip, bardaklara koyuyor, servis için garsonlara sunuyordu. Rüyasında mekânları insanların düşgüçleri yaratır; bu kez öyle değildi. ANSAN Çay Bahçesi rüyada düşgücümün yarattığı bir mekân değil, 2014 yılı öncesindeki ANSAN Çay Bahçesinin aslı idi. Geçtiğimiz gece benim gördüğüm bu rüyayı, sanatla edebiyatla az çok tanışıklığı olan çok sayıda Antalyalının çok sayıda gecede gördüğünden eminim.
*****
ANSAN Çay Bahçesi şehit ailelerine yardım adı altında, "şehit" sözcüğünün "dokunulmazlığı" kullanılarak, iktidar partili bir kişiye tahsis edilmiş durumda. Bu tahsisin şöyle bir de hikâyesi de var: 1 Aralık 2014, saat 12:15. Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN) Başkanı Cahit Çakçıl’a Muratpaşa Kaymakamı imzasıyla bir tebliğ geliyor. Tebliğde, dernek mekânının boşaltılması; aksi durumda saat 13:00’te tahliyenin gerçekleştirileceği belirtiliyor. Kaymakamlık yetkilisi, belediyenin ilgili daire başkanı, zabıta ve belediye temizlik işçileriyle birlikte anında orada bitiyor. Polis desteği gecikmiyor. Saldırı başlatılıyor. Tomalı biber gazlı güçler derneği abluka altına alıyor. Önde zabıta, ardında polis; "hoop noluyor?" diyenlerin kafasına joplar iniyor. Temizlik işçileri sandalye masa ne bulursa dışarı atıyor. Galeriden alınıp kamyona fırlatılan çok değerli tablolar paramparça oluyor. Bir öğretmen yaka paça indirilip, yerde sürükleniyor. Bir kadın “nefes alamıyorum, ambulans çağırın,” diye ağlıyor. Polis, zabıta, belediye temizlik işçileri, ne buldularsa yağmalayıp döküyor; kırık dökük ne var ne yoksa kamyonlara yüklüyor. Kalekapısı 70’li yıllardan sonra ilk kez böyle bir kalabalığa, böyle bir kargaşaya sahne oluyor.
*****
Bahçenin "şehit ailelerine verilmiş olması" kocaman bir yalan da olsa; ANSAN yönetimi o konuya da çözüm bulacaklarını; şehit ailelerine yapıldığı söylenen parasal yardımı artırarak kendilerinin yapacaklarını belirtip, bahçenin yeniden ANSAN'a tahsis edilmesini istiyorlar. ANSAN'ın bu hikâyesi, Muhittin Böcek ve yönetiminin, ellerinden şiddet kullanılarak zorla alınan çay bahçesi ve sanat galerisini yeni bir sözleşme ile ANSAN'a; dolayısıyla Antalyalı sanatçılara tahsis etmesi gerektiği anlamına geliyor. Siyaseten alınanın siyaseten iade edilmesi, Büyükşehir Belediyesi'nin sosyal demokrat partili yönetimi açısından iyilik ya da lütuf gerektiren bir şey değil, bir görevdir.