Valla ben uyuyamıyorum. Gecenin bir yarısı kulağımın dibinde vızıldayan sivrisinekle uyanıyorum. Ardından çattt, çuutttt, kendimi dövmeye başlıyorum. Günlerdir böyle bizim ev. Artık dayanılmaz hal aldı. Sinek kovucular filan hikaye. Komşularla konuştum hepsi aynı dertten şikayetçi. Sizin anlayacağınız serin geçen Antalya akşamları sivrisinekler yüzünden işkenceye dönmeye başladı. O arabalarla yapılan ilaçlamalar da kâr etmiyor. Zaten uzmanlar arabayla yapılan ilaçlamanın doğru bir yöntem olmadığını, ‘en son çare’ olarak uygulanması gerektiğini söyledi.

Sivrisinekle mücadele Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda. Başkan Muhittin Böcek sivrisinek konusunda ne demişti hatırlayalım: “Sivrisinekler larva dönemindeyken ilaçlama yapılması gerekir. Bu da ocak-şubat ayına denk geliyor. Fakat dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, o aylarda ilaçlama yaptırmadığı gibi, ilaçlamada çalışan personeli seçim çalışmasına gönderdi. Bu nedenle Antalya’nın sivrisinek sorunu var”.

Durum böyleyse ki aynen böyle gözüküyor, Menderes Türel’i bir akşam bizim eve yatılı misafir etmek isterim. Hele o soktu mu acısını damarınızda hissettiğiniz sivrisineklerle bir gece geçirsin. Bakalım zamanında ilaçlama yaptırmadığı için hala mutlu mu?

Bir diğer konu Döşemealtı’ndan. Bölgede oturan Mehmet abimiz (Mehmet Çiller), belediyenin sokak hayvanlarına bakmamasından şikayetçi. Neredeyse her gün çok sayıda sokak hayvanı bakımsızlıktan, açlıktan ya da susuzluktan hayatını kaybediyor. Belediye ise bu ölümleri seyrediyor. Döşemealtı’nda sokak hayvanları için sokağa su ya da mama bırakılmıyor. Hal böyle olunca küçük dostlarımızın bakımı tamamen gönüllülere kalıyor. Mehmet abi diyor ki, “Kendi imkanlarımla onlarca kedi köpeğe bakıyorum ama yetişemiyorum. Döşemealtı Belediyesi bu konuda neden duyarsız”

Haklısın Mehmet Abi.. Zaten Döşemealtı Belediyesi hangi konuda duyarlı ki? Hala belediyede 6 aydır maaş alamayanlar var. Alacağı, tazminatı biriktiği için istifaya zorlananlar var. Başkana göre ilçede her şey güllük gülistanlık. Ama vatandaş aynı görüşte değil. Belediyede çalışan veterinerin Döşemealtı’nı sürgün yeri olarak görüp, orda burda torpil aradığı ve kendini başka yere tayin ettirmeye çalıştığı da iddia ediliyor. Bu iddia doğru ise zaten belediye bitmiş demektir.