Heredot Mısır için “Nil’in hediyesi” demiş. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde yer alan ve Arap Baharı adı altında Afrika’da yürütülen yıkım çalışmasından Mısır da payını alan ülkelerden birisidir. Her ne kadar Mısır oyunu bozsa da “Nil’in Hediyesi” için tehlike geçmemiştir… Arap baharı 2011’de Mısır’ı iç kargaşaya götürdü. O güne kadar Mısır anayasasına göre terör örgütü olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı Mübarek’in devrilmesinden sonra yasallaştı. Özgürlük ve Adalet Partisi” adı altında seçimlere girdiler ve Mursi cumhurbaşkanı seçildi.
2012 yılında Mursi hükümeti yeni anayasa hazırlayarak referanduma götürdü. Sonuçları Türkiye’de özellikle iktidar çevrelerinde sevinçle karşılandı. %63.8 oranla evet oyu verildiği sanki Mısır % 63.8’i evet demiş gibi verildi. Oysaki sandığa Mısır’ın ancak % 30’u gitmişti. Yani Mısır halkının % 20’sinin evet oyu ile anayasa geçmiş oldu. Mısır’ın bölünmesinin önünü açan referanduma halk gitmemişti.
Muhalefet Tahrir Meydanında toplandı, Mursi taraftarları ise Rabiatu’l Adeviye Meydanında toplandı. 2013’te Mısır Ordusu devreye girdi, anayasayı askıya aldığını ve Mursi başta olmak üzere Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın üyelerini vatana ihanetten tutukladı. Müslüman Kardeşler Teşkilatı Şura Meclisi’nin aldığı karar gereği o gün bugündür eylemlerine devam ediyor.
Mısır bölünmemiş, ABD başaramamıştı. Türkiye, Mısır’ın parçalanmamasına sevinmek yerine Sisi’yi darbeci ilan etti ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na terör örgütü değil dedi. Mısır’ın komşuları Libya üçe ve Sudan şimdilik ikiye parçalandı. Başlarında ABD’nin desteklediği Müslüman Kardeşler Teşkilatı üyeleri var. Diğer komşuları Suudi Arabistan ve İsrail’in de ABD güdümünde olduğu ortadadır.
Arap baharının yıldönümünde; Aralık 2020’de AB parlamentosu Mısır’da insan hakları ihlalleri nedeniyle yaptırım çağrısında bulundu. AB 2013’te üye devletlere Mısır’daki muhalefete baskı için kullanılacak her türlü malzemenin ihracatını yasakladığını da tekrar hatırlattı. BM İnsan Hakları Konseyi’nde yer alan ABD dâhil 31 ülke, Mısır’ın rejim karşıtlarına ve muhaliflere karşı hak ihlallerine son vermesi çağrısında bulundu. 12 Mart 2021’de ABD Dışişleri sözcüsü Price, Mısır’daki insan hakları ihlal ediliyor, sivil topluma baskı var şeklinde açıklama yaptı.
Görülen o ki ABD Mısır’dan ve Ortadoğu’da ülkeleri parçalamakta kullandığı Müslüman Kardeşler Teşkilatı’ndan vazgeçmemiş…
HER ŞEY YENİ ANAYASA İÇİN
7 Haziran 2015’ten beri kim ne derse desin AKP oyları geriliyor ve HDP ile sorun yaşıyor. 7 Haziran öncesi Oslo’dan İmralı’ya, Habur’dan Dolmabahçe’ye kadar iktidarın icraatlarını herkes yazdığı için tekrara gerek görmüyorum.
İktidar tekrar güç toplamak için tüm yolları deniyor. Millet İttifakı’nın HDP’nin kapatılması tartışması üzerinden dağıtılması hedeflendiği görülüyor. 23-25 Mart AB Zirvesi öncesi, İstanbul Sözleşmesi, HDP kapatılma davası gündeme gelmesi boş değildir. İktidar kaybedilen seçmeni kazanmak zorunda olduğunu biliyor yapması gerekeni yapıyor.
Hatta HDP kapatılır ve iktidarın güdümünde olacak olan etnik kimlik siyaseti yapan bir parti bile kurulabilir. Her şey ABD emperyalizminin istediği yeni anayasa için yapılıyor…
TBMM’de anayasa referandumu kararı için 360, anayasa değişikliği için ise 400 milletvekiline ihtiyaç var…
Bu pandemi döneminde referandum akıllı oylama ile yapılsın denirse şaşmayın! Ne de olsa akıllı telefon üzerinden sosyal medya kullanımında dünyada birinciyiz. O zaman nur topu gibi değiştirilemez maddeleri değiştirilmiş bir anayasamız olur…