Sanki bir yerlerde sapıklık yapmak için bekleyenler var ve suç işledikçe açığa çıkacaklar, onları idam ettikçe sayıları azalacak ve olaylar bitecekmiş gibi geliyor insanlara. Yok öyle bir şey. Ne kurbanlar melek oldu, cennete gitti ne de sapıklar Allah’ından buldu. Sapıklar da bizim aramızdan çıkıyor kurbanlar da… Ne şiddetin resimlerini paylaştıkça daha ahlâklı bir toplum olduk ne de istismar edilen çocukların tatlı yüzlerini paylaştık diye birileri vicdan azabı çekti. Meselenin sosyolojik yanlarını göz ardı ettikçe, siyasiler yasaları düzenlemedikçe zaman zaman bu olayları yaşayacağız maalesef.


İnternet arama motoru Google’a ‘20 yıl sonra suçsuz olduğu ortaya çıktı’ diye yazın; onlarca sonuç çıkacak karşınıza. Tecavüzden, tacizden, hırsızlıktan 20- 30 yıl hapis yatmış, 15 yıl sonra suçsuz olduğu kanıtlanmış insanları göreceksiniz. Bir de bunları astığınızı düşünün… Hadi 15 yılın sonunda ‘pardon deyip’ bırakabilirsiniz. Ya öbür türlü olursa ne yapacağız; mezarlarına gidip fazladan 3 dua mı okuyacağız…


Çözüm toplumun yumuşak karnı konularda orta çağ zihniyeti gütmek değil. Çözüm adalet sistemini uygun çalıştırmakta, çözüm bilinçli toplumda, çözüm kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasında, çözüm kadınları ikinci sınıf insan olarak görmemekte, çözüm tacize uğrayan bir kıza, devlet bakanının ‘bir kereden bir şey olmaz’ dememesinde, çözüm erkek çocuklarının tecavüze uğradığı vakıf, dernek artık ne varsa kapatılmasında, çözüm ergen kızla 60 yaşındaki biri evlenir dendiğinde toplumun o kişiyi savcılığa şikayet etmesinde, çözüm eli, kafası kesilen Özgecan için ‘Eee o da o saatte dışarıda dolaşmasaymış’ diyenleri ifşa etmekte, toplumdan dışlamakta, çözüm ‘hava kararınca kız çocuğu evinde olur’ zihniyetini yıkmakta.


Daha sayayım mı? Önümüze geleni sallandırmayı değil, çözüme kafa patlatın.