Muratpaşa’da bir adamı ısıran sokak köpeğinde kuduz tespit edildi. Bunun üzerine Yenigün, Yüksekalan, Kızıltoprak, Kızılarık, Gebizli, Etiler ve Konuksever mahallesi karantinaya alındı. Bu mahallelerden hayvan ve hayvan maddelerinin çıkarılması yasaklandı. 10 yıl evvel de benzer bir durumdan dolayı karantina ilan edilmiş ve çok sayıda kedi köpek ‘kuduz var’ denilerek itlaf edilmişti. Yani katliam yapılmıştı.
10 yıl sonra aynı sorun tekrar baş gösterdi. Hayvan hakları savunucuları bu kez ayakta. İşin takipçisi olacak. Bakımevinde 6 ay denetim altında tutulacak hayvanları sürekli kontrol edecekler. Olması gereken de bu zaten. Minik dostlarımızla bu dünyayı birlikte paylaşıyoruz. Hasta olduklarında onları öldürüp atmak çözüm değil. Yetkililere düşen onları denetim altında iyileştirmek ve sonrasında sokağa geri bırakmak.
Emekli gazeteci Yeşim Ersoy, sıkı bir hayvanseverdir. Güleç yüzlü, iyi kalpli ve samimi duruşu ile bilinen Yeşim, 7 mahallenin karantinaya alınması üzerine sosyal medyadan şu çağrıda bulundu: “Antalya'daki tüm hayvan severler ve hayvan hakları savunucularını, Baro'daki hayvan hakları komisyonu üyelerinin de yer aldığı KRİZ MASASI veya PLATFORMU oluşturmaya davet ediyorum. Antalya'nın 7 mahallesinin kuduz gerekçesi ile karantinaya alınması elbette üzücüdür, kuduz elbette tehlikeli ve önü alınması gereken bir hastalıktır ancak 2006 yılında kuduz gerekçesi ile yaşadığımız itlaf olayları utanç, üzüntü kaynağı aynı zamanda acı bir ders olmuştur. O günlerde bu şehirde hayvan hakları savunucuları nir avuçtuk ve çabucak koordine olmuştuk. Bugün me mutlu ki çokuz. Biraraya gelelim, güçlerimizi birleştirelim ve can kaybı olmadan bitmesi için yapmamız gerekenleri yapalım diye öneriyorum.”
Yeşim’e sonuna kadar katılıyorum ve yazdıklarına imzamı atıyorum. Candostlarımıza sahip çıkalım, sivil toplum kuruluşu, belediye, valilik, gazeteci kim varsa ortak noktada buluşalım. Bu konu siyaset üstü bir konudur ve herkesin söz hakkı vardır. Onların da bu dünyada yaşama hakkına sahip olduğunu unutmayın