Vur deyince öldürmeyi çok seviyoruz.
Veya abartmak gibi bir alışkanlığımız var.
Yıllar önce şehirlerde patlayan bombaların ardından, bomba yapımında kullanılan amonyum nitratlar denetim altına alındı. İyi de oldu, bombalar sustu, amaç hasıl oldu.
Ancak amonyum nitrat, tarım sektörünün can damarlarından olan gübre yapımında da kullanılıyor.
Denetimler sonucu, Gübre Takip Sistemi (GTS) getirildi ve tüm gübreler tek elden denetime tabi tutuldu.
Buna da kimsenin sözü yok. Hiçbir işadamının kazandığı para, bir vatandaşın burnunun kanamasından daha değerli olamaz.
Ancak…
Gübre üreticilerinin ortak bir şikayeti var.
Geçtiğimiz hafta uniBBa Firması Genel Müdürü Barış Büyükyörük, bu hafta da SETO Tarım Genel Müdürü Hasan Ali Gönen ile yaptığım röportajlardan çıkan sonuca göre, GTS etiketleri tek bir firmadan alınabiliyor ve rekabet olmadığı için yüksek fiyata satılan bu etiketler üreticiye ciddi külfet oluşturuyor. Üstelik gübre üreticilerinin kendi etiketlerini üretmesine izin verilmiyor. Barış Büyükyörük, kendi makine parkurlarını kurup, tıbbi ilaçlarda olduğu gibi kare barkod içeren etiketleri üretebileceklerini, ancak Tarım Bakanlığı’nın buna izin vermediğini söylüyor.
Aynı şekilde çok sayıda üretici firma olmasına rağmen, her firmanın aynı koşullarda denetlenmediği, bunun sonucunda da suistimallerin çok yaşandığı şikayeti ön plana çıkıyor.
Hasan Ali Gönen’in söylediğine göre, bazı şehirlerde denetim neredeyse hiç yapılmıyor.
Bu da serbest piyasayı ve rekabet ortamını olumsuz etkiliyor.
Ekonominin kahramanları, ihracatçılardır. Ve bu kahramanların şikayetleri ciddiye alınmak zorundadır.
Hem istihdam, hem döviz girdisi sağlayan bu işletmelerin sorunları, Türk ekonomisinin sorunlarıdır. Bu sorunların çözümü için de etkili ve yetkili birimler harekete geçmelidir.
Tarım İl Müdürlüğü ekipleri, periyodik olarak belgesiz, kaçak ve yönetmeliklere uygun olmayan gübre ve ilaçlar ile ilgili denetimler yapıyor. Zaman zaman ele geçirilen uygunsuz ürünler kamuoyu ile paylaşılıyor.
Hatta İl Müdürü Mustafa Özen, konu ile ilgili ne kadar hassas çalışma yaptıklarını her platformda dile getiriyor.
Tüm bu çalışmalara rağmen sektör temsilcilerinden şikayetler gelmeye devam ediyorsa, ya eksik ya da yetersiz çalışma var demektir.
Aynı sektörde faaliyet gösteren insanların birbirinden habersiz olmaları mümkün olmadığına göre;
O zaman iletişim eksikliği var demektir.
Konunun takipçisi olmaya devam edeceğim.
Sektör temsilcilerinin şikayetlerini, il müdürlüğünün de konu ile ilgili çalışmalarını kamuoyu ile paylaşacağım.
İhracat yapılan bir sektörde duygusallığa yer olamaz.
Bu işin siyaseti de olmaz.
Amacımız üzüm yemek ise, orta yolun bulunup sonuç alınması herkesin ortak amacı olmalı.
Diğer illerde nelerin yapılıp yapılmadığını çok fazla bilme şansımız yok.
Ancak Tarım İl Müdürlüğü’nden, GTS ile ilgili şikayetlere vereceği yanıtların olacağını düşünüyor ve bunları bekliyoruz.