Pandemiden dolayı toplumda herkesin sinirlerinin gerilmiş olduğu görülüyor. İnsanlar doğal olarak sosyal devlet olduğumuzu düşünerek iktidardan destek ve dayanışma bekliyor. Böyle bir uygulama olmadığı için de pandemiden dolayı iktidar ciddi oy kaybediyor.

Diğer yandan da muhalefet bunu çok iyi değerlendirerek güç topluyor. Muhalefetin ittifak anlayışı, parlamenter sisteme geri dönüş maddesinde birleşerek büyümeye devam ediyor.

Pandemi, hem küresel hem de ulusal düzeyde sadece aşı ve kayıplar üzerinden gündeme geliyor. Pandemi yaratılarak yeni bir ekonomik modelin dayatıldığı, birçok işkolunun sıfırlandığı, ülkelerin kasalarındaki döviz rezervlerinin sıfırlandığı asla gündeme getirilmiyor.

Dünya Ekonomik Forumun önerisi olan “Büyük Sıfırlama”nın, pandemi ile birlikte uygulamaya koyulduğunu söylediğimizde hemen komplo teorisi savunmasına geçiliyor. Geçmişte Büyük Ortadoğu Projesi ülkemizi ve bölgemizi kan ve gözyaşına boğacak dediğimizde de aynı kesim hemen komplo teorisi savunmasına geçmişti…

AYNI TARAFTA OLANLAR KAVGA MI EDİYOR?

AYNI TARAFTA OLANLAR NEDEN KAVGA EDİYOR?

Gündemde Sedat Peker ile İçişleri Bakanı Soylu arasında geçen konuları takip ederken ister istemez bu sorular aklıma düştü.

Bu dönemde muhalefetin güçlenmesi, halkın gözünde umut olarak görülmesi ve üstüne üstlük parlamenter sisteme geri dönüş taleplerinin artması, Türkiye gündeminin değişmesi için yeterli gerekçeler değil midir?

Her şey sıfırlanırken siyasi ittifakların sıfırlanması mümkün değil midir?

Bir yandan Türkiye’nin ana damarı, milli damarı olan ABD karşıtlığına sarılıp diğer yandan bölgede ve ülkede ABD politikalarını eksiksiz uygulamak iktidarı kurtaracak mıdır?

Sorular yeterli değil midir?

Sosyal medya, gerçeğin yalan olduğu yalanın gerçek olduğu bir kirli iletişim alanı olarak tarihe geçmiş durumdadır.

Türkiye gündemi böyle iken bu gündemi bile değiştirmek için videolar ve tweetler ortaya çıkıyor!

Başakşehir Belediyesi’nde çalışan birisinin Gençliğe Hitabe ile ilgili bir video yayınlaması ya da Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurul üyesinin, Milli Eğitim Bakanı ile ilgili tweet atıp ardından silmesi gerçek gündemin değiştirilmesi çabasıdır.

Türkiye’deki gerçek gündem 100. yıl seçimleridir…