BB
Bir doğu-batı sentezi oluşturmak üzere Küçük Asya (Anadolu=Asia Minör) üzerinden Hindistan’a gitmek üzere sefer düzenleyen Büyük İskender’in (3. Aleksandır’ın) dönemin en donanımlı ve en eğitilmiş ordusunun toplam 35.000 askerden oluştuğunu, ordu bünyesinde askerlerin yanı sıra sefer düzenlenen her yerde karşılaştıkları hayvan ve bitkileri tanımaları için bilim adamları da bulundurduğunu, oldukça genç yaşta ölmesine karşın (M.Ö.356- M.Ö.323 yılları arasında 33 yıl yaşadı. YAS) büyük işler başardığı için, Roma İmparatoru Jül Sezar’ın ve Fransa İmparatoru Napolyon’un Büyük İskender’e derin bir hayranlık beslediğini, onu kendilerine örnek aldıklarını biliyor muydunuz?
*
Roma İmparatorluğu’nun Küçük Asya (Anadolu) eyaletinin başkenti olan, aynı zamanda İmparatorluğun en büyük dört kentinden biri olan Efes’te (Diğerleri Roma, Antiohya (Antakya) ve İskenderiye) bulunan yamaç saray evlerinin Efes elitlerinin (ileri gelenlerinin) evleri olduğunu ve zevkle döşenmiş evlerin, tıpkı Napoli yakınlarında bulunan Pompei antik kentinde bulunan evler gibi, Roma İmparatorluğu dönemi yaşamının en üstün, en konforlu ve en gelişmiş biçimine dair uzmanlara çok fazla aydınlatıcı bilgiler sunduğunu, Efesli kalburüstü ailelerin içinde yaşadıkları bu evlerin Efes kentinde zenginler mahallesini oluşturduğunu, kentin en merkezi yerinde “Kuretler Caddesi” ile “Mermer Cadde arasında yer aldığını biliyor muydunuz?
Yamaç saray evleri (Efes)
*
Yamaç saray evlerinde, evlerin yapıldıkları ve içinde yaşandıkları döneme göre akla gelebilecek her türlü konforun düşünüldüğünü, bu evlerde tüm ayrıntıların tasarlanıp uygulandığını, tabanların ve duvarların rengarenk mozaiklerle kaplı olduğunu, duvarların çok sayıda figürlerle süslendiği ve ıslak sıva üstüne kaplama tekniği olan fresklerle bezeli olduğunu, evlerde bugünkü kalorifer (merkezi ısıtma) sistemini andıran bir ısıtma sisteminin kullanıldığını, odaların etrafına inşa edildikleri sütunlarla çevrili bir atriyum (üstü açık avlu) bulunduğunu, bu atriyumun (orta avlunun) ortasında bulunan havuza yağmur sularının toplandığını, bu suların daha sonraları evin çeşitli gereksinimleri için kullanıldığını ve evden çıkan pis suların dışarı deşarj edilebilmeleri (atılabilmeleri) için evlerde düzenli bir kanalizasyon sisteminin bulunduğunu biliyor muydunuz?
BB
Yahudilerin kutsal kitabı olan Tevrat’a (Eski Ahit) Cennetten dünyamıza dört nehir aktığını, bunlardan ikisinin Fırat (Euphrates) ve Dicle (Tigris) nehirleri olduklarını, bunun da en azından vaad edilen cennetin % 50sinin Anadolu topraklarında olduğunu, Anadolu kaynaklı olduğunu gösterdiğini biliyor muydunuz?
*
Hıristiyanlık dinini, Yahudilik gibi birkaç milyon insanın inandığı bir mezhep dini olmaktan çıkartıp bir evrensel dine (inanışa) dönüştüren, Sen Paulus’un gerçek bir Anadolulu olduğunu, fanatik bir Yahudi çocuğu olarak Tarsus ilçesinde doğduğunu, başlangıçta “Şauli Tarsi” olarak anıldığını, doğduğu evin ve evdeki Aziz Paulus kuyusunun Mersin iline bağlı Tarsus ilçesinde bulunduğunu, Aziz Paulus’un tanık olduğu bir doğa olayı nedeniyle sonradan Hıristiyan olduğunu, ilk misyoner (din yayıcısı) olarak Anadolu’da yaptığı dört gezi esnasında İncilin (Yeni Ahit’in) büyük bölümünü kaleme aldığını, bu nedenle Anadolu’nun Hıristiyanlar (İseviler=İsa’ya inanan, onu peygamber ve tanrının oğlu kabul edenler) için çok önemli bir coğrafya olduğunu biliyor muydunuz?
*
Aynı zamanda Christof Colomb tarafından Amerika kıtasının da keşfedildiği yıl olan 1492 senesinde Osmanlı sultanı 2. Beyazıt’ın (Fatih’in oğlu, Yavuz Sultan Selim’in babası) İspanyol Yahudilerinin Katolik Kral Ferdinant ve karısı İzabella tarafından İspanya’dan kovulmaları üzerine onlara sahip çıktığını, kovulan Yahudileri Osmanlı donanması ile Osmanlı topraklarına getirip, Selanik, İzmir, İstanbul gibi değişik kentlerde iskan ettirdiğini, (yerleşim olanağı sağladığını) biliyor muydunuz?
*
Anadolu’nun M.Ö. 9000 li yıllardan başlayarak, birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını, yer yüzünde hiçbir başka ikinci ülkenin Anadolu kadar “Medeniyetler Beşiği” ya da ”Uygarlıklar Arası Köprü” olarak nitelendirilmeyi hak etmediğini, Mısır, Roma ve Grek uygarlıkları da dahil olmak üzere, Anadolu uygarlıklarının sayıca ve öz olarak uzak ara önde olduklarını biliyor muydunuz?
*
Anadolu yarımadasının Avrupa, Asya, Rusya ve Ortadoğu’nun tam ortasında yer alarak, Afrika’da dahil olmak üzere üç eski kıtayı deniz, kara ve hava yoluyla birbirine bağladığını, sırf bu nedenle bile ayrıcalıklı konumda bulunduğunu, Akdeniz’e baş veren diğer yarımadalar, (İber yarımadası, İtalya yarımadası, Grek yarımadası) denize dik inerlerken, sadece Anadolu yarımadasının Trakya ile el ele tutuşarak, adeta onunla kucaklaşarak doğudan batıya enlemesine uzandığını, tam bir geçit ya da köprü oluşturduğunu biliyor muydunuz?
*
Anadolu’nun üç tarafında dört deniz bulunduğunu, aslında bir iç deniz olarak kabul edilen Akdeniz düşünülürse, tüm Anadolu’nun üç tarafının Akdeniz tarafından sarılı olduğunu (Akdeniz, aslında geçmişte dünyanın en büyük okyanusu olarak bilinen “Thetis” denizinin bir parçasıdır. YAS), Anadolu ve Trakya yarımadalarının arasında iki ucu Boğazlara açılan Marmara Denizi denen bir iç denizin bulunduğunu, Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’in “Thetis Denizi”nin küçülmüş ve suları çekilmiş hali olduğunu biliyor muydunuz?
*
Türkiye’nin 1952 senesinden beri NATO üyesi olduğunu, bir dönem ABD’den sonra ikinci en büyük askeri güce sahip olduğunu, günümüzde Fransa ve İngiltere’nin (Birleşik krallığın) ardından dördüncü sırada olduğunu biliyor muydunuz?
*
BB
İnsan Hakları Evrensel bildirisinin 1948 senesinde imzalandığını ve bu bildiri ile insanca yaşam haklarının güvence altına alındığını, ama ilk evrensel insan hakları bildirisi denebilecek yazılı anlaşmanın bu tarihten (yani 1948 senesinden) tam 485 sene kadar önce 1463 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Anadolu’da imzalanarak, Osmanlı topraklarında yaşayan insanların haklarının güvence altına alındığını biliyor muydunuz?
Ortaçağı kapatıp Yeniçağı başlatan Fatih Sultan Mehmet, 28 Mayıs 1463 tarihinde (İstanbul’un fethinden on yıl kadar sonra) Bizans’tan kenti aldığında, halka ve azınlıklara sağladığı hakları, Bosna-Hersek’i fethettikten sonra, orada yaşayan insanlara da dil, din ve ırk farkı gözetmeden insan haklarına yönelik, özgürlük ve hoşgörü içeren bir ferman yayınlamış ve haklarını güvence altına almıştır. İnsan haklarına yönelik olarak yayımlanan bu ferman, 1948 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “İnsan Hakları Bildirgesi”nden tam 485 yıl önce yazılmış ve yayınlanmıştır. Fatih Sultan Mehmed’in, bir ferman marifeti ile Osmanlı İmparatorluğunda yaşayan tüm halkların can ve mal güvenliklerini güvence altına aldığı bu belge, tarihin ilk insan hakları bildirgesi konumunda olup, Osmanlı egemenliğinde yaşayan halkların dil, din, inanç haklarını güvence altına almaktaydı.
*
BB
Tüm dünyada emperyalizme (sömürü düzenine) karşı top yekün bağımsızlık savaşı veren ilk ve öncü ulusun Türkler olduğunu, bu dönemde Türk ulusunun Mustafa Kemal gibi kendini Türk toplumuna adamış çok yetenekli bir halk önderine sahip olmasının çok büyük bir şans olduğunu biliyor muydunuz? (Madem biliyordunuz, devrimlerin farkındaydınız, size çağdaş, laik demokratik bir toplum sunulmuştu, kadın erkek eşitliği sağlanmış, yasalar çağdaşlaştırılmış, kısa zamanda gıpta edilen saygın bir batı toplumu yaratılmaya çalışılmıştı, bütün bu hakları bir bedel ödemeden elde etmiştiniz, bunu zamanında fark edip çağdışı davranışlara neden engel olmadınız, neden cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmadınız, neden gericiliği hortlattınız diye sormazlar mı adama? YAS)
*
Türklerin Anadolu’ya gelmeden önce Orta Asya’da M.Ö. 4. Binlere kadar giden bir geçmişlerinin bulunduğunu biliyor muydunuz?
*
Ülkede süreli olarak yayınlanan 3500 yayın (gazete ve dergi) 1056 radyo ve 280 i geçkin televizyon kanalı bulunduğunu, ne yazık ki, görevi doğru haber yapmak ve halkı doğru bilgilendirmek ve bilinçlendirmek olan kimi basın ve yayın organlarının, bile isteye yanlış yol izleyerek kalemlerini kiraladıklarını, ya da sattıklarını, asıl görevlerini unutup çığırtkanlığa ve sözcülüğe dönüştüklerini, halkın müşterek sesi olması gereken basının giderek borazanlaştığını biliyor muydunuz? (Bize düşen görev, doğru bilgi ve belgeye ulaşmak, gerçek haber verenlere kulak kabartmaktır. Safsatalara, bilgi lereYAS)
*
BB
Müslümanlık dinini benimsemiş ülkeler içinde tek laik ülkenin Türkiye olduğunu, din ve devlet işlerinin çağdaş bir yasa marifeti ile birbirlerinden kesin hatları ile ayrıldığını, çağdaş toplumlarda laikliğin toplumun oluşumu ve gelişiminde etkin rol oynadığını, akıl ve bilimden yoksun toplumların geri kalmaya ve ileride uşak olmaya ve gelişmiş toplumlardan emir almaya zorunlu olduklarını biliyor muydunuz? (Son Afgan göçünün ders çıkartmak için yeterince açık olduğunu düşünüyorum, siz ne dersiniz? YAS)
*
Üç monoteist (tek tanrılı) dinin ortaya çıkışına ilişkin çok sayıda tarihi olayın ve mekanın Anadolu topraklarında bulunduğunu, Anadolu’nun stratejik konumu nedeniyle dünyanın en önemli coğrafyasını oluşturduğunu, bu nedenle hep göz önünde olduğunu, hazırlıklı olunması, özenle korunması gerektiğini biliyor muydunuz?
*
Dünyanın en sık dokunmuş ve en kıymetli ipek halılarından birinin Konya’da Mevlana Müzesi’nde bulunan ve bir santimetre karesinde 12x12 düğüm olmak üzere 144 düğümün atıldığı bir halı olduğunu biliyor muydunuz?
*
13. yüzyılda sigortacılığın temellerinin atıldığı yerin Anadolu yarımadası olduğunu, bir kervansaraydan bir diğerine ticari eşya taşıyan kervanların bütün mallarının Anadolu Selçuklu sultanlarının güvencesinde olduğunu, başlarına herhangi bir iş gelir, bir saldırı olur ya da bir soygun gerçekleşirse, bütün kaybın sultan tarafından kuruşu kuruşuna ödenmesinin taahhüt edildiğini, bu nedenle kervanların korkusuzca büyük bir güven içinde hareket ettiklerini biliyor muydunuz?
*
Türkiye’nin nüfusunun artık 80 milyonu aştığını, bu nüfusun % 70 den fazlasının 35 yaşın altında oldukça genç bir nüfustan oluştuğunu, bu nedenle gelecek yüzyıllara imzasını atacak Türk Çağının daha yeni başlamakta olduğunu, toplum bilinçlenirse, çalışmayı ve üretmeyi alışkanlık haline getirirse, eğitim, bilim ve teknolojiye önem verir, aklın yolundan giderse, Türk çağını başlatmak için işin işten geçmediğini, karamsar ya da umutsuz olmak için bir neden olmadığını biliyor muydunuz?
*
Tüm dünyada yenen çikolataların içinde kullanılan fındığın % 70 den fazlasının Türk fındığı olduğunu ve fındığın büyük oranda Giresun ve yöresinde yetiştirildiğini, dünyaya oradan ihraç edildiğini biliyor muydunuz?
*
Dünyanın belki de en büyük ilk hipermarketinin ((Mall) unun) İstanbul’da kurulduğunu, bunun günümüzden yaklaşık 500 yıl önceye tekabül ettiğini, adının Osmanlı başkenti İstanbul’da “Kapalıçarşı” olduğunu, çarşının 64 caddesi, 3500 den fazla dükkanı, 22 adet girişi ve 25 000 den fazla çalışanı olduğunu biliyor muydunuz?
* *
“Paris, Filadelfiya, Avrupa, Asya, Parşömen” ve “Mozole” gibi sözcüklerin orijinal olarak ilk kez Anadolu’da kullanılarak, dünyaya yayıldıklarını, aynı adlarla kentler, yerleşim yerleri ve anıtlar kurulduğunu, özgün kağıtlar üretildiğini biliyor muydunuz?
*
Anadolu insanının Çatalhöyük’te yerleşik hayata geçen ilk atalarından başlayarak, sırasıyla Hattiler’in, Hititler’in, Frigler’in, Urartular’ın, Lidyalılar’ın, Likyalılar’ın, Karyalılar’ın, Amazonlar’ın, Solimler’in, Persler’in, Yunanlılar’ın, Luwiler’in, Palalar’ın, Kimmerler’in, Galatlar’ın, Bergamalılar’ın, Romalılar’ın, Komageneler’in, Selçuklular’ın, Osmanlılar’ın harman olduğu bir kültürün son halkasını oluşturduğunu, bütün bu kavimlerin birbirlerinin takipçisi ve ilk örneği olduğunu, Anadolu’nun ortak kültürünün ortak sahipleri olduklarını biliyor muydunuz?
*
Dünyanın bugüne kadar bulunan en eski gemi batığının Kaş yakınlarında Uluburun’da ele geçirildiğini ve günümüzde dünyanın en büyük sualtı müzesi konumundaki Bodrum Su Altı Müzesi’nde sergilendiğini biliyor muydunuz?
*
İlk altın gümüş karışımı sikkenin (elektron=elektrum) (madeni sikkenin) Lidya krallığı başkenti antik “Sardes” kentinde (Salihli) basıldığını biliyor muydunuz?
*
Hayvan hikayeleri (fabl) yazarı Aesopos’un (ezop’un) Anadolulu olduğunu, Kütahyalı ya da Afyonkarahisarlı ya da Kyzikos (Edremitli) olduğunu biliyor muydunuz?(Birisi “Ezop” kadar yaratıcı olunca, bir çok yer tarafından sahiplenilmesi doğal değil mi? YAS)
*
Çanakkale yakınlarında bulunan Assos’ta (Behramkale) Büyük İskender’in hocası Aristoteles’e ait bir felsefe okulu bulunduğunu, Aristo’nun bu okulda üç yıl süre ile ders verdiğini ve burada evlendiğini biliyor muydunuz?
*
Miletos antik kentinin, M.Ö. 7 ve 5. Yüzyıllar arasında bu kentte yaşayan ve Avrupa rönesansını tetikleyen yedi bilgeden biri olan Thales’in, Doğa düşünürleri olarak tanınan Anaksimendros ve Anaksimenes’in, ilk kent planlamacısı olarak nitelendirilebilecek Hipodamus’un ve coğrafyacı Hekataios’un doğduğu yer olduğunu biliyor muydunuz?
*
Tarihçi Heredot’un Halikarnasoslu, Hekim Galinos’un Bergamalı, Matematikçi Apollonius’un Pergeli, Matematikçi Eudoksos’un Knidoslu, Homeros’un İzmirli, Anaksagoros’un İzmirli (Klazomenai) olduğunu, Anadolu’nun daha pek çok düşünüre ve bilim insanına ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz?
*
Roma imparatoru Julius Ceasar’ın, ünlü “veni, vidi, vici” (Geldim, gördüm, yendim) sözünü M.Ö. 47 senesinde Tokat’ın Zile ilçesinde söylediğini biliyor muydunuz?
*
Nuhun gemisinin üzerine konduğuna inanılan Ararat Dağının (Ağrı Dağının) M.Ö. 11 yüzyıl ile 7. Yüzyıllar arasında bölgede hüküm süren krallığın Asur dilindeki adı olan Urartu’nun “İbranice” dilindeki karşılığı olduğunu biliyor muydunuz?
*
Romalıların zulmünden kaçan ilk Hıristiyanların Kapadokya’ya sığındıklarını ve oralarda Kolay işlenebilir volkan tüflerini işleyerek çok sayıda kaya kiliseleri ve manastırlar ve yer altı şehirleri oluşturduklarını biliyor muydunuz?
*
Havari Johannes’in (Aziz Yahya’nın) vahiylerinde söz konusu edilen Asya’daki yedi kilisenin hepsinin Anadolu’da olduğunu, Bu yedi kilisenin Ephesos (Efes), Symrna (Eski İzmir), Laodikeia (Goncalı-Denizli), Sardes (Salihli-Manisa), Pergamon (Bergama), Philadelphia (Alaşehir) ve Thyateria (Akhisar-Manisa) olduğunu biliyor muydunuz?
*
Grek yarımadası (Hellas) ile Anadolu (Küçük Asya= Asya Minör) yarımadası arasında yer alan Ege denizinde irili ufaklı 200 civarında ada bulunduğunu, bu nedenle Ege denizine “Adalar denizi” de denildiğini biliyor muydunuz?
*
Yunus balığının Tanrı Apollon’un simgesi ve denizcilerin uğuru olduğunu biliyor muydunuz?
*
Akdeniz’e komşu olan ülkelerde yaygın bir ağaç türü olarak karşımıza çıkan “maki” topluluklarının “mersin, defne, kocayemiş, funda, dikenli karaerik” ağaçlarından ve diğer bodur (boyu kısa) Akdeniz bitkilerinden oluştuğunu biliyor muydunuz?
*
İnsanoğluna Olympos tanrıları arasında en önemli armağanı tanrıça Athena’nın verdiğini, bunun çok işlevli bir bitki olan “Zeytin” olduğunu, armağan konusunda Athena ile çekişen tanrının deniz tanrısı Poseidon olduğunu, onun da insanoğluna ehlileştirmesi ve kullanması için atı armağan olarak verdiğini biliyor muydunuz?
*
Antik dönemde yaşayan insanlar arasında zeytinin kutsal olarak kabul gördüğünü, kamu malı kabul edildiğini, kesme, yakma ve yıkmanın kesinlikle yasak olduğunu, hatta zeytine zarar verenlerin ölüme mahkum edildiklerini biliyor muydunuz?
*
Balın durdukça bozulmayan tek besin maddesi olduğunu, bu nedenle Olympos tanrılarının yediği “nektar” ve içtiği “ambrosia”nın temel maddesini saf balın oluşturduğunu biliyor muydunuz?
*
Genelde Eylül ayında yapılan Dianizya (bağ bozumu) şenliklerinin Şarap tanrısı Dianizos (Baküs) ayinleri ile ilişkilendirildiğini biliyor muydunuz?
*
Çeşitli hayvanların Olympos tanrılarını sembolize ettiklerini, “Koyun”un Güneş tanrısı Apollon’u, “Baykuş”un Athena’yı, “At” ya da “tavus kuşu”nun tanrıça Hera’yı, “kaplumbağa”nın Pan’ı ve “kartal”ın baştanrı Zeusu simgelediğini biliyor muydunuz?
*
Yağmur sularının kontrol edilemeyip sel sularına dönüştüğü, sel sularının yataklarını yarıp korkunç ırmaklara dönüştüğü eski çağlarda, insanların nehirleri geçmeden önce ırmak yakınlarına konan kutsal heykelciklere tapındıklarını, dualar edilerek nehir karşıdan karşıya geçilmeden önce bir şekilde günahlardan arınıldığını biliyor muydunuz?
*
Yerleşim yerleri arasına konan sınır taşlarının (kilometre taşlarının) mesajcı tanrı (ulak tanrı) Hermes’i simgelediğini biliyor muydunuz? (devam edecek)