Hikaye bu ya. Kurbağa ve akrep bir dereden karşıya beraber geçmek için pazarlık yaparlar. Akrep kurbağanın sırtına binip karşıya geçmek ister. Kurbağa tereddüt eder. Beni sokarsın, seni sırtımda karşıya geçirirsem der. Akrep eğer sokarsam, sen benim zehrimden, bende yüzme bilmediğimden, ikimizde ölürüz, ben, bile bile böyle bir saçmalık yapar mıyım der. Bu mantık üzerine kurbağa akrebi sırtına alır ve karşıya beraber geçmek üzereyken, tam derenin ortasında akrep kurbağayı sokar. Can havliyle kurbağa ne yaptın diye bağırırken, akrepten cevap; ne yapayım huyum kurusun.
Artık akrebimizin bu kadrosuyla büyük küçük demeden bütün takımları sokması ve bu huyunu devam ettirmesi lazım. Hem de bir GS. bir FB. bir BJK.ve Trabzon gibi. Bu takımlar her sezon şampiyonluğa oynayan takımlar. Bizim de bu takımları emsal almamız gerek. Yazılarımın özeti nedir? Takıma yıldız almayan artık Antalyaspor da başkanlık yapamaz. Bu vizyondan dolayı Antalyaspor her sene şampiyonluk kovalamaya mahkumdur. O düşmemeye oynayan Antalyaspor artık terane oldu. Bırakalım artık bu teraneleri diyor ve Gaziantep maçının kritiğine geçiyorum.
Bunlar maçtan önceki samimi düşüncelerim olup sezon boyu yazılarımı bu çerçevede yazacağım.3.dakikada golü bulup öne geçiyoruz. Maç boyu 3 topumuz direkten dönüyor bir ara 9 kişi kalan rakibin beraberlik golüne engel olamıyoruz. Biraz da futbol şansı lazım. Sidney Sam harika, Poldi ve Nuri istenilen düzeyde değiller. Gençler genelde iyiydi. Son bölüme yakın oyuna giren Doğukan varlık gösteremedi. Her şeye rağmen günden güne daha da ileri gideceğiz diyor ve iyi günler diliyorum.