Son aylarda Manavgat’ta izni verilen mermer ocağı ile ilgili direnişi yakından izliyorum. Beşkonak bölgesindeki Kırkkavak Mahallesi’nde açılacak ocak için protestoların ardı arkası kesilmiyor. Antalya Beşkonaklılar Birlik ve Beraberlik Derneği Başkan Hakan Halim Okudan’ın öncülük ettiği protestolar, önce Beşkonak, ardından Manavgat sınırlarını aştı ve son olarak Antalya’ya kadar ulaştı.
Pazar günü Attalos Heykeli önünde toplanan dernek üyeleri, Beşkonaklılar, Antalya Gazeteciler Cemiyeti, Antalya Kent Konseyi ve Antalya Barosu, bölgede ocak açılmasını istemediklerini kesin ve net bir dille tekrarladı. Hatta bunun için her türlü bedeli ödemeyi göze aldıklarını belirterek kararlılıklarının altını çizdi. Antalya’nın mermer ocağı olmayan tek bölgesi olan Beşkonak’ta açılacak olan ocağın yol açacağı zararlara dikkat çekildi. Hem tarıma, hem de turizme verilecek zararlar, detaylı olarak dile getirildi.
Hakan Halim Okudan’ı uzun süredir takip ediyorum. Genç, girişimci, idealist ve baskılardan korkmayan bir kişilik olarak profili çiziyor. Kendisi bir dönem AK Parti’den Aksu Belediye Başkan aday adayı olmuştu. Şimdilerde, belki de siyasi hayatına mal olacak bir protesto eyleminin başını çekiyor. Ancak yılmıyor. Ocak için verilen iznin iptal olması için sonuna kadar mücadele edeceklerini, bunun için de her türlü bedeli ödeme hazır olduklarını tekrar tekrar söylüyor.
Beşkonak’ın doğal güzelliklerini anlatmaya gerek yok. Açılacak olan ocağın vereceği zararlar da hemen hemen ortada… Bölgenin görmesi muhtemel zararlar nedeni ile riske giren, bedenini taşın altına koyan, hedef olan Okudan ve beraberindekileri izlerken biraz gıpta ettim, sonra fesatlandım.
Genç ve idealist insanlara her zaman gıptayla bakıp onları takdir etmişimdir.
Ancak Beşkonak’taki direniş beni fesatlığa itti.
Korkuteliliyim. Korkuteli, açık alanda yetişen sebze ve meyve çeşitleriyle bilinir. Hububat ürünlerinin merkezidir. Elma, armut, kiraz gibi meyvelerde önemli bir üretim merkezidir. Bu bitkiler de su ve temiz havaya muhtaçtır. Coğrafi işaret almış Karyağdı armudunun merkezidir.
Ülke ekonomisine ve tarımına ciddi katkılar sunan Korkuteli’nin her yeri delik deşik. Dağlar yerle bir edildi, coğrafi özellikler kayboldu. Açık alanda yetişen meyve ağaçlarının önce yaprakları, ardından kendileri, taş ocaklarından kalkan toz nedeni ile kurudu. Coğrafya o kadar değişti ki kuraklık nedeni ile göller kurudu, tarım bitme noktasına geldi. Tüm bunlara rağmen doğanın dengesi ile oynamaktan vazgeçilmedi. Meyve bahçeleri kurusa da bahçelerin hemen yakınına ocak açma sevdasından vazgeçilmedi. Birkaç ocak sahibinin kazanacağı 3 kuruş için koskoca ilçenin geleceği bitirildi.
1879 yılında Teke Sancağına bağlı nahiye merkezi olan, 1915 yılında Antalya mutasarrıflığına bağlı ilçe haline gelen, ilk ismi Istanoz olsa da Şehzade Korkut’a ithafen ‘Korkuteli’ ismini alan, başpehlivanlar diyarı ilçenin şimdiki sakinleri, atalarından devraldıkları hazineyi torunlarına aktaramadı.
Bu kadar önemli olan Korkuteli, çok sayıda önemli isim yetiştirdi. O kadar insan yetiştirdi ancak bir Hakan Halim Okudan çıkaramadı.
Güreşçilerin sırtının yere gelmediği ilçede, 3 tane taş ocağı sahibi için herkes kaderine razı hale geldi. Artık topraktan verim alınamıyor, kuraklık almış başını gidiyor, mevcut meyve bahçeleri toz yağmuru nedeni ile kurumanın eşiğine gelmiş. Bir tane Hakan Halim Okudan çıkaramayan ilçe, kaderine ve ocak sahiplerinin insafına razı bir görüntü çiziyor.
Hakan Halim Okudan, bölge ile ilgili her gelişme yaşandığında arayıp kamuoyuna duyurmamızı rica ediyor. Okudan her aradığında ise kendi ilçem için bu hassasiyeti gösterememenin ızdırabını yaşıyorum.
Uzun süre aynı haberi yapınca ızdırap alışkanlığa dönüşüyor. Alışkanlık da bağışık yapıp fesatlık halini alıyor.
Sen devam et Hakan Halim Okudan. Biz Korkutelililer seni çok iyi izliyoruz, elimizden bir şey gelmediği için de fesatlanıyoruz. İl, ilçe, belediye, oda, dernek başkanı, milli sporcu, başpehlivan çıkarıyoruz, Ankara’ya milletvekili bile yolluyoruz ancak senin kadar etkili birisi çıkmıyor aramızdan.
Sen devam et Okudan, benimkisi fesatlık…