Antalya Büyükşehir Belediyesi, “BALBEY Kentsel Sit Alanı ve Çevresini Kapsayan Yenileme Alanı” 1.Etap Proje alanı değişikliklerinin tanıtımını yapıyor.

Tanıtımlarda, 1.Etap Proje alanına yönelik mahkeme kararı gereği ve yönetimce yapılan değişikliklerle, bu alanda yer alan tüm hak sahipleri ile mutabık kalındığı, kent dinamiklerinin de görüşleri alınıp, gerekli görülen son rötuşlar ile prosedürleri tamamlanarak faaliyete geçileceği ifade ediliyor.

Bu yaklaşım ile Büyükşehir Belediyesi Balbeyuygulamalarında “Türel dönemine dönüş” yaptığını ortaya koymaktadır.

Balbey sakinlerinden bu "dönüşe" itiraz edenler var. Özellikle Yerel seçimlerden sonra “Balbey Halk Buluşması” toplantısında M.Böcek’in taahhüt ettiği gibitüm Balbey Sit alanı birlikte ele alınmadan ve hak sahipleri bir bütünlük içinde değerlendirilmeden neden öncelikle 1. Etaba başlanıyor sorusuna cevap isteniyor

Oysa tutum değişikliğine ilişkin söylentiler ortaya çıkmadan önce uzman kuruluşların ve duyarlı çevrelerin talep ettiği gibi öncelikle tescilli tarihi yapıların proje içindeki konumlanışı üzerinde çalışmalara başlanmıştı; korunması gereken tarihi yapıların, yolların, bahçelerin, çeşmelerin kendi kimliklerini yansıtarak bu projenin önceliğini oluşturması için mülkiyet sorunlarını çözmek, plan ile tapu kayıtlarındaki uyumsuzluğu gidermek ve böylece esas amaca hizmet edilmesi yolunda adımlar atılmıştı.

Bu alanda sonuçlanan davanın dayanağı bilirkişi raporunda da Türel Yönetiminin hazırladığı 1/1000 lik 1/5000 lik planlarının uyumsuz, çelişkili, hatalı olduğunu, şehircilik ilke ve planlama tekniğine aykırılıkları ve adalar arası emsal transferi kararı ile kesin olmayan plan kararları verilmesine imkan tanıdığı, konut ve ticari yapı kullanımı ayrımının eşitsizliklere neden olduğu gibi temel yasal düzenlemelere aykırılıkları ortaya konulan 1.Etap proje alanının; diğer proje alanları ile bütünlüğü sağlanmadan, bütün alanın taslak plan ve plan notları adı altında dahi değerlendirmemesi ve yalnızca 1.Etap projede yer alan maliklerin beklentilerini karşılayıp, yarım yamalak “bir şeyler yapmış olmak için” hareket eden bir yönetim anlayışının Türel Yönetiminden bir farkı kalmayacaktır.

Bu durumda, Balbey Kentsel Sit Alanı ve Çevresini kapsayan Yenileme Alanının bütününe ait” ALAN YÖNETİMİ kararının olmaması, tüm hak sahipleri bakımından belirsizliğin, gelecekte ne ile karşılaşacaklarının ve idarenin hangi kriterlere göre kendileri ile muhatap olacağına ilişkin hiçbir güvenceleri bulunmaksızın faaliyete geçilmiş olacaktır.

Tescilli tarihi yapıların tapu kayıtları ve plan uyumunu sağlama çalışmalarını başlatıp, tamamlanmasını beklememek 2863 sayılı yasal düzenlemeye, Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararlarına da aykırılık teşkil etmektedir.

Bütün bu gelişmeler, alanın tamamını kapsayan açık, denetlenebilir, katılımcı planlamadan vazgeçildiğini, siyasi ve ticari kaygılarla hareket edildiğini; bu aşamada, bu koşullarda diğer alanlara ilişkin çalışmalar tamamlanmadan yalnızca 1.etap proje alanına başlama girişiminin hem Böcek Yönetiminin sözünde duramadığını, hem Türel Yönetiminin uygulamalarına dönüldüğünü, hem de Balbey mahallesinin “başkalaştırılmasına”, “piyasalaştırılmasına” aracılık edildiğini ortaya koymaktadır.