Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) iktidarın bazı uygulamaları konusunda muhalif görüş belirtmesi karşısındaki tahammülsüzlük, TTB ve TBB'nin adları başındaki "Türk(iye)" sözcüğünün kaldırılmasını gündeme getirdi. TTB yöneticilerinin "Savaşa hayır" dediği; TBB yöneticilerinin "Savaşa hayır" demenin suç teşkil etmediğini söylediği için bu konunun gündeme getirilmiş olduğunu düşünmek saflık olur. Öyle olmuş olsaydı, "Savaşa evet" diyen TBB yöneticilerinin bu tavrı, TBB'nin T'sinin yerinde kalması için hafifletici neden olarak değer görebilirdi. KURUNTU OLMAKTAN ÖTE BİR ŞEYDİ TMMOB'ye bağlı odaların yetkilerinin çoğuna son verildi, maddi kaynakları budandı. TMMOB ve bağlı odaların kamu kurumu özelliğine son verme operasyonunda sona yaklaşıldığı bilinmeyen şey değil. Ticaret ve sanayi odaları da bu konuda rahat sayılmaz. Antalya Barosu tarafından geçtiğimiz gün yapılan basın açıklamasında, yargının üçüncü ayağı olan Baro'nun hükümete bağlı "barocuk"larla ikame edilerek, TBB'nin kamu kurumu olmaktan çıkarılmak istenmesine dikkat çekilmesi, o nedenle, kuruntu olmaktan öte bir şeydi. DESTEK KURUMLARI HALİNE GELECEKLER TTB, TBB ve TMMOB'den T'nin atılması operasyonu, bunların kamu kurumu niteliğine son verme amacıyla sınırlı değil. Operasyon tamamlandığında "barocuk" ve "odacık"lar, yandaş sendika ve medya kuruluşlarının gördüğü işlevi yerine getiren, hükümete destek, hükümeti tasdik kuruluşları haline getirilmiş olacak. Yandaş sendikalar aracılığı ile toplu sözleşme kurumu, yandaş medya aracılığı ile basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü nasıl yok edilmişse, yandaş barocuklarla yargı bağımsızlık ve tarafsızlığı, yandaş odacıklarla meslek denetimi, meslek etiği yok edilmiş, bütün kurumlar devlet başkanı ve hükümetin keyfi yönetimine tabi kılınmış olacak. EN SON BİZE GELDİLER DEMEMEK İÇİN Bu operasyonlar, masumiyet karinesi dediğimiz şeyin, suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceği anlamına gelen temel hukuk doktrininin devre dışı bırakıldığı Türkiye projesinin inşasında son rötuşlar anlamına geliyor. Bu operasyonların en önemlilerinde, en hayati olanlarında hükümet ana muhalefet partisi CHP'nin de onayını alarak atıyor adımlarını. Sınır ötesi operasyonlar için tezkire çıkarılmasında, dokunulmazlıkların kaldırılmasında, Afrin harekâtında CHP'nin onayı önceden hazırdı. Umarız, geldiğimiz yer Alman rahibin, "Önce komünistler için geldiler, sesimizi çıkarmadık. Sonra Yahudiler için geldiler, sesimizi çıkarmadık. Sonra çingeneler için geldiler, sesimizi çıkarmadık. Sonra sendikacılar için geldiler, sesimizi çıkarmadık. En son bizim için geldiler, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı" dediği yer değildir ve olmaz.