Biz emlak danışmanları dört farklı kulvarda müşterilerimize ulaşırız. Birincisi kişisel etki çevremizdir. Tanıdığımız, bildiğimiz insanlar gayrimenkul ile alakalı bir işleri olduğunda bize ulaşırlar. İkincisi bölge çalışmasıdır. Yoğunlukla çalıştığımız bölgede kendimizi tanıtıcı aktivitelerde bulunuruz, esnaflarla tanışırız vb. Üçüncüsü sosyal medyaya verdiğimiz reklamlardır. Evini satmayı düşünen mülk sahiplerinin karşısına reklamlarımız çıkar ve bize ulaşırlar. Dördüncüsü ise FSBO (for sale by owner) aramalarıdır. Yani sahibinden çıkılan ilanları ararız.

Geçenlerde gene böyle soğuk arama yaparken, U.Ç isimli bir beyefendinin ilanına denk geldim, aradım, kendimi tanıttım. Tabi ben bunu kendisini mülk sahibi sanarak yapıyorum. Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Kendisi bana meslektaş olduğumuzu, istersem müşteri getirebileceğimi söyledi. Böyle durumlarda aslında ‘tamam iyi günler’ der hiçbir şey sormam. O evi de unuturum giderim zaten. Ancak bu sefer merak ettim, sordum. Bu şekilde ben size nasıl müşteri getirebilirim ki diye. Malum bir alıcı adayımı götürsem bana dönüp “burası sahibinden ilanda zaten, buraya gelmek için size ihtiyacım yok Gujan bey” dese rezil olacağım. “Yok o sahibinden ilanı ama kendisi de emlakçı” desen daha da rezil bir durum. Ben alıcı olsam ‘yapacağınız işe sizin’ der çıkar giderim mesela.

Biz yetkisini aldığımız portföyleri çalışırken, portföyün olduğu bölgedeki emlak ofislerini gezeriz. Hem meslektaşlarımızla tanışırız hem de mülkü onlara tanıtır, müşterileri varsa paylaşımlı çalışabileceğimizi, beraber satabileceğimizi söyleriz. Ayrıca kurumsal bir firma çalışanı olarak, firmamın diğer şubelerini gezerim, diğer kurumsal firmaları gezerim. Yani portföyü bütün emlak sektörüne tanıtırız.

Bu beyefendi de “ben kurumsal hesabımdan ilan çıksam, emlakçılar beni aramazlar, beni arasınlar diye böyle ilan çıkıyorum” dedi. Bu Türkçede “ben kendi pazarlama yeteneklerime güvenmiyorum, emlak ofislerini de gezemeyecek kadar tembelim, diğer danışmanlar bana ulaşsınlar istiyorum, bu şekilde çalışacak kadar çaresizim” anlamına gelmektedir.

Şimdi mülk sahibi muhtemelen bu şahsın, kendi evi için çalıştığını düşünüyor. Portföyü emlak sektörüne ulaştırmak yani pazarlama konusunda kendine bu kadar güvenmeyip, emlak sektörünün kendisine ulaşmasını sağlamak için sahibinden ilanı çıkan ve potansiyel bir çok alıcının önünü kesen, bir çok profesyonel danışmanın da müşteri getirmesini engelleyen bu tarz şahıslarla vatandaşlarımızın çalışmaması gerekli.

Bu yüzden çalışacağınız emlak danışmanını lütfen sosyal medyada araştırın, emlak portallarındaki kurumsal hesabını görmek istediğinizi söyleyin, en önemlisi de Ticaret Bakanlığı’nın verdiği Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi’ni görmek istediğinizi söyleyin.