Muratpaşa Belediyesi tarafından geçen hafta ilki düzenlenen “1 Film 1 Konuk”, gördüğü yoğun ilgiyle hem kent kültürü adına önemli bir işlev üstlendi, hem de Türkiye’nin en köklü kültürel organizasyonu olan Altın Portakal’ın geleceğine ilişkin umutlu olmamızı sağladı. Ümit Ünal’ın konuk olarak katıldığı ve “Nar” filminin gösterildiği organizasyon, 13 Ocak tarihinde, Atıf Yılmaz ve Tarık Akan’ın anmasına dönüşmesi planlanan Deniz Türkali etkinliğiyle devam edecek. Böylelikle, en önemli hedeflerinden biri, “sinemayı Antalya’da 12 aya yaymak” olan “1 Film 1 Konuk”, bir başka önemli işlevi daha yerine getirmeye çalışacak. Ümit Uysal’ın Sözleri Geçen cumartesi günü gerçekleşen ilk buluşmanın önemli yanlarından biri de Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın, Altın Portakal ve Ulusal Sinema üzerine yaptığı konuşmaydı. Özetle şu görüşlere yer verdi Uysal: “Altın Portakal ile Antalyamız, Türk Sineması’nın 54 yılına sadece tanıklık etmedi, ‘Ulusal Uzun Metraj’ yarışmasıyla birçok genç yönetmenin sinemaya devamını sağladı, ulusal sinemaya güçlü bir destek sundu. ‘Antalya Film Festivali’ni uluslararası hale getiriyoruz’ diyerek festivalden ulusal yarışma kısmının kaldırılmasıyla başarılamayacak bir iş denenmiş oluyor. 12 Eylül 1980’de festival yapılamamıştı. 21 yıl sonra o ödüller ‘Geç Gelen Altın Portakal’ adıyla yapıldı. Bu yanlıştan dönülmesini temenni ediyoruz. Altın Portakal unutulmayacak, unutturulmayacak. Bu filmler bizim birikimlerimiz. Sanat tarihimiz. Bunu biran an önce kavrayıp kamusal uygulamayı değiştirmelerini temenni ediyoruz. Ulusal yarışma yeniden geri gelene kadar bunu söyleyip duracağız. Belki alternatif bir şeyler de yapacağız.” Kuşkusuz bu konuşmanın en önemli kısımlarından biri, bütünüyle açıklanmasa da alternatif bir organizasyona yeşil ışık yakılmasıydı. “Bir Gün Döneceğiz O Şehre!” Ümit Uysal’ın da konuşmasında vurgu yaptığı gibi, yaz aylarında “Antalya markasını büyütmek için festivali uluslararası yapıyoruz” gerekçesiyle Altın Portakal’ı Altın Portakal yapan en önemli değer olan ‘Ulusal Yarışma’ bölümü sonlandırıldı. Bu kararla birlikte ulusal sinema sektörümüzün kurumlarının, sinemacılarının, sanatçılarının merkezde olduğu bir tartışma ve protesto süreci yaşandı. Kararın yanlışlığı üzerinde duran sektör, Ulusal Yarışma’nın tekrar Altın Portakal bünyesine alınması ile ilgili taleplerini defalarca yineledi. Festival Yönetimi’nin geri adım atmaması üzerine sektör temsilcileri festivale katılmama kararı aldı. Bu arada 54. Altın Portakal’ın sonlandırılan “Ulusal Yarışması”sı, festivalle aynı tarihlerde, yönetmen Kaan Müjdeci’nin öncülüğünde, “Filmlerimizle ve hayallerimizle, bir gün yine döneceğiz o şehre” denilerek İstanbul’da düzenlendi. Bu söz, festivalin kurucularından Behlül Dal’ın bir şiirine atıfta bulunması bakımından da önemliydi. İstanbul’da yakılan işaret fişeği ve kentimizde düzenlenen organizasyonların nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Sanat Ruhu Temizler! Bu konuda atılacak adımların sonuçlanmasını beklerken, oyuncu Yasemin Alkaya’nın, 54. Festivale damgasını vuran kararların hemen sonrasında yaptığı açıklamayı hatırlatmayı önemli görüyoruz: "Sanıldığının aksine, ödüller sanatçılardan çok seyircileri etkiler. Onları motive eder. Sanatla seyirciler arasındaki en büyük köprüyü ödüller sağlar. Bu nedenle Antalya Film Festivali'nde ulusal yarışmanın, 50 küsur yıldır süren bir yarışmanın iptali, ne yazık ki halkımıza yapılmış çok büyük bir haksızlıktır. Lütfen sanattan vazgeçmeyin. Sanat ruhu temizler. Ve en hızlı şekilde temizler. Hakkınıza sahip çıkın, sanat insan hakkıdır."