Memlekette başka mesele kalmadı mı demeyin, bu önemli. Yılmaz Özdil, popüler kültürün önümüze koyduğu Atatürkçü yazar! Son 15 yılda AKP-CHP konsülünde sıkışan düzen siyasetinin parlattığı yıldız. “Bu elektrik faturası değil, almak zorunda değilsiniz” yorumunda bulunduğu 2.500 liralık Atatürk kitabı 3 saatte tükendi…

1881 kişi almak zorunda olmama seçeneğini umursamadı. Evlerinin baş köşesine koyacakları değerli bir süs eşyası edindiler! 2.500 lira karşılığında sahip oldukları bu lüks kitabı okuyarak yıpratacak değiller kuşkusuz. Yazar zaten kitabın koleksiyon amaçlı basıldığını, okumak için olmadığını dile getirmişti.

Bu durumda Atatürk’ün de pekala bir lüks alışveriş konusu haline getirildiğini söylemek mümkün. Bilmem kim hoca efendinin kitabını altın yaldızla basıp satan cemaatten de bir farkı kalmıyor böylelikle. Onların altın yaldızlı Arapça yazıları da okunmuyor ne de olsa!

Peki Atatürk bu cin fikirli alışveriş kültürünün neresinde duruyor?

Körün fili tarif ettiği gibi, kim neresinden tutarsa oradan kendine bir Atatürk çıkarıyor!

TBMM’nin ilk yıllarında Mustafa Kemal’in, Sovyetler Birliği’nin kurucu öznesi olan Bolşeviklere yönelik sempatisi, bugün bile hala Atatürk’e solculuk atfedenlerin kaynak noktasıdır. Aynı kesim, Türk burjuva devriminin (o dönemin şartları gereği geçici bir tavır olarak da kabul edilebilecek) halkçılık, devletçilik politikalarını da kendine referans almaktadır.

Bu konu uzar gider. Biz asgari ücretin yeni 2 bin lira olduğu Türkiye’de 2.500 liralık Atatürk kitabına dönelim.

Kitabın yazarı kendine ‘solcu’ demiyor ama ona bu sıfatı yakıştıran yüzbinler, her gün “acaba ne diyecek” diye yazılarını okuyor. Bu yüzden ona, 2.500 liraya lüks Atatürk kitabı sattı diye kızmanın yersiz olduğunu düşünüyorum. Kitabı 3 saat içinde tüketen okurların da sola dair bir kaygı taşıdıklarını da sanmıyorum.

Atatürk’ten sol değerler türetmeyi sürdüren politik anlayışın da bu alışverişten rahatsız olduğuna ihtimal veremiyorum.

Sol düşüncenin yelpazesindeki temel başlıkları yeniden hatırla(t)makta fayda var: Anti emperyalist olmak, anti kapitalist olmak, aydınlanmadan yana milliyetçi ve dinci fikirlerin karşısında olmak... Bu başlıklardan biri eksik olunca olmuyor. Yılmaz Özdil’in adı ise bu sıfatların her birinde sırıtıyor. 2.500 liralık kitap ilk vukuatı da değil.

Kimileri için yeni bir bilgi olabilir ancak Özdil, farklı etnik kökenlere karşı tutumuyla durduğu yeri göstereli yıllar oluyor. Kürt halkına karşı düşmanlığını her fırsatta gösteren birine solcu sıfat yakıştırabilir misiniz? “Türkiye Türklerindir” başlığı ile yazdığı köşesinde Özdil, 2010’da o dönem DTP Genel Başkanı olan Ahmet Türk’e atılan yumruğu savunmuştu.

Cem Uzan’ın politik bir silah amacıyla kurduğu Star gazetesinde o dönem haber müdürü olan Yılmaz Özdil, Diyarbakırlı dolmuş şoförlerine kravat takma zorunluluğu getirilmesini "Kıro-vat" başlığı ile duyurmuş, Diyarbakır halkından büyük tepki görmüştü.

Liste daha da uzayıp gider.

Böyle birinin kendine lider olarak tanımladığı biri için 2500 liralık kitap satması şaşırtıcı mı? Yakında Atatürk’ün ölüm yıl dönümü anısına 1938 adet lüks kitap daha basarsa şaşırmayın!

Özdil’e toz konduramayan bazı arkadaşların, kitaptan elde edilen gelirin bir okula falan bağışlanacağına dair sözleri de boş çıktı.

Okumayın demiyorum, elbette okuyabilirsiniz. Her gün Özdil’in kelime oyunlarına tav olmaya devam edebilirsiniz. Ama lütfen, ona solculuk atfetmekten vazgeçin.