Tarih 6 Mart 1930! Büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Burdur üzerinden saat:16.00’da Antalya’ya geldi!

Büyük önder ATATÜRK’ün Antalya’ya geleceği haberi daha gelmeden şehirde büyük bir sevinç yaratmıştı. Geldiği gün Kepez’den şehir merkezine kadar Antalya halkı, yolun iki tarafını doldurmuş, Türk Milletinin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan ATA’sına gönülden sevgilerini iletiyordu… Karşılama töreni bitmesine rağmen Antalya halkı dağılmıyor, sevgi gösterilerini büyük bir coşku ile sürdürüyordu.

Atatürk 1919-1923 tarihleri arasında haklı olarak verdiğimiz ulusal kurtuluş savaşımızı halkımıza anlatmak için Anadolu’yu ziyaret etmiştir. 1923-1938 yıllarında da Cumhuriyet devrimimizin amaçlarını anlatmak ve bazı devrimleri bizzat halkın içinde başlatmak için ziyaretler yapmıştır.

Büyük önderimiz ATATÜRK; bundan tam 92 yıl önce 6 Mart 1930 Perşembe günü Antalya’ya yaptığı ziyaretin amacı ise bölgemizde ve ülkemizde gözü olan faşist İtalyan yönetimine karşı mesaj vermekti. Sadece Antalya’nın güzelliklerini görmek için değil İtalyan işgalini yaşamış Antalya’dan tüm dünyaya verdiği mesaj vermek için gelmiştir.

Türkiye’nin kurucu iradesi ve kurucu lideri ATATÜRK hiçbir zaman emperyalizme hizmet etmemiştir! Uluslararası emperyalist projelere alet olmamıştır! Dolayısıyla verdiği mücadele ile emperyalizme karşı mücadele eden tüm mazlum milletlere örnek olmuş bir dünya lideridir ATATÜRK!

Bu zorlu yıllarda ATATÜRK ile omuz omuza mücadele eden Antalya’mızın değerli Kuvayı Milliye önderleri olan Mehmet Emin Bey, Rasih Kaplan ve Mustafa Ertuğrul başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyor ve yolları yolumuzdur diyorum… Ayrıca 2017 yılından beri ATATÜRK’ün Antalya’ya gelişi nedeniyle ilin resmi yetkilileri tarafından çelenk sunma töreni neden yapılmıyor sorusunu artık sormuyoruz.

Büyük önder ATATÜRK, Cumhuriyeti: dil, tarih, kültür ve yurt birliği üzerine kurmuştur. Antalyalılar olarak: ATA’mızdan aldığımız tarih bilinci ve vatan sevgisiyle, bu topraklara geldiğimiz güne de İtalyan işgalinden kurtulduğumuz güne de kurtarıcımız olan ATATÜRK’ün Antalya’ya geldiği güne de hiç ayrım yapmadan sahip çıkıyoruz çıkmaya da devam edeceğiz…Bugün bu ortak anlayışa sahip çıkarak aramızda olan belediye başkanlarımıza, meslek odalarımıza, sendikalarımıza, derneklerimize, vakıflarımıza, değerli Antalyalı hemşerilerimize ve gelemeyip yüreğini gönderen herkese çok teşekkür ediyoruz…

Son yıllarda basiretsiz siyasetçiler yüzünden; iç ve dış politikada ATATÜRK çizgisinden uzaklaşıldığı için Türkiye zor günlerden geçmektedir. Referandumla değişen rejim sonucu Türkiye, iktidar tarafından emperyalizmin sömürüsüne açık hale getirilmiştir. Yedi kez TBMM’ye gelen ve altısında oy birliği ile reddedilen ve zeytinimizi yok eden son yönetmelik bunun delilidir.

Diğer yandan 1990’lı yıllarda ABD emperyalizminin birbirinden ayırdığı iki kardeşin Doğu Avrupa’daki savaşının sonuçları son derece vahimdir. NATO’nun 2030 bildirgesinde tehlike olarak sadece Rusya gösterilmektedir. Görülen o ki ABD, İran’dan önce Rusya’yı hedef almıştır. Mütareke basınında Rusya’nın işgalci gösterilmesi de son derece manidardır. Rusya’yı sadece Ukrayna cephesi değil yakın zamanda Kafkas cephesinde de sıcak çatışma beklediği bir gerçektir. Üstüne Rusya’nın 2024 seçimlerinin yaklaşmış olması da eklenince Rusya’yı bekleyen kaçınılmaz son parçalanmaya devam etmek olacaktır.

Tüm bu oyunları bozacak tek bir şey vardır o da Türkiye’de gerçekleşecek genel seçimlerdir. Vatanın bütünlüğü milletin birliğinden yana olanların parlamenter sistem için bir araya gelmiş olması tarihsel bir fırsattır. Üniter yapımızı korursak ancak varlığımız sürdürebileceğimiz tarihsel bir gerçektir. Nasıl ki 100 yıl önce Çanakkale’de ve Anadolu’da emperyalizmi bölgemizde yendiysek tekrar başaracak güç hepimizde vardır. 100 yıl önce aramızdaki etnik, dinsel ve siyasal ayrılıkları erteleyerek birliğimizi ve dirliğimizi nasıl koruduysak tekrar korumak boynumuzun borcudur.

Hiç şüpheniz olmasın ki Türk Milleti, ATA’sının yolundan asla sapmayacak ve O’nu unutmayacaktır. İnanıyoruz ki yeniden uyanış yakındır, umutsuz değiliz! Gün bugün olduğu gibi her zaman bir olma, birliği çoğaltma günüdür.