Sosyal medyada; kadına, çocuğa, hayvana şiddet uygulandığında ortaya çıkan, bela okuyan, kelle isteyen, benzer paylaşımları gündeme getiren, sonrada derin uykuya dalan bir grup türedi. Sayıları azımsanamayacak çok bunların. Genellikle siyasi görüşleri karmaşık. Hepsi sözde Türkiye aşığı, futbol manyağı… Mehter de severler, Lost On You da…

Siyasi tarihi sorgulamazlar. Anlık gelişmelere göre şekil alan bir hareketten bahsediyorum. Ne zaman bir çocuk taciz edilse onları görürüz, bir kadın tecavüze uğrasa orada biterler. Hemencik ceza isterler, idam isterler. Ama suçun olgunlaşıncaya kadar geçen süreci irdelemezler, sormazlar. Mesela neden çocuk tacizinde dünyada ilk sıralarda yer aldığımız, kadın cinayetinde liderliğe koştuğumuz akıllarına gelmez. Ya da kadın tecavüzünden yargılanan zanlının mahkemeye takım elbiseyle geldiği için iyi hal indirimi alması onları ilgilendirmez.

Bir de nasıl oluyorsa her konuda bilgi sahibi olurlar. İnternetten ya da sosyal medyadan paylaşılanları tek tuşla paylaşıp altına, ‘küçük dağları ben yarattım’ tarzında bir şeyler karalarlar. Ne de olsa artık hepimiz felsefeci olduk, bilim adamı olduk. Freud’da kimmiş!

Hâlbuki tek yaptıkları vicdanları rahatlatmaktır. Bir çocuk tacizinde hoppp kına, bela oku… Ohh görevimi yaptım, rahatladım… Yok öyle bir şey. Aslında onlar da beyinlerinin bir köşesinde hatanın bugüne ait olmadığını, geçmişten süre gelen bir durum olduğunu çok iyi biliyorlar. Ama ne demişler; insanlar güçlünün yanında olmak ister!