Antalya Film Festivali için geç kalındığını, gecikmenin uzaması halinde festival organizasyonunda ciddi sıkıntılar yaşanabileceği uyarımızı bir kez daha yapmış olalım. Yarışma filmleriyle ilgili başvuruların Ağustos ayı ortalarında bitmiş olması gerekir. Ama ondan önce ne yapılacağına, festivalin nasıl bir festival olacağına karar verilmesi; buna bağlı olarak festival programının, festival programıyla birlikte yönetmeliklerin hazırlanması gerekiyor. Akaydın'lı dönemin son yılında festival programı içinde 750 etkinlik bulunuyordu. Vakit dar olduğu için bu yılın programına bunun yarısı kadar etkinlik konulduğunu düşünsek bile, bu dar vakitte bunların üstesinden gelmek kolay olmaz. Antalya Film Festivali'yle ilgili yapılan küçük hatalar büyük skandallara yol açabilir. Söz konusu olan Altın Portakal ise, küçük hatalar skandal muamelesi görebilir. Bu güne kadar yaşananlar bunu gösterdi. 10 yılın üzerinde festivale emek vermiş biri olarak bu uyarıyı yapıyorum.
*****
Belediye yönetiminin İstanbul'da festival organizatörü arama seferleri sonuç vermiyor. Gecikmenin nedeni bu. Başkan Böcek'e Altın Portakal'ı yapacak deneyimli isimlerin Antalya'da olduğu, festivali bu isimlerle yapmanın daha doğru olacağı şeklindeki görüşümüzü iletme fırsatı bulduk. Bu görüşümüzü ve bu önerimizi bir kez daha tekrarlayalım. Türel'in 2004 yılında başlayan ilk döneminde, "Festival işini İstanbullular daha iyi yapar" denilip, festival organizasyonu TÜRSAK'a verildi. TÜRSAK'lı yılların festival bütçeleri 20 - 28 milyon TL arasında telaffuz edildi. Türel'in ikinci döneminde festival organizasyonu Elif Dağdeviren'le başlayıp, Zeynep Atakan'la biten İstanbullu ekiplere devredildi. Bu dönemin festival bütçeleri de her yıl için 20 milyonlu rakamlarla ifade edildi. Akaydın'ın son yılında bizim yaptığımız festivalin bütçesi, festival programında Türel dönemi festivallerinin iki katına yakın etkinlik olmasına rağmen, 6,5 milyon TL idi. Bekir Kumbul döneminde de bu tür mütevazı bütçelerle festival yapıldı, o festivalleri de Antalyalılar yaptı, o dönem festivalleri de gayet başarılı festivallerdi.
*****
İstanbullu sinemacılar sinemayı Antalyalılardan daha iyi bilir. Bu tartışma götürmez; ama Antalyalılar, Antalya Film Festivali'ni İstanbullu sinemacılardan daha iyi bilir. Çünkü festival işini yaşayarak, ilk festivalde yaptıkları hatayı ikinci festivalde yapmayarak öğrenmişlerdir. Çünkü sinemacılık ve festivalcilik ayrı işlerdir. İstanbul'dan gelen ekiplerin yaptığı festivallerde kabarık bütçeler yanında sansür skandalları, festival protestoları vardır. Antalyalıların yaptığı festivallerde bunlar yoktur. Dışarıdan insan aramaya o nedenle gerek yoktur. Antalya'da Hülya Özyol gibi, Göksel Kumsal gibi Altın Portakal'ın her türlü girdi çıktısını ezbere bilen, Altın Portakal'ın 50 yıllık tarihini bütün ayrıntılarıyla yazıya dökmüş Tuncer Çetinkaya gibi isimler vardır. Festivale 10 yıldan fazla emek vermiş biri olarak kendi ismimi de bu isimler arasına koyabilirim. Antalya'da festivalle tanışık olanlar gibi, İstanbullu sinemacılar da, sorduğunuzda size bu ve benzer isimleri verecektir.
*****
Belediye yönetiminin bu isimlerle çalışma zorunluluğu elbette yok. Ama en azından bu isimlerin görüşleri dinlenebilir, uyarıları dikkate alınabilir. Bu düşüncemizi Gençlik Kolları'nda görev yaptığı dönemde festival organizasyonu içinde yer alan CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul'a da ilettik. Festivalin başarı ya da başarısızlığı belediye yönetimi kadar CHP yönetimini de ilgilendirir. Festivale geç kalındığı, festival programı ve organizasyonuyla ilgili ciddi hatalar yapılabileceği yönündeki endişe ve uyarılarımızı o nedenle Kumbul'a da tekrarlamış olalım.