Dün Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen yaklaşık 3 aylık sürecini değerlendirmek ve yeni döneme ilişkin yapacaklarını anlatmak üzere gazetecilerle bir araya geldi. Konyaaltı, Muratpaşa gibi sıkıntısız bir ilçe olduğu için doğal olarak konuşacak çok da bir konu yoktu. Borcu olmayan bir belediye, iyi yönetilmiş bir belediye, refah düzeyi yüksek bir belediye… Semih Esen de yeni döneme dair yapacaklarını kısa başlıklar halinde anlattı.

Tabi mevzu Konyaaltı olunca, konu döndü dolaştı Konyaaltı sahili ve sahildeki işletmelerin durumuna geldi. Konyaaltı sahilinin Büyükşehir Belediyesi inisiyatifinde olduğunu söyleyen Esen, işletmelerin aşırı yayılması ve fahiş fiyat uygulamalarına gerekçe olarak kira bedellerinin yüksekliğini gösterdi. Hangi büfe ne kadara kiralandı, sözleşmede ne yazıyor bilme durumumuz yok, ama ne olursa olsun halkın hakkının gasp edilmemesi gerekiyor. Bu konu şu anlık Konyaaltı tasarrufunda olmadığı için Semih başkana söyleyecek sözüm yok.
Fakat….. Semih Esen’in Konyaaltı Kent Meydanı konusundaki yorumu beni şaşırttı. Kent meydanının kokoreççi, balıkçı, dondurmacı, köfteci tarafından işgal edilmesini normal karşılayan Esen, bu işletmelerin etkinlik olduğunda masa ve sandalyeleri kaldırdığını ve kent meydanını açtığını söyledi! Üzücü bir yorum.


Yakın tarihte kızımı Konyaaltı Kent Meydanı’nda götürmüştüm. Biraz gezsin koşsun, paten kaysın diye. Fakat masa sandalyelerden geçmek ne mümkün. Belki Semih Başkan son halini görmemiş olabilir. Konyaaltı Kent Meydanı’nda şuan adım atılacak yer yok.


Esen dese ki, “Turizm sezonu başladı. Şuan bir şey yapamayız fakat sezon sonunda bir düzenleme getireceğiz” anlarım. Fakat Esen’in sözleri sanki bu düzenin bundan sonra da böyle devam edeceği yönündeydi.


Kent meydanları, o il/ilçe ile özdeşleşir. Oranın bir parçası olur. Sıradan bir günde de kent meydanına gidip, kenti dinleyebilir, paten kayabilir ya da yere oturup zaman geçirebilirsiniz. Sözün özü, Semih başkanın Konyaaltı Kent Meydanı’nı kaderine terk etmek yerine, halkın daha rahat kullanımına açmak için kafa yorması gerekiyor.