Recep Tayyip Erdoğan’ın 75 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu’na Antalya’dan dört isim girdi. AKP Genel Kurulu’ndan önce kulislerde çok kişinin ismi geçse de son yerel seçimde Muhittin Böcek’e karşı kaybeden Menderes Türel’in A Takım’da yer alacağı konuşuluyordu. Türel, MKYK’ya girdi fakat Erdoğan onu asıl çalışacağı A Takım’a almadı. Genel başkan yardımcısı ya da yerel yönetimler başkanlığına yakıştırılan Türel, sadece MKYK üyesi olarak kaldı. MKYK’ya giren bir diğer isim artık AKP’de marka haline gelen ve her dönem yıldızı parlayan Mustafa Köse oldu. Köse, samimi ve güven veren yapısıyla genel merkez yönetimine bir kez daha ismini yazdırdı. Milletvekilliğinden çok sansasyonel çıkışlarıyla nam salan Gökçen Özdoğan Enç ise çizik yedi. AKP, Enç’in yerine İYİ Parti’den devşirme Tuba Vural Çokal’a MKYK’da görev verdi.
Sonuç itibariyle hükümet partisi olması nedeniyle beklentinin yüksek olduğu AKP genel yönetimine Antalya’dan 3’ü asıl biri yedek 4 kişi girdi. Hatırlanacağı gibi son yerel seçimde büyük başarı elde etmesine karşın Antalya’dan CHP genel merkez yönetimine hiç isim alınmamıştı. CHP MYK’ya tek bir ismin bile girememesi CHP il yönetimi, belediye başkanları ve milletvekilleri tarafından adeta görmezden gelinmiş, konu ört pas edilmişti. Bu durumda AKP’nin Antalya’da CHP’ye gol attığını söylemek yanlış olmaz.
AKP’nin kongre yaptığı gün Antalya’da da kadınlar ve erkekler ortak kaygıda buluştu. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, cinsiyet ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddettin tırmanması, kolay kolay bir araya gelmeyen sivil toplum örgütleri ve partileri tek yumruk yaptı. Yaklaşık 1 haftadır devam eden İstanbul Sözleşmesi protestoları iki gün önce zirve yaptı.
Bu güç birliğini gören AKP-MHP çevresi, çamur atmakta geç kalmadı. Eylemde göğüslerini açan bir kadını eleştirilerin odak noktasına yerleştirdiler. Hadi AKP İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ı anlıyorum. Sonuçta doğru ya da yanlış partisini savunma zorunda. Peki diğer dalkavuklara ne demeli?
Dünyanın dört bir yanında kadın aktivistler eylemlerde tepki için göğsünü açıyor. Buna katılırsınız katılmazsınız sizin yorumunuz fakat koca bir eylemi iki göğse bağlarsanız burada ben art niyet ararım. Böylesi kritik eylemde sadece bir kadının göğsünü açması zihninizde yer ediyor ve tüm kurguyu bunun üzerine kuruyorsanız orada ‘durun’ derim.
Bir de göğse takılan arkadaşlara şunu sormak istiyorum: Antalya’da yaşıyorsunuz, yazın bırakın göğsünü açanları, çıplak denize girenlere dahi tanık oluyoruz. Sizi o zamanlar niye ortalıkta görmüyoruz?
Ayrıca; İstanbul Sözleşmesi neyi kapsıyor bilmiyorsunuz, AKP illerde lebalep kongre yapıyor gıgınız çıkmıyor, AKP genel kurulunda insanlar korona saçıyor umurunuzda değil, eğitimciye, yaşlılara aşı yok sesiniz çıkmıyor, Vaka sayıları artıyor, ölümler tırmanıyor tek laf etmiyorsunuz, millet açlığından ölüyor, 1300 liraya yaşam mücadelesi veriyor, çöpten beslenen yurttaş sayısı tavan yapmış hiç oralı değilsiniz. Tek derdiniz iki göğüs. Hay kafanıza o göğüsler düşsün.
