Bu yıl formalara laf yok. Üçü de birbirinden harika. Formalar böyle cafcaflı şık olunca hem taraftara hem de futbolculara ayrı bir özgüven geliyor. Forma deyip geçmeyin alınan puanlarda psikolojik etkisi çok. Bu arada iki maçta dört puan harika.

Bu dört puandan anladığım şu; hocamız yıldızları ve gençleri harmanlamış, nerede ne zaman hangisini sahaya süreceğini hesaplamış ve her futbolcuya yeteneğine göre eşit mesafede davranarak harika bir sistem yaratmış. Zaten takımın kadrosu ve futbolcu özellikleri bu yöntemi gerektiriyor. Bu yüzden doğruyu çok çabuk bulduğu için Tamer hocama sağ ol var ol diyor ve bu doğru istikamette yürüyeceği için devamlı başarılı olacağını şimdiden çok büyük oranda tahmin edebiliyorum. Aman hocam son günlerin moda deyimi ile 'tarzını' sakın bozma.

Gençlerbirliği maçı bizim için kolay oldu. Çünkü Stancu'nun maçta şu veya bu nedenden dolayı santraforluk yapmaya niyeti yoktu. Santraforsuz oynayan takım devamlı yenilmeye mahkumdur. Geçen sene Antalyaspor, santrafor diye alınan Blanko'nun yüzünden ilk yarıda neredeyse sıfır çekti. Beşiktaş maçı ise zorlu geçti ama, takımımız geçte olsa beraberliği yakaladı. Gol akınını Poldi başlatıyor ve genç futbolcu Gökdeniz neticeyi belirliyor. İşte yıldız genç karışımı böyle yapılır. Bu yüzden Tamer Hocamı bir kez daha kutluyorum.

Sn.Başkanın isabetli transferleri bu yılda harika. Nazım Sangare’yi BJK'ye takas yapılma hatasına düşmeyip, benim de bir önceki yazımda belirttiğim gibi Fenerbahçe’ye çok cazip bir şekilde sattı. Harikasın başkan böyle devam edersen bu sene Avrupa, ertesi sene hayaller gerçekleşecek.

En yakın zaman da maçların seyircili oynanması dileği ile. Hoşça kalın.