Seçim için geri sayım başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz hafta Antalya'ya yaptığı ziyarette kapalı kapılar ardında hiç kuşku yok ki seçimler ve adaylar konuşuldu. Kılıçdaroğlu veya genel merkezin net işaret ettiği bir aday yok şimdilik. Elbette adaylık konusunda daha doğrusu aday adaylığı konusunda en çok merak edilen isimlerin başında İl Başkanı Nuri Cengiz geliyor. Genel merkezin Cengiz'e 'İstifa etme' dediği, seçim sürecini Cengiz'in il başkanlığında götürmek istediği biliniyor.
Genel merkezin milletvekili aday adayı olacak yöneticilerin görevlerinden istifa etmeleri için tanıdığı süre bugün sona eriyor. Şuana kadar Tokat, Aksaray, Muğla, Hatay, Mersin, Rize, Ardahan, Trabzon, Çorum, Van ve İzmir il başkalarından bazıları istifa etti, bazılarının ise bugün istifa etmesi bekleniyor. Elbette gün içinde istifa edecek il başkanları sayısında artış olacaktır. Antalya İl Başkanı Nuri Cengiz'in de 'şimdilik' görevde kalacağı konuşuluyor.
***
Bir başka konu berber ve kuaförlerin pazar günü kapalı olması. Bu konuda tartışmalar devam ediyor. Fakat burada bana göre gözden kaçan en önemli konu bu işletmelerde çalışan emekçilerin uzun mesai saatleri. Kuaförlerin ve berberlerin kapalı olması gereken günler tartışılıyor, düğünü olan kuaförün hangi izinle açılacağı tartışılıyor fakat berber ve kuaförlerde çalışan ustaların, çırakların çalışma koşulları, günlük kaç saat çalıştığı hiç tartışılmıyor.
Hepimiz kuaföre berbere gidiyoruz. Patronu bir kenara ayırın, orada çalışan çırağa ya da ustaya sorun bakalım günlük kaç saat çalışıyor ve bu çalışmanın karşılığını alıyor mu? Etrafımdaki berber ve kuaförlere bakıyorum sabah 8'de açık, akşam 9'da önünden geçiyorum hala açık. Fakat çalışanlar hep aynı! Günlük ortalama 12 saat mesai yapıyor berber ve kuaförde çalışan emekçiler. Pazar günü dükkânların kapalı mı açık mı olacağını tartışan esnaf odalarının biraz da çalışanların mesai saatleri üzerine fikir geliştirmesini bekliyoruz.
Benzer sorun turizm sektöründe de yaşanıyor. Turizmin ağır yükünü çeken emekçilerin büyük bölümü çalıştıkları otele 40-50 kilometre uzakta oturuyor. Bekâr ya da başka şehirden gelen çalışanlar otel lojmanını kullanabiliyor. Fakat bu rakam tüm çalışanların küçük bir bölümünü oluşturuyor. Turizm çalışanlarının büyük bölümü kent merkezinden otele gidip geliyor. 8.30'da işbaşı yapacak bir çalışan 07.00-07.15 arası şehir merkezinden alınıyor. Yani mesai başlangıcından 1 saatten daha fazsa sürede... 8.30'da başlayıp 8 saat çalışmanın ardından 16.30'da iş bırakan turizmcinin bu kez de servis bekleme çilesi başlıyor. Bir çok otelde akşam servisi 17.00-17.30 arası kalkıyor. Yani en iyi ihtimalle bir turizm çalışanı mesai bittikten sonra en az yarım saat servis bekliyor. 17.00'de kalkan servis çalışanı 18.00-18.15 civarında mahallesine bırakıyor. Sabah 7'de evinden çıkan çalışan, saat 18'de yani ortalama 11 saat sürenin sonunda tekrar evine varıyor.
Turizmciye göre 8 saat çalışıyorlar. Otellerin olduğu yere banliyöler kurulamayacağına ve servis süreleri azaltılamayacağına göre burada tek bir çözüm var; mesai sürelerini azaltmak. 8 saatlik süre 6 saate indirilirse turizm çalışanları daha insanca bir yaşam sürebilir. Şurası da bir gerçek, turizm çalışanları için günlük çalışma süresinin 8'den 6'ya çekilmesi işverene dokunmaz. Ama bunun için yasadan önce vicdan lazım ki o da birçok otel sahibinde yok maalesef.
***
Ali Orhan... Lafını kimseden esirgemeyen, çocukla çocuk olan, doğa aşığı Antalya'nın renkli yüzü. Kaybettik Ali abiyi. Şaka gibi hala inanmakta zorlanıyorum. Hayata bakışı, duruşu, görünüşü ve konuşması ile fark yaratan bir karakteri vardı. Törenle memleketine uğurladık. İnanıyorum ki elinde olsa, "Öldüğümde ağlamayın lan arkamdan!" derdi. Ali abiden geriye unutulmayacak anılar kaldı. Işıklar yoldaşın olsun Karadeniz’in hırçın çocuğu...