Kentin kıymetli yapıları, 'özüne dönüyor' adı altında değiştirilip, dönüştürülüyor. Özüne dönme işleri 2016-2020 yılları arasında Antalya Valisi olarak görev yapan Münir Karaloğlu döneminde pik yaptı. Karaloğlu, Saat Kulesi ile Cumhuriyet Meydanı arasında kalan ve uzun süre sanat merkezi olarak kullanılan yapıyı mevlevihaneye çevirdi. Şimdi orası medrese olarak kullanılıyor.
Karaloğlu'nun asıl bombası Antalya'nın simgelerinden Kesik Minare'ye külah taktırmak oldu. Tartışmalar arasında restorasyon işlemi tamamlandı ve Şehzade Korkut Camii hizmete girdi. Geçtiğimiz gün önünden geçtim, tam da namaz vaktiydi tek tük kişinin içerde namaz kıldığını gördüm. Durumu sorduğum çevre esnaftan genellikle, "Çok fazla gelen yok" cevabı aldım.
Karaloğlu'nun bu değiştirme-dönüştürme işlerine meraklı olduğunu şuan görev yaptığı Diyarbakır'da da gördük. Karpuz içine oturmuş bir heykel yaptırmıştı, tepki gelince çocuğu karpuzun içinden çıkardı vs.
Antalya'nın simgelerine yönelik ikinci 'özüne dönüş' çalışması Saat Kulesi'ne yapılıyor. Bizans dönemine ait burçlar üzerine 1900'lü yılların başında inşa edilen Saat Kulesi'nde restorasyon çalışması başladı. Etrafına iskele kurulan kulenin çevresi de örtüyle kapatıldı. Restorasyon kapsamında kulenin tepe kısmına sonradan yapılan dendanlar (burçlardaki çıkıntı) kaldırılarak, yerine 1940'lı yıllarda yıkıldığı düşünülen kubbe yapılacak.
NEDEN, GERÇEKTEN NEDEN ANLAMIYORUM...
Bu zamana kadar Antalya kartpostallarında Şehzade Korkut Camii; Kesik Minare olarak, Saat Kulesi de kubbesiz yer aldı. Bundan sonra da değişeceğini sanmıyorum. Şehir, bu iki yapıyı öyle kabul etmişken, bir şeyleri değiştirme çabası niye?
Kaleiçi'nde adres tarif eden birisinin, 'Şehzade Korkut Camii'nden sola dönün' diyeceğini sanmam. Bunun yerine kurulacak cümle, 'Kesik Minare'den sola dönün' şeklinde olacaktır.
Bu yazıdan din düşmanlığı gibi bir sonuca varmayın. İnançlara elbette saygım var, anlatmak istediğim çok başka bir şey. Örneğin yine Antalya'nın simgelerinden Yivli Minare'nin yivleri ya da minare boyu 'özüne dönüyor' denilerek bozulursa o noktada da aynı tepkiyi gösteririm.
Bir kentin simgelerini şehir kendisi belirler ve tamamen zamana bağlıdır. Sonradan dokunuşlar ancak o simgenin değerine zarar verir. Kesik Minare ve Saat Kulesi'ne yapılan tam da budur. Umarım kentin diğer simgeleri benzer akıbete uğramaz.