Turizm kenti Antalya’da bu yıl etkili olan çöl sıcakları etkisini doğada göstermeye başladı. Dünyaca ünlü Kurşunlu Şelalesine su taşıyan dere ve çiftçinin sulama kaynağı olan Aksu çayı kurumaya yüz tuttu. Kış aylarında yetersiz kar yağması ve ilkbaharda beklenen yağmurun düşmemesinden dolayı doğal kaynaklar bir bir kurumaya başladı.
ANTALYA İÇİN FELAKET KAPIDA
Turizm kenti Antalya’da bu yıl etkili olan çöl sıcakları etkisini doğada göstermeye başladı. Kış aylarında yetersiz kar yağması ve ilkbaharda beklenen yağmurun düşmemesinden dolayı doğal kaynaklar bir bir kurumaya başladı. Sıcaklık değerleri ise ardı ardına son 30 yılın rekorlarını kırdı. Son verilerin paylaşıldığı Haziran ayında sıcaklık değerleri Antalya genelinde mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşti. Bölgenin uzun yıllar ortalama sıcaklığı 24.0 derece iken, 2024 Haziran ayı 28.2 derece olarak ölçüldü.
ŞELALE TEHLİKE ALTINDA
Dünyaca ünlü Kurşunlu Şelalesi, Antalya’nın en önemli doğal turistik noktalarından biri olarak biliniyor. Ancak şelaleye su taşıyan dere, yaşanan kuraklık ile birlikte kurumaya yüz tuttu. Su kaynağının kuruması şelalenin çekiciliğini ve ekosistemini ciddi şekilde tehdit etmeye başladı. Derenin kuruyamaya yüz tutması ile birlikte şelaleden çağlayan suda azalma gözlendi.
DURUMUN CİDDİYETİNİ KÖPRÜ ORTAYA ÇIKARDI
Çiftçilerin sulama kaynağı olan Aksu Çayında da ciddi bir su kaybı yaşıyor. Özellikle, Aksu Çayı'nda bulunan köprünün beton direklerinin zemininin görünmesi, durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Aksu Çayı, bölgedeki tarımsal faaliyetler için hayati önem taşıdığı ve kuruması durumunda çiftçilerin üretim yapmasını zorlaştıracağı ifade edildi. Çiftçiler, su sıkıntısının devam etmesi halinde mahsullerinin zarar göreceğinden endişe ediyor.
“ÇİFTÇİLER, SU KAYNAKLARININ AZALMASIYLA BİRLİKTE ÜRÜNLERİNİ SULAMAKTA ZORLANIYOR”
Aksu Üretici Birliği ve Kent Konseyi Başkanı Turan Şahin, “Antalya, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biridir. Ancak su kaynaklarının kuruması, bölgedeki tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit etmeye başladı. Çiftçiler, su kaynaklarının azalmasıyla birlikte ürünlerini sulamakta zorlanıyor. Bu durum, ürün verimliliğini düşürerek ekonomik kayıplara yol açabilir. Ayrıca, kuraklığın devam etmesi halinde, bölgedeki tarımsal üretim tamamen durma noktasına gelebilir. Bölgedeki su kaynaklarının korunması ve kurumanın önlenmesi için çeşitli tedbirler alınması gerekir. Özellikle, su tasarrufu ve suyun etkin kullanımı konusunda farkındalık yaratılmasını istiyoruz” dedi.
“DAHA PLANLI PROGRAMLI BİR SULAMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR”
,Kundu Mahalle muhtarı Ali Çiftçioğlu ise su olmamasından dolayı mahallede çiftçilerin mağdur olduğunu dile getirdi. Çiftçioğlu, “Eskiden Aksu çayından sulama kanalına su verilmesini istiyoruz. Çiftçilerimiz mağdur oldu. Gelen su yetersiz. Böyle giderse ürünlerimizde ciddi anlamda kayıp yaşanacak” dedi. Atilla Çakır, “Bundan 10 yıl önce su diye bir sorunumuz yoktu. Şimdi artık her gün suya nasıl ulaşacağımızı konuşuyoruz. İklim değişikliği ile birlikte yağmur yağmıyor. Su altı suları çekiliyor. Hepimizin daha dikkatli olarak, tasarruf yapması gerekir. Salma su dönemi bitmelidir, daha planlı programlı bir sulama sistemine geçilmelidir” sözlerine yer verdi.
