Ateş düştüğü yeri yakarmış. Ülke olarak yaşadığımız deprem felaketi nedeni ile kime, neye ve nasıl üzüleceğimizi şaşırmış durumdayız. Yıkılan her bina, enkaz altındaki her canlı ve kaybettiğimiz her insan ayrı yakıyor canımızı.

Yüzyılın felaketinin boyutu ise gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Her geçen gün sarılmasını beklediğimiz yaralar daha da derinleşiyor.

Kahramanmaraş, Gaziantep, Diyarbakır, Adıyaman, Adana ve diğer etkilenen yerleşim yerleri. Binaların sağlamlığını tartışmak için ileride bol vaktimiz olacak. Ancak yapılabilecek bir şeyler varken enerjimizi buna yoğunlaştırmalıyız.

Her şehirden ayrı yükselen feryatlar, çalışmaların beklendiği kadar hızlı ve yeterli olmadığını gösteriyordu. Ancak bir şehirden yükselen feryatlar daha bir ayrı ve anlamlıydı. Pisti çöktüğü için havalimanı kullanılamayan, yolu çöktüğü için karadan varılamayan Hatay’ın durumu diğer illere göre daha farklıydı.

Sanatçılar ve futbolcular hıçkırarak, ağlayarak ve adeta yalvararak Hatay’a yardım gelmediğini, insanların enkaz altında ölümü beklediğini duyurdular. Eski futbolculardan Gökhan Zan ve Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel ile eşinin feryatları hala sosyal medyada yankılanıyor.

Özellikle eski Hatay olarak bilinen bölgedeki eski binaların görüntüleri, yaşanan dehşeti anlatıyordu. Sık sık gidip geldiğim için çok sayıda tanıdığım ve görüştüğüm insan olan Hatay’a ulaşmak ve yardımda bulunmak kolay olmadı. Evlerine giremeyen insanlar varsa arabalarında, yoksa sokaklarda sabahladı. Soğuk havada ekmeğe ve suya dahi muhtaç şekilde sabahladılar.

Özellikle Antalya’dan giden yardımlar biraz nefes aldırsa da, Hatay’a ulaşmak ve yardım etmek kolay olmadı. Halk öfkeli. Görüştüğüm insanlar terk edilmişlik duygusu yaşıyor. Depremden etkilenen her şehirden acı çığlıklar yükseliyor ancak Hatay’ın durumu biraz daha farklı.

Evet, acı büyük. Milyonlarca insan bu dehşetten etkilendi. Birçok insan enkaz altında yardım beklerken hayatını kaybetti. Ancak Hatay’da yaşayan insanlar bu dramı farklı yaşadı. Çoğunluğu terk edilmiş ve unutulmuş duygusu ile.