Şampiyon adayları ile oynanan her maçın ardından olduğu gibi Antalyaspor yine rahat kazanabileceği bir maçı çok kolay kaybetti. İlk yarıda 5 gollü Trabzonspor galibiyetinden sonra iflah olmayan kırmızı-beyazlı takım, iyi oynadığı Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş maçlarından sonra da adeta ‘yok’ları oynamıştı.

Uzun lafın kısası bu takım maç seçiyor ve bunu da çok bariz yapıyor.

Geçtiğimiz hafta stadyumda izlediğim Beşiktaş maçında takımın yarısından çoğu yoktu. Vitrin maçıydı ve sahadaki yarım takım sıfır hata ile oynayıp altın değerinde 1 puan almayı başarmıştı. Beşiktaş’a karşı sadece 3 değişiklik yapabilen Nuri Şahin’in, dün akşam eli de boldu. Öyle ki Ndao, Floranus, Cemali gibi geçen haftanın ilk 11 oyuncuları maçı kulübede tamamladı.

90 dakika boyunca topa daha çok sahip olan, daha çok pas yapıp şut çeken, neredeyse tüm istatistiklerde rakibine üstünlük sağlayan bir takım, bu kadar basit, acemice ve amatörce gol yiyorsa bu iş bitmiştir. Antalyaspor yine maç seçmiştir ve rahat kazanabileceği bir maçı, ‘maç seçen’ oyuncuları yüzünden kaybetmiştir.

İlk yarıda Hatay’da izlediğim Gaziantep maçının kopyası gibiydi. Maç adeta altın tepside rakibe hediye edildi.

Ömer Toprak için yazacak kelime bulamıyorum. 3 maç oynayıp 5 maç yatan bir isim. Oynadığı maçlarda yaptığı bireysel hatalar ve takımına kaybettirdiği puanları artık not almıyorum bile. Ömer gibi sezon başında alınan tüm futbolcuların fizik veya mental olarak sakat çıkmaları asla tesadüf olamaz.

Bu transferlerde karar vericiler kadar futbolu bildiğimizi iddia etmiyorum ancak Antalyaspor’un sezon başında çok iyi kazıklandığı konusunda artık şüphem yok. Günümüz ekonomik koşulları ortadayken, takımı ayakta tutmak için başkanın ve yönetimin neler yaptığını biliyorken, paraların bu kadar savrulması futbola ihanettir. Sezon başında yapılan transferler, bu transferleri yapanlar, hangi menejerle çalıştıklarına kadar irdelenmeli.

Kasımpaşa maçında alınacak 3 puan, takımın çehresini de hedeflerini de değiştirebilecekken karşılaşılan tablo dramatiktir.

Bu sezon bir şekilde bitecek. Acı çektire çektire bitecek

Dünya kupası arası, deprem arası derken zaten futboldan soğuduk. Son haftalarda siyasi çekişmelerin içine çekilen bu oyuna, futbolun yön vericilerinin ihanet etmeye hakkı yok.

Nuri Şahin, geçtiğimiz sezon kazandığı krediyi sonuna kadar kötü kullandı. Kendisine her konuda kefil olan Başkan Aziz Çetin’i dibine kadar mahcup etti. Tüm transferlerin kötü çıkması, sakatlıkların bu kadar sık ve peş peşe olması, puanların hovardaca dağıtılması, hedef maçlarda adından söz ettirip haftalarda ortalıkta olunmaması iyi bir açıklamayı hak ediyor.

Nuri Şahin‘in Türk futbolunda olmasını istiyor ve hala destekliyorum. Tüm Antalya da bu konuda hem fikir. Ancak aynı Nuri Şahin’in Kasımpaşa maçını açıklaması lazım. Benzer şekilde kaybedilen 5-6 maçın aynı sezona denk gelmesini mantıklı izah etmesi lazım.

Bir camia ile bu kadar oynanmaz. İyi niyetimin son demlerindeyim. Oynanan oyunun ve alınan sonuçların altında başka seçenekler aramaya başlayacağım.

Yaşanan felaket günlerinin ardından normalleşmek için futbola ihtiyacımız var. Bunun için de gerçek futbol adamlarına.