Önceki gün Antalya'da toplu ulaşım aracının yaptığı feci kaza hepimizin yüreğini ağzına getirdi. Kazada otobüs büyük zarar görürken, şans eseri can kaybı yaşanmadı. Otobüs şoförü ilk ifadesinde frenin patladığını ve aracın kontrolünü kaybettiğini söyledi. Hatırlarsınız yaklaşık 2 ay önce de benzer bir kaza Güllük'te meydana gelmiş, otobüs şoförü yine frenin patladığını beyan etmişti.

Ne oluyor bu frenlere?

Sık aralıklarla benzer kazaların yaşanması dikkatimi çekti. İlginç olan her iki kazada da sebep fren patlamasıydı. Daha doğrusu kamuoyuna öyle yansıdı.

Konuyu şehir içi toplu ulaşımda şoförlük yapan ve bu otobüsleri teknik olarak çok iyi bilen bir arkadaşıma sordum.

Daha soruyu bitirmeden cevap verdi: "Bu otobüslerin freni patlamaz!"

Konuyu açmasını istedim. Şunları söyledi: "Ben 30 yıldır bu işin içindeyim. Otobüslerin freninin tutmama, patlama gibi bir imkânı yok. Olsa da araç beyinli olduğundan kendini korumaya alır ve arka tekerler kitler araç hiç bir şekilde hareket etmez. Ayrıca araçta 3 adet fren bulunur. Biri ayak freni, diğeri motor frenidir. Son çare olarak el freni vardır. Her iki kaza da şoförün hatasından kaynaklanıyor. Ceza yememek için fren patladı diyorlar."

Arkadaşımın anlattıkları karşısında hem korktum hem de şaşırdım. Peki, şoförler neden kaza yapıyor?

En önemli etken uykusuz ve uzun süre direksiyon sallamaları. Bazı şoförlerin 16 saat araç kullandığı, ortalama ise 12-15 saat çalıştıkları biliniyor. Bu kadar süre çalışan bir insan kaza da yapar, uyuya da kalır, agresif de olur.

Neden şoförler uzun süre çalışıyor? Çünkü aldıkları ücret tatmin etmiyor. Az şoför olduğu için de çalışma süreleri uzuyor. Şuan şoför olmadığı için 150 otobüs hizmet vermiyor.

Ayrıca önceki gün yaşanan kazada şoförün iki kulağında da kulaklık olduğu görülüyor. Bu büyük bir sorun. Daha önce de bu konuyu gündeme getirmiştim. Şoförler uzun çalışma koşullarından birde sıkıldıkları için sanırım yolculuk boyunca kulaklık takıyorlar. Bazen kendilerini öyle kaptırıyorlar ki bir şey soran yolcuları duymuyorlar.

Elbette telefonla konuşma onların da hakkı ama buna bir düzenleme getirilmeli.

Toparlamak gerekirse şehir içi ulaşımda hep söylediğimiz gibi en büyük görev Otübüscüler Odası'na ve Oda'nın yeni başkanı Yasin Arslan'a düşüyor.

-Kesinlikle ve kesinlikle şoförler 8 saatten fazla çalıştırılmamalı

- Şoförlerin maaşında düzenleme yapılmalı

-Şoför sayısı artırılarak kullanım dışı olan 150 otobüs aktif hala getirilmeli

-Soğuk günler kapıda. Vatandaş uzun süre otobüs beklememeli

- Kulaklık kullanımı dâhil, şoförler güncellenmiş bir eğitim programından geçirilmeli

ÖNLEM ALINMAZSA ÇOK DAHA BÜYÜK VE ACILI KAZALAR YAŞANABİLİR.