Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan bölgede Milli Parklar Bölge Müdürü olarak görev yapan Orman Yüksek Mühendisi Adnan Yılmaztürk, kırsal turizm ve doğa turizmi konusunda yaptığı çalışmalarla biliniyor. Tarım ve Orman Bakanlığı 6. Bölge Müdürü olarak görev yaptığı dönemde doğa koruma faaliyetlerinin yanında kırsal turizmin gelişmesi için de projeler üreten Yılmaztürk, 2022 yılında bu görevinden emekli oldu.
KIRSAL TURİZM KONUSUNDA ÇOK SAYIDA PROJE KAZANDIRDI
Antalya’daki Köprülü Kanyon bölgesi ile Isparta’da Beydili Ekoköy ve Başpınar Tabiat Parkı projelerinde imzası bulunan Yılmaztürk, Burdur’un Altınyayla ilçesindeki Karanlıkdere Kanyonu’nun doğa sporlarına açılmasına öncülük etmişti. Antalya’nın Kaş ilçesindeki kırsal turizm potansiyeline ilişkin incelemelerde bulunan Yılmaztürk, bölgeye yaptığı ziyaretin ardından tanık olduğu kaçak yapılaşma karşısında dehşete düştüğünü belirterek uyarılarla dolu bir açıklama yaptı.
YILMAZTÜRK: ‘EN GÜZEL İLÇE KAÇAK YAPI CENNETİ OLMUŞ’
Antalya’nın doğası ve denizi en güzel ilçelerinden biri olan Kaş’ın beton yığınlarıyla doldurularak adeta kaçak yapı cennetine dönüştüğünü dile getiren Yılmaztürk, şunları söyledi: “Kaş ilçesi merkez ve kırsal alan mahalleler plansız imarsız ve ruhsatsız yapılarla içinden çıkılamayacak bir imar ve çevre kirliliği oluşmuştur. Bu vahşi kontrolsüz yapılaşma birçok hukuki sorunları da peşinden getirmektedir. İmarlı arsaların dışında yapılan her yapı kaçak ve sorunludur. Merkezi ve yerel yönetimlerin konuya göz yummalarıyla sorun herkesin zarar göreceği bir duruma gelmiştir.
‘YANGIN ÇIKSA İTFAİYENİN GİREBİLECEĞİ YOL YOK’
Alt yapı olmadan yapılan bu kaçak yapılar özellikle Kalkan’da tam karmaşık bir sorunlar yumağına dönüşmüş. Kanalizasyon sistemi olmayan yerleşim alanları her türlü çevre sorunu ve kirlenmeye müsait durumdadır. Yol, su, elektrik tesisatları sağlıklı değil. Bir yangın esnasında itfaiyenin müdahale edebileceği yollar yok. Şebekeye bağlı olmayan kanalizasyon ve fosseptik çukurları her an patlamaya ve tıkanmaya maruz kalabilir durumda. Böyle bir durumda bulaşıcı hastalıklar insan hayatı tehdit edecek boyuta gelebilir. Tekniğine uygun olmayan elektrik tesisatları ve iletişim hatları ciddi yaralanma yangın çıkarma potansiyeline sahip.”
‘BÖLGE KARTALKAYA’DAN DAHA BÜYÜK FACİALARA GEBE’
İmarsız ve ruhsatsız tesislerde yapılan turizmin mevzuata göre denetim dışı kaldığı için kontrolsüz ilerlediğinin altını çizen Yılmaztürk, “Her türlü kanun dışılığa açık olan bu kaçak turizm bölgesi Türk turizmini de baltalıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu kaçak turizme niye müdahale etmediği de merak konusudur. Çünkü bu bölge Kartalkaya’daki otel faciasından daha büyük facialara gebedir” görüşünü dile getirdi.
‘KAYMAKAMLIK VE BELEDİYE GÖREVİ İHMAL EDİYOR’ İDDİASI
Hazine arazilerinin işgal altında olduğuna dikkati çeken emekli Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, bu konuda caydırıcı bir önlemin alınmamış olduğunu vurgulayarak, “Devletin, kamunun arazileri kaçak yapılarla doldurulmuş. Burada hak gaspı yapılıyor. (Kaş) İlçe Kaymakamı, Jandarma ve belediye bu konuda suç işlemektedir. Kamu malının işgal edilmesine göz yuman bu devlet kurumları açıkça görevlerini ihmal etmektedir” iddiasını gündeme getirdi.
‘TARIM ARAZİLERİ, SİT ALANLARI İŞGAL ALTINDA’
Kaş ilçesindeki ruhsatsız ve kaçak yapıların geldiği boyutun ürkütücü olduğunu söyleyen Yılmaztürk, “Öyle bir boyuta gelmiş ki, tarım arazileri bile işgal altında. 5403 sayılı kanun hiçe sayılarak il ve ilçe tarım müdürlükleri de sorumluluklarını yerine getirmeyerek görevlerini ihmal ediyorlar. Doğal ve arkeolojik sit alanları tahrip ediliyor. 2863 sayılı yasaya aykırılıklar had safhaya ulaşmış” dedi.
‘DOĞAL ÇEVRE HOYRATÇA YOK EDİLİYOR’
Sit alanlarının korunması ve kullanımını düzenleyen 2863 sayılı yasanın 65. Maddesine atıfta bulunan Yılmaztürk, “İlgili kanunda, ‘Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır’ deniliyor. Kanunda çok açık olmasına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü açıkça görev ihmali yapmaktadır. Aynı şekilde ÖÇK (Özel Çevre Koruma Bölgesi) alanlarında da kaçak yapılaşma had safhaya çıkmıştır. Orman alanları da tehdit altında olup doğal çevre hoyratça yok edilmektedir” diye konuştu.
‘KAŞ’TA BELEDİYE BAŞKANLARI İPE UN SERMİŞ’
Kaş’ta 3495 adet kaçak yapının yıkımına karar verilmesine rağmen bu adımın atılmadığına vurgu yapan Yılmaztürk şöyle konuştu: “Kaş Belediye Başkanları hep ipe un sermiş görevlerini ihmal etmişlerdir. İlçenin imarından 1. derecede sorumlu olan İlçe belediyesi ağır suç işlemektedir. Yıkım işlerini ihale ederek, ‘ihaleye katılan olmadı’ gibi bahanelerin arkasına sığınılıyor. Kanun yıkmasını emrediyor, ‘ihaleye vererek yıkarsın’ demiyor. Devlet adına görev yapan ilçe kaymakamları da hep olayı görmezden gelmişlerdir. Kaçak yapıları yıkma yetkileri olduğu halde görevlerini ihmal etmişlerdir. Kaş’taki yerel yönetimler devletin verdiği görevi yapmayarak devleti de aciz duruma düşürmektedir. Yerel halk da ‘biz ne yaparsak yapalım devlet yıkamaz’ kanısı oluşmuş, herkes aklına eseni yapar hale gelmiştir. Bu çarpıklık ve kirlilik kaçak villa enflasyonu turizmi de bitireceği için bunca yapılan bina işe yaramaz taş ve beton yığını haline dönüşecektir.”
TURİZM CENNETİ KAŞ KAÇAK YAPI KISKACINDAN NASIL KURTULUR?
Kaş’ta kronik hale gelen ve ilçenin geleceğini de tehdit eden kaçak ve altyapısız turizme yönelik alınması gereken önlemleri de sıralayan Yılmaztürk, açıklamasında ayrıca şunları dile getirdi: “Turizm, her şeyden önce deneyim kazanmaktır. Bundan kasıt, doğal ve kültürel değerleri görmek, yöresel lezzetleri tatmak ve dünya topluluklarıyla etkileşimdir. Turizmde yeme içme ve konaklama, ihtiyaç giderme yerleridir. Bu çerçevede Kaş’ta ilk olarak yapılması gereken ruhsatsız ve kaçak yapıların önüne geçmek, mevcuttaki yıkım kararlarını uygulamak olmalı. Kararların uygulanmaması yeni kaçak yapılaşmayı teşvik ediyor. Ruhsatsız ve imarsız tüm yapıların mevzuata aykırılıkları ivedilikle giderilmeli. Kaş ilçesinin sürdürülebilir turizm ilkesiyle korumacı bir kentsel tasarım ve imar planı hazırlanmalı.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM İLKELERİYLE YENİDEN YAPILANDIRILMALI’
Sürdürülebilir turizmin ilkeleri, 1990’da Kanada’da düzenlenen Globe 90 Konferansında belirlenmiştir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından sürdürülebilir turizm için belirtilen, 12 ilke şöyledir: Ekonomik süreklilik, Yerel kalkınma, İstihdam kalitesi, Sosyal katılım ve toplumsal cinsiyet eşitliği, Ziyaretçi memnuniyeti: Yerel kontrol, Toplumsal refah, Kültürel zenginlik, Fiziki bütünlük, Biyolojik çeşitlilik, Kaynakların verimli kullanımı, Çevresel etki. Kaçak yapıların kıskacında geleceği tehdit altına alınan Kaş’ı, bu ilkeler çerçevesinde yeniden yapılandırmalıyız.”