Antalya'nın tarihi Kaleiçi surları her geçen gün daha büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Surlarda oluşan derin çatlaklar ve yarıklar, yalnızca tarihi yapıyı değil, çevresindeki yapıları, dükkanları ve insanları da tehdit ediyor. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karancı, bir çökme ihtimalinde büyük bir felaketin yaşanabileceği konusunda uyarıda bulunarak, "Gerekli önlem ve tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Acil yıkılma riski var" dedi.
ACİL ÖNLEM ALINMALI
Tarihi Kaleiçi bölgesinde yer alan surlar, gözle görülür şekilde çatlaklarla ve yarıklarla dolu. Geçtiğimiz yıl Şubat ayında 2 gün süren sağanak yağış, Kaleiçi surlarında yıkıntılar oluşturmuş, göçüğün yaşandığı bölgenin üzerinde yer alan bir işletmenin altında ise büyük bir boşluk meydana gelmişti. Son dönemde artan çatlaklar ve yıkılma riskleri, yalnızca tarihi yapıyı değil, çevredeki yapılar, işletmeler ve yoldan geçen insanlar için de tehlike oluşturuyor Konuyla ilgili açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karancı, bu durumun beklenen bir gelişme olduğunu belirterek acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
FALEZLERİN ÜZERİNDEKİ YAPILAŞMA RİSKİ ARTIRIYOR
Başkan Karancı, surlarda meydana gelen çatlakların, kaya düşmelerinin ve göçmelerin birçok faktöre bağlı olduğunu belirtti. En büyük nedenlerden birinin yağmur sularının falezlere ve surlara etkisi olduğunu dile getiren Karancı, "Bu yarıklar bizler için sürpriz değil. Yüzey sularının güneye doğru akarken karşılaştıkları engellerde neden oldukları tahribat ve falezlerin üzerindeki yapılaşma, bu sorunun temel nedenlerinden biri. Biz bunları daha önce öngördük ve maalesef gerçekleştiğini görüyoruz" ifadelerine yer verdi.
ACİL YIKIM RİSKİ VAR
Karancı, jeolojide 'Günümüz, geçmişin aynasıdır' prensibine dikkat çekerek, geçmişte yaşanan kaya düşmelerinin günümüzde de devam ettiğini belirtti. Antalya'nın geçmişinde benzer olayların yaşandığını hatırlatan Karancı, "1980'li yıllarda Ordu Evi'nde Tophane Çay Bahçesi'nin olduğu noktalarda ciddi falez hareketleri görülmüş. 2001 yılına gelirsek Bambu Plajı'nın doğu kısmında yine çok büyük çatlaklar kopmaları oldu ve o bölge biliyorsunuz eski Lara yolunda trafiğe tamamen kapatıldı. 2010-2011 yılında yine aynı şekilde Konserve Koyu'nda benzer kaya düşmeleri oldu ve bu bölgelerde ciddi önlemler alınması gerektiğini her seferinde yetkililere söylüyoruz. Bu noktada gerekli önlem ve tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Acil yıkılma riski var" diye konuştu.
TAHRİBAT ARTIYOR
Falezlerin yıllık yaklaşık bir santimetre kadar güneye doğru hareket ettiğini belirten Karancı, aşırı yük binmesi halinde bu oranın artabileceğini söyledi. Özellikle geçmişte Antalya'nın doğal drenaj sisteminin büyük oranda yok edildiğini ve yapılaşmaya açıldığını belirten Karancı, "Eskiden yedi arıklar sayesinde yağmur suları doğrudan denize ulaşıyordu. Ancak şimdi bu doğal yapılar kapatıldı. Yağmur suları kendine yeni yollar buluyor ve bu da tahribata yol açıyor" dedi.
ŞİDDETLİ YAĞMURLAR BU SÜRECİ ARTIRACAK
Antalya'daki tarihi yapılar için büyük bir tehlike oluşturan bu çatlakların, özellikle şiddetli yağmurlar ve depremlerle daha da büyüyebileceğini vurgulayan Karancı, "Geçmiş dönemde 40 gün 40 gece süren kadı kaçıran yağmurları dediğimiz yağmurlar artık iklimin değişmesiyle ve yağış rejimin değişmesiyle birkaç saat içerisinde şehrimize bir noktaya düşebiliyor. Dolayısıyla şiddetli yağışlarda bu süreci hızlandıracaktır ve çatlaklar kopmalar artık göçmelere doğru ilerleyecektir. Bu noktada da ciddi önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, deprem yaşanması ihtimalinde hem falezler hem de falezlerin üzerindeki tarihi yapılar büyük zarar görebilir" diyerek yetkilileri uyardı.
RANTSAL DÖNÜŞÜM DEĞİL, KENTSEL DÖNÜŞÜM
Karancı, Kaleiçi surları ve falezlerin, Antalya'nın tarihi ve doğal mirası olduğunu belirterek, bunların korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Karancı, "Falezlerin üzerindeki yapılaşma mutlaka durdurulmalı. Kaçak yapılaşmaya izin verilmemeli ve mevcut yapı yükü azaltılmalı. Aynı zamanda falezlere zarar veren asansör yapıları gibi müdahaleler sona ermeli" ifadelerini kullandı. Antalya'nın 5 milyon yıllık jeolojik mirası olan falezlerin korunması için yetkililerin ciddi bir irade göstermesi gerektiğini dile getiren Karancı, "Bu bölgenin kesin korunacak alan statüsüne alınması gerekiyor. Rantsal dönüşüm değil, kentsel dönüşüm esas alınmalı ve yapılaşma, falezleri koruyacak şekilde planlanmalı" dedi.
ARTIK HAREKETE GEÇME ZAMANI
Son olarak, Başkan Karancı, Antalya'daki tarihi yapıların korunabilmesi için jeoteknik takip ve izleme yapılmadığını belirterek, yetkililerin bu konuda acilen adım atması gerektiğini söyledi. Karancı, "Yetkililerden karar alarak falezlerin üzerindeki yapılaşmayı sonlandırmalarını ve bölgeyi gerçek anlamda korumalarını bekliyoruz. Bu sorun uzun süredir biliniyor ve artık harekete geçme zamanı geldi" diyerek yetkililere seslendi.
ANTALYA'NIN YAŞAYAN TARİHİ
Büyük bir bölümü yıkılmış ve yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrili Kaleiçi'nde; surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseridir. Surların 80 burcu vardır. Surların içinde kiremit çatılı 3 bin kadar ev bulunmaktadır.