Başlıktaki sözler Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay'a ait. Hafta sonu Eğitim İş'in Akdeniz Bölge toplantısı vardı. Antalya'nın ev sahipliğinde gerçekleyen toplantıya Burdur, Isparta, Denizli ve Muğla yönetimleri katıldı. Sendika içi eğitim ve örgütlenme üzerine fikir alış verişi yapılan toplantıda genel başkan Özbay ile yaklaşık bir saat sohbet ettik.
AKP'nin talan ettiği kurumların başında Milli Eğitim'in geldiğini söyleyen Özbay, TÜRGEV, ENSAR, TÜGVA gibi vakıfların Milli Eğitim'e üşüştüğünü söyledi.
Bu konuyu açmasını istediğim Özbay, "Bu cemaatler bakan indirip bakan atıyor. Milli Eğitim okullara para bulamıyor, kaynak ayıramıyor ama bu cemaatlerle sürekli protokol yapılıyor. Adını sanını duymadığımız cemaat ve tarikatlar eğitim adı altında gericilik pompalıyor. Bunlara karşı gelenler ise ya vatan haini ya da FETÖ'cü ilan ediliyor. Bakanlık binasına bir gidin görün, her yerde cemaat ve tarikat üyesi var" dedi.
Milli Eğitim'in bu cemaatler tarafından yönetildiğini savunan Kadem Özbay, "Onca taciz, tecavüz ve ölüm haberlerine rağmen durmak bilmiyorlar. Skandalları saklamaya çalışıyorlar fakat başaramıyorlar. Bizim yapmamız gereken karanlığa karşı aydınlığı savunmak, gericiliğe karşı laik bilimsel eğitimi anlatmak" diye konuştu.
Sohbetin devamında "Bizim bu ülkenin gençlerine borcumuz var" diyen Özbay, "Çocuklarımızın bilim eşliğinde eğitim almasını sağlamak, ekonomi olarak sömürülen gençlerimizin yanında olmak zorundayız. Tek mücadelemiz eğitim ve örgütlenme değil. Gericiliğin cumhuriyet değerleriyle hesaplaşmasında bu değerlere sahip çıkmak boynumuzun borcu" sözleriyle umudun hiç bitmeyeceğini vurguladı.
Gerçekten zor günlerden geçiyoruz. Ne olursa olsun laik ve bilimsel eğitimden vazgeçmemeli, cumhuriyet değerlerini inatla korumalıyız. Zaten elimizde başka ne kaldı ki?