İki haneli faturaların katlanarak üç ve dört hanelere geldiğini belirten kullanıcılar, zam kararından geri dönülmesini istedi. Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) önceki dönem Genel Müdür Yardımcısı ve İnşaat Mühendisi Recep Çalı da dikkat çeken bir açıklamada bulundu. Vatandaşa 1 birim su verebilmek için 3 birim su üretildiğine dikkat çeken Çalı, patlayan borulardan toprağa karışan 2 birim su fiyatının da vatandaştan alındığını ileri sürdü.
SUYA YÜZDE 446 ZAM
Antalya Büyükşehir Belediyesi, temmuz ayı ASAT Genel Kurulu’nda suya yüzde 446 oranında zam yaptı. Yeni düzenlemeye göre meskenlerde 5 tona kadar 1,83 lira olan suyun birim fiyatı 10 lira oldu. Zammın ardından vatandaşlara gelen faturalar katlandı. Sosyal medyada da bir numaralı gündem su oldu. Birçok vatandaş farklı mecralardan tepkisini dile getirdi. Özellikle iki haneli su kullanım faturalarının katlayarak üç ve dört hanelere çıktığını ileri süren vatandaşlar su zammının kış aylarında yeniden gözden geçirilmesini talep etti.
ZAMMI ZAMLA SAVUNDU
Antalya Büyükşehir Belediyesi, yüzde 446 zammın gerekçesi olarak artan elektrik fiyatları ve su üretim maliyetlerindeki yükselişi gösterdi. Belediyenin açıklamasına göre, son aylarda su üretiminde kullanılan enerji maliyetlerinde önemli bir artış yaşandı. Bu durum, özellikle Türkiye genelinde elektrik fiyatlarının yükselmesiyle birlikte suyun maliyetini de doğrudan etkiledi. Belediye yetkilileri, suyun vatandaşa ulaşma sürecinde harcanan enerji ve diğer maliyetlerin dikkate alındığını belirterek, yapılan zammın kaçınılmaz olduğunu savundu.
VATANDAŞ İSYANDA
Ancak, bu açıklamalar halkın tepkilerini dindirmedi. Birçok vatandaş, zam oranının makul olmadığını ve belediyenin maliyetleri azaltacak farklı yollar bulması gerektiğini ifade etti. Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, özellikle düşük gelirli ailelerin bu tür zamlarla daha da zor durumda kalacağına dikkat çekildi. Kullanıcılar su gibi temel bir ihtiyacın bu denli pahalı hale gelmesinin kabul edilemez olduğu vurgularken, su faturalarının kontrol edilemez boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Mert A. isyanını şöyle dile getirdi: “Ayın 10 günü sular kesik, diğer 10 günü bir yerde boru patlar onu tamir ederler, 10 gün de su gelirse şükredersiniz. Sabah işe gideceğiz yüzümüzü yıkayamıyoruz, akşam eve giriyoruz elimizi yıkayamıyoruz! Su fiyatları zaten uçurum oldu. Tek başıma yaşıyorum ve ayda 20 gün evdeyim işimden dolayı. 4 yıldır 15 TL-30 TL arası gelen faturam bu ay 526 TL geldi. Madem zam yapıyorsunuz. İşinizi de adam akıllı yapın.” Vedat A. ise, “Fatura dört katına çıktı. 280 TL olan fatura 1170 TL oldu. Kaçak yok, arıza yok, nasıl oluyor? Her gün sokakta inşaattan dolayı boru patlıyor, faturayı bize mi ödetiyorlar? Yazıklar olsun, gerçekten burada bir şey değiştireceğimi düşünmüştüm, çok yanılmışım. Güvenilecek belediye kalmadı” sözleriyle tepki gösterdi. Bir başka kullanıcı ise şu sözlere yer verdi: “İki aydır su faturam 2 bin 500 TL ve 3 bin TL geliyor. Bu nasıl bir iş, anlayamadım. 2 yıllık faturamı ben 2 ay içerisinde ödemiş oldum. Acaba bizimle kim ilgilenecek, çok merak ediyorum. 'Şu sayacına bakın' dediler. Baktık, bir problem gözükmüyor.”
2 BİRİM SU BOŞA AKIYOR
Konuya dikkat çeken isimlerden biri de ASAT önceki dönem Genel Müdür Yardımcısı Recep Çalı oldu. Çalı, su üretimi ve dağıtımı konusunda çarpıcı bir açıklama yaptı. Çalı’nın iddiasına göre, Antalya’da vatandaşa 1 birim su ulaştırılabilmesi için 3 birim su üretiliyor. Ancak üretilen bu 3 birim suyun sadece 1 birimi vatandaşın kullanımına sunulurken, geriye kalan 2 birim su kayboluyor. Çalı, bu suyun patlayan borulardan toprağa karıştığını veya kanalizasyona gittiğini belirtti. Bu nedenle belediyenin, vatandaşa sunduğu suyun maliyetini yanlış hesapladığını ve kaybedilen suyun maliyetini de faturalara yansıttığını ileri sürdü.
AKAN SUYU VATANDAŞ ÖDÜYOR
“Su sıkıntısı hızla büyüyor” başlıklı bir açıklama yapan Recep Çalı” Halka tasarruf et diyorsunuz, oysa sizin hiç tasarruf ettiğiniz yok. Siz 3 birim su üretiyorsunuz, 1 birimi sayaçlardan geçiyor. Yani halk 1 birim su kullanıyor, ama siz onu verebilmek için 3 birim su üretiyorsunuz. İki birim suyu heba ediyorsunuz. Hani diyorsunuz ya metreküp maliyetimiz 60 TL, esasen o ürettiğiniz 3 birimin maliyetidir. Yani sokağa akıttığınız, kanalizasyonlara kaçan ya da yer altına giden ama sizi para harcayarak ürettiğinizin maliyeti. O heba ettiğiniz 2 birim suyun da parasını vatandaşın faturasına dolaylı olarak yansıtıyorsunuz. Kendi şahsi bütçeniz olsa bu kadar rahat çalışabilir misiniz” dedi.