Antalya Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde düzenlenen Tarım Gündem Programının konukları Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı ve Antalya Tarım Konseyi İcra Kurulu Üyesi Ali Top ile Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı oldu. Antalya Ticaret Borsası Basın Danışmanı Vahide Yanık’ın sunumuyla gerçekleşen programda, Dünya Su Günü öncesinde su varlığı ve tasarrufu konuşuldu.

DÜNYADA SULARIN SADECE YÜZDE 2,5 İÇİLEBİLİR 

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, yeryüzündeki suyun yüzde 97,5’inin tuzlu, yüzde 2,5’inin içilebilir su olduğunu belirtirken, “İçilebilir suyun önemli bölümü buzullarda ve yer altı sularında hapis olduğu için kullanılabilen su miktarı daha düşük sevilerde. Bu nedenle su stratejiktir. Su olmadan yaşam olmaz. Antalya’da eskiden ‘kadı kaçıran’ diye tabir edilen yağmur dönemi vardı. Yağmur 40 gün 40 gece aralıksız ve verimli şekilde yağardı. Artık uzun sürede yağan yağışlar birkaç saat içerisinde bir bölgeye aşırı derecede düşüyor ve o bölgede sel felaketlerine neden oluyor” dedi.

Eğirdir Gölü Ve Barla Dağı (Nisa

SONDAJLARIN YÜZDE 90’I KAÇAK

Antalya’nın Türkiye’nin su potansiyelinin yüzde 9’una sahip olduğunu bildiren Karancı, son dönemde su varlığında ciddi azalma olduğunu söyledi. Antalya’nın ana içme suyu kaynağı Kırkgöz’den geçmiş yıllarda saniyede 15 metreküp su alınırken, şimdi su veriminin saniyede 3 metreküpe kadar düştüğüne dikkat çeken Karancı, Burdur ve Isparta’daki yağışların azalmasının Antalya’nın su kaynaklarını etkilediğini vurguladı. Kaçak sondajın su varlığını tehdit eden en önemli unsurlardan olduğunu kaydeden Karancı, “Antalya’da 100 bine yakın sondaj kuyusu var, bunun yüzde 90’ı kaçak. Ölçemediğimizi yönetemeyiz, sondajlardan ne kadar kaçak olduğunu bilmezsek suyu yönetemeyiz” diye konuştu.

Su Sondajı (2)

1 KİLO MUZ İÇİN 800 LİTRE SU KULLANILIYOR 

Tarımsal üretim yapılırken malzemeden, ilacı, gübresi, enerjisi, işçiliğine kadar her türlü girdinin maliyetinin hesap edildiğini ancak dönüm başına tüketilen on binlerce metreküp suyun hesap edilmediğine dikkat çeken Mustafa Karancı, “1 kilogram muz yetiştirmek için 800 litre su kullanıyoruz. Biz tropikal iklimde yaşamıyorsak bölgeye uygun tarım yapmamalıyız. Suyun bitmez tükenmez kaynak olmadığını bilmeliyiz. Tarımın da imar planı yapılmalı. Tarımsal üretim yapılırken, toprak yapısı, iklimi, suyu hesap etmeliyiz. Su varlığına uygun tarımsal üretim yapılmalı” diye konuştu.

Yağmurlama Tarımsal Sulama

“TÜRKİYE SU FAKİRİ BİR ÜLKE OLACAK” 

Devlet Su İşleri verilerine göre, kişi başına düşen su miktarı 2000’li yılların başında 1653 ton iken, bugün 1350 tona düştüğünü belirten Karancı, “2050 yılına kadar gerekli önlemleri almazsak kişi başı su miktarı 1100 tonunun altına düşecek. Su stresi yaşayan ülkeden çıkıp su fakiri ülke konumuna geleceğiz. Nasıl ekonomiyi yönetemediğinizde fakir olursanız, suyu da doğru yönetemezseniz su fakiri olursunuz. Ekonomik verileri doğru politikalarla kısa sürede değiştirebilirsiniz ama suyu yönetmede geç kalırsanız, politikayı değiştirseniz bile suyu eski haline kavuşturmanız mümkün olmayabilir. Su siyaset üstüdür, suda doğru adımlar atmamız gerekiyor. Yoksa 2050 yılında üretim ve içme noktasında su sıkıntı çekeriz” uyarısında bulundu.

Kuruyan Göl

“SUYUMUZ SINIRSIZ DEĞİL”

Antalya’nın nüfusunun 2,7 milyon olduğunu ancak 25 milyon misafire ev sahipliği yaptığını belirten Karancı, “Su krizine doğru evriliyoruz. Ülkeler arası su geriliminin artacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Mutlaka önlemlerimizi almalıyız. Biz günde 220 litre su tüketirken, bir turist günde 800 litre su tüketiyor. Antalya turizmi önemli, ülkeye 17,5 milyar dolar döviz rezervi katkısı var ama suyumuz sınırsız değil. Suyun sürdürülebilir olması için adımlar atılmalı. Nasıl ki oteller enerji ile ilgili kısıtlamalara, tasarrufa gidiyorsa suyla ilgili de tasarruf tedbirleri alınmalı” diye konuştu.

Atb Tarım Programı

Kaynak: BÜLTEN