Antalya 1970’li yıllarda büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Şehir büyüdükçe, özellikle Kepez bölgesinde yoğun bir gecekondu yerleşimi başladı. Antalya’nın hızla gelişen semtlerinden biri olan Çallı’nın isminin kökeni, çoğu kişinin tahmin edemeyeceği kadar ilginç bir hikâyeye dayanıyor. 1970’li yılların ortalarında, şehrin imara açılan bölgelerinden biri olan bu alan, adını bir iş hanından aldı. Antalya’nın sivil tarihçilerinden Hüseyin Çimrin semtin ilginç hikayesini anlattı.
ANTALYA’YA YOĞUN GÖÇ
Antalya 1970’li yıllarda büyük bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Şehir büyüdükçe, özellikle Kepez bölgesinde yoğun bir gecekondu yerleşimi başladı. Muratpaşa Vakıf Çiftliği toprakları büyük bir talana uğradı ve birçok kişi bu alanlarda gecekondu inşa etti. Başlangıçta yetkililer gecekondu yapımını engellemeye çalıştı; ancak zamanla, seçim süreçlerinde verilen vaatler nedeniyle bu yapılaşma hız kazandı.
SEÇİM AFLARI CESARETLENDİRDİ
Antalya’nın sivil tarihçilerinden Hüseyin Çimrin kentin yakın tarihini kaleme aldı. Çimrin’in ifadelerine göre Kepez’de kaçak yapılaşma o kadar arttı ki, bazı kişiler burada birden fazla gecekondu yapıp satmaya başladı. Belediye ekipleri yıkım işlemlerini yürütmeye çalışsa da seçim dönemlerinde siyasetçilerin af vaatleri nedeniyle gecekondu sahipleri daha da cesaretlendi. 1994 yılında Kepez’in ilçe statüsü kazanmasıyla birlikte, bölge hızla gelişti ve bugünkü modern yapısına kavuştu.
BEKÇİLER GÖREVLENDİRİLDİ
Başlangıçta, özellikle Belediye Başkanı Av. Selahattin Tonguç başkanlığı sırasında yapılan gecekondular hemen yıkıldığına dikkat çeken Çimrin, “1973 seçimlerinden sonra, o günlerde Antalya Valisi olan Hüseyin Öğütçen tarafından vakıf arazisinin etrafı, kale duvarı gibi iki metre yükseklikte duvarlarla çevrildi. Ayrıca Vakıf arazisinin beklemek üzere, bekçiler görevlendirildi. Gecekondu yapımına başlandığında, hemen bu bekçiler ilgili kuruma haber veriyor ve gecekondu anında yıktırılıyordu. Ancak ne var ki, bu duvarlar bir sonraki seçim zamanında yıkıldı. Çünkü, hem buraya göz dikmiş insanların iştahı büyüktü; hem de her seçim dönemi yaklaştıkça, bazı politikacılar gecekondu yapımına göz yumuyor; hatta, çoğu zaman de teşvik ediyorlardı” dedi.
KEPEZ BÖLGESİNİN ZENGİNİ OLACAKTI
Gece kondu sahipleri ile güvenlik güçleri arasında sert bir mücadele yaşandığına dikkat çeken Çimrin, “Eski Antalya sakinleri dışında herkes, birkaç dekar toprak çevirme telaşına düştü. Bu iştah zamanla öyle büyüdü ki, bazen Belediye yıkım ekibinin içindeki görevlilerin bile o bölgede kendi gecekonduları bulunması doğaldı. Belediye yıkım ekiplerine veya güvenlik güçlerine silahla karşı koyan gecekondu sakinleri arasında, başta Bucaklılar, Ispartalılar ve Burdurlular yanında Türkiye’nin her yerinden kopup gelenler insanlar vardı. Çünkü, Kepez’de Vakıf arazisinden her küçük bir toprak parçası çeviren, ileride Kepez bölgesinin zengini olacaktı.” görüşlerine yer verdi.
ÇALLI İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Hüseyin Çimrin, kentin hızla gelişen semtlerinden biri olan Çallı’nın isminin kökenin çoğu kişinin tahmin edemeyeceği kadar ilginç bir hikâyeye dayandığını açıkladı. Çimrin’in anlattıklarına göre 1970’li yılların ortalarında, şehrin imara açılan bölgelerinden biri olan bu alan, adını bir iş hanından aldı. Günümüzde yoğun nüfusu ve hareketli yapısıyla bilinen Çallı, aslında geçmişte “Dikili Taşlar” olarak anılıyordu. Ancak, bu isim zamanla unutuldu ve yerine “Çallı” adı kalıcı hale geldi.
İLGİNÇ HİKAYESİ İLE ÇALLI’NIN SERÜVENİ
Antalya’nın sivil tarihçilerinden Hüseyin Çimrin’in aktardığına göre, bu hikâyenin baş kahramanı Mehmet Şencan isimli bir şahıs. Çallı lakabıyla tanınan Mehmet Şencan, 1970’li yılların başında buradan bir arsa satın alarak ilk evini inşa etti. Daha sonra, oğlu Yüksek Mühendis İbrahim Şencan, 1976 yılında aynı bölgede Çallıoğlu İşhanı isimli bir bina yaptırdı. Binaya asılan büyük “Çallıoğlu” tabelası, zaman içinde bölgenin tanınmasında önemli bir rol oynadı. Dolmuş şoförleri, binayı referans noktası olarak kullanarak yolculara buranın adını “Çallı” olarak anons etmeye başladı. Böylece Çallı ismi halk arasında benimsendi ve semtin adı olarak yerleşti.
