Steve McCurry, daha önce yayınlanmamış fotoğraflarıyla Ara Güler portresinin de yer aldığı serginin ziyaretçilerle buluşmasından onur ve mutluluk duyduğunu belirterek, “Türkiye’ye, özellikle de İstanbul’a gelmeyi dört gözle bekliyorum” dedi.

Usta fotoğrafçı, Türkiye’nin kültürü, insanları, yemekleri ve sokaklarıyla sadece fotoğraf çekmek için değil aynı zamanda seyahat etmek için de kendisinin favori şehirlerinden biri olduğunu söyledi.

“STANLEY KUBRICK ÖRNEK ALDIĞIM BİR YÖNETMEN”

İstanbul Sinema Müzesi’ndeki bir önceki serginin Stanley Kubrick temalı olduğuna işaret eden sanatçı, şunları kaydetti:

“Benim de kariyerim bir bakıma sinemada başladı. Genç bir öğrenciyken en büyük tutkum film çekmekti. Stanley Kubrick de bir fotoğrafçı olarak, örnek aldığım bir yönetmen. O da kariyerine Look dergisine amatör fotoğraflar çekerek başladı ve fotoğraf çalışmalarına baktığınızda nasıl başarılı bir yönetmen olacağını görebiliyorsunuz. Onun kadraj, kompozisyon ve ışığa verdiği önem her zaman incelediğim bir şeydi. Bütün filmlerinde ışık, görüntü ve kompozisyona ustaca bir bakışı var. Bence fotoğraf ile sinema arasındaki ilişki çok yakın. Tabii sinemada, durağan fotoğrafta olmayan müzik, diyalog ve ses var ama her zaman aynı dikdörtgene sahipsin, kadrajın köşeleri ve ışık ile çalışıyorsun. Bu yönleriyle ikisi birbirine çok benziyor.”

Fotoğraf çekerken hikayeyi tek bir kadrajda anlatmaya çalıştığını vurgulayan McCurry, “Her şeyi tek bir kompozisyonda bir araya getirmeye çalışmak zor bir iş ama benim için mutluluk verici bir şey ve bir çeşit meydan okuma. Gerçekten keyif alıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“ŞARBAT GULA O BAKIŞIYLA…”

Steve McCurry, ‘Afgan Kızı’ fotoğrafının hikayesinin, talihsizliğin üstesinden gelmekle ilgili olduğunu belirterek, “Hayat zorluklarla dolu. Bu zorluklarla başa çıkmak, bunların üstesinden gelmek, bu sırada sakinliğinizi korumaya çalışmak çok önemli” ifadelerini kullandı.

Fotoğrafa konu olan kadının göçmen ve evlat edinilmiş biri olduğunu anımsatan sanatçı, “Dünyanın her yerinde kötü koşullarda olan insanlar var. Bence o bakışıyla Şarbat Gula hayatın zorluğuna, kötü bir çocukluk geçirmiş olmasına rağmen yaşamaya devam edeceğini, ileriye bakacağını, hayatta kalıp daha iyi bir yaşama sahip olacağını ve pozitif olacağını anlatıyor. Bence o fotoğrafta bu mesajı içeren bir çeşit enerji var, benim gördüğüm bu” şeklinde konuştu.

McCurry, sergideki fotoğrafların sadece bazı özel anlardan ibaret ve günlüğünden sayfalar gibi olduğunu dile getirerek, “Gerçekten kalbime dokunmuş olan kişiler, mekanlar ve olaylar, hayat hakkında bir şeyler ifade ettiğini hissettiğim şeyler. Dünyanın neresi olursa olsun hepimiz temelde aynı ırktanız, o da insanlık” ifadesini kullandı.

Çok sayıda ödüle layık görülen ve uluslararası platformlarda yayımlanmış 13 kitabı bulunan Steve McCurry’nin eserlerinin görülebileceği sergi, 31 Temmuz’a kadar devam edecek. 

Kaynak: AA