İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu geçtiğimiz gün polis ekipleri tarafından gözaltına alınması Türkiye’nin gündemine oturdu. “Yolsuzluk” ve “t*rör” suçlamalarıyla gözaltına alınan İmamoğlu için pek çok siyasi lider ve sivil toplum örgütü peş peşe açıklamalar yaparken, tarihin bir kez daha tekerrür ettiği görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 90’lı yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini üstlenmiş ve okuduğu şiir nedeniyle siyasi yasak ile hapis cezası almıştı. 90’lı yıllarda yaşanan olayları ve Erdoğan’ın neden hapis cezası aldığı gibi konuları sizler için derledik…
28 ŞUBAT SÜRECİ NASIL BAŞLADI
Türkiye’nin yakın tarihine etki eden en büyük olaylardan biride 28 Şubat Darbesi’dir. 28 Şubat süreci 1995 yılında Refah Partisi’nin birinci parti olmasıyla başladı. Yapılan uzun görüşmelerin ardından 1996 yılında DYP-ANAP koalisyon hükümeti kuruldu. Fakat hükümet çok fazla dayanamadı ve dağıldı. Bunun üzerine TBMM'de birinci parti durumunda olan Refah Partisi ile ikinci parti olan DYP arasında bir koalisyon hükümeti kuruldu. 8 Temmuz 1996'da TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu almayı başarınca dönemin Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, başbakan oldu. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ise Necmettin Erbakan’ın yardımcısı olarak görev yapmaya başlayınca ordu içindeki hareketlenme başladı.
TEPKİLER HIZLA YÜKSELDİ
Koalisyon hükümetinin kurulmasının ardından Bazı Refah Partililer Atatürk ilkelerine ve laikliğe karşı bazı hareketler düzenledi. Sokaklarda şeriat eylemleri, Başbakan Necmettin Erbakan'ın ilk yurt dışı ziyaretini İran'a yapması, Susurluk olayı ve Erbakan, 11 Ocak 1997'de resmi başbakanlık konutunda tarikat liderleri ve şeyhlere iftar yemeği vermesi o dönemde büyük yankı uyandırdı. Aynı zaman da Erbakan’ın Libya gezisi de eleştirilen bir başka konu oldu. Libya'da bir çadırda Muammer Kaddafi'nin Türkiye Cumhuriyeti'ni Kürtlere eziyet çektirmekle suçlayan ağır sözleri karşısında Erbakan’ın sessiz kalması basın ve muhalefet tarafından büyük tepki çekti. Sadece bu gelişmeler kamuoyunu değil orduyu da rahatsız etmişti.
ERBAKAN ZOR DURUMDA KALDI
Yaşanan bu gelişmeler üzerine Milli Güvenlik Kurulu, 28 Şubat 1997 Cuma günü saat 15.10'da Çankaya Köşkü'nde bir toplantı gerçekleştirdi. Komutanlardan ilk sözü Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya aldı, sert sözlerle iktidarı eleştirdi. Başbakan Erbakan'a söylediklerinden biri, "Senin ağzından hiç 'Türk' kelimesini duymuyoruz" oldu. 9 saat süren toplantı sonunda irticayla mücadele kararları alındı. MGK, "laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğunu" vurguladı. Ordu, kararların hepsinin uygulanmasını istedi. 28 Şubat sürecinde pek çok önemli gelişmeler yaşanırken bazı isimler ise cezalar aldı. Bugün Cumhurbaşkanı görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan’da bu isimler arasındaydı hatta 10 ay hapis cezası alırken, siyasi yasak da almıştı.
ERDOĞAN NEDEN HAPSE GİRDİ?
Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1994 ve 1998 yılları arasında Refah Partisi'nden İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini yürüttü. 28 Şubat sürecinde ise hedef alınan isimlerden biriydi. Yıldızı parlayan ve halk tarafından sevilen bir siyasetçi haline gelen Erdoğan, Necmettin Erbakan’dan sonra partinin lideri olacağına kesin gözüyle bakılıyordu. 6 Aralık 1997’de Siirt’te okuduğu “minareler süngümüz, camiler kışlamız, kubbeler miğferimiz" sözleriyle okuduğu şiir nedeniyle Erdoğan hakkında, Diyarbakır DGM tarafından dava açıldı. 21 Nisan 1998'de Diyarbakır 3 No'lu DGM tarafından Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesi uyarınca "halkı din ve ırk farklılığı gözeterek, kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçuyla 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. DGM'nin verdiği karara, savıcının beraat talebine rağmen, Erdoğan'ın cezası ertelenmedi, paraya çevrilmedi. Sadece bunla da kalmadı Erdoğan’a siyasi yasak da getirildi. Gelen bu yasağın ardından Erdoğan’ın seçilme hakkı elinden alındı. Belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 1999'da tahliye edildi.
SİYASİ YASAĞI KALKTI
Refah Partisi’nin de kapatılmasının ardından partide yer alan pek çok isim Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu. Partinin ilk genel başkanı ise Recep Tayyip Erdoğan oldu. Fakat bir sorun vardı. Erdoğan, aldığı siyasi yasaktan ötürü seçime giremiyordu. 2001 krizi ve 99 Depremi gibi olayların ardından Bülent Ecevit’in başbakanlığındaki koalisyon hükümeti düşürüldü ve erken seçime gidildi. 2002 genel seçimlerinde yüzde 34,43'lük oy oranı ile AK Parti birinci parti oldu. Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için başbakanlık görevini Abdullah Gül üstlendi. İktidar olan AK Parti, ilk olarak yaptığı şeylerden biri genel başkanlarının siyasi yasağını kaldırmak oldu. AK Parti Erdoğan’ın siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan yasa değişikliği talebinin onaylanmasıyla beraber Erdoğan’ın siyasi yasağı kalktı. Fakat seçimler yapılmış ve Erdoğan meclis dışında kalmıştı. Fakat buna da biz çözümü bulundu.
ERDOĞAN NASIL BAŞBAKAN OLDU?
2002 yılında yapılan genel seçimlerin üzerinden aylar geçtikten sonra Siirt milletvekilliği seçimi yenilendi. 9 Mart 2003'te gerçekleştirilen ara seçimlerde Erdoğan, Siirt milletvekili olarak meclise girdi. Erdoğan’ın meclise girmesiyle beraber dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 2003 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan başbakanlık görevine geldi. İlerleyen yıllarda ise cumhurbaşkanı olan Erdoğan günümüzde de bu görevine devam etmektedir.