Sağlık Bakanlığı normal doğumu desteklemek için başlattığı proje ile Türkiye’nin dört bir yanını ‘doğal olan normal doğum’ afişleriyle süsledi. Antalya’da da kentin tarihi ve bilinen noktaları bu afişlerle donatıldı. Doğum üzerinden kadın bedenine müdahale edilmesine CHP’den milletvekilliği ve il başkanlığı yapmış Devrim Kök’ten tepki geldi. Kök, açıklamasında hükümeti ekonomi üzerinden eleştirdi.

HÜKÜMET DOĞUM TALİMATI VERİYOR

Türkiye'de siyasal iktidarın bireylerin en mahrem kararlarını dahi belirleme hakkını kendinde gördüğünü belirten Kök, “Kaç çocuk yapılacağına dair önerilerle başlayan bu müdahaleci tutum, bugün doğumun nasıl gerçekleşeceği konusunda verilen "talimatlara” kadar genişledi. Oysa doğumun şekli, tıbbi bir süreçtir ve kadının bedeni üzerindeki bu karar, yalnızca hekim ve kadının ortak iradesiyle şekillenmelidir” dedi.

İNSANLARIN TERCİHLRİNE BASKI

Devrim Kök, hükümetin normal doğum talimatı ile bireyler üzerinde baskı kurmaya çalıştığını söyledi. Kök, “Bu yaklaşım, yalnızca kadın bedeni üzerinde bir tahakküm kurma çabası değil, aynı zamanda özgür bireyin yaşam tercihlerine yönelik sistematik bir baskıdır. Ne yazık ki aynı kararlılık, doğacak çocukların nasıl bir gelecekle karşılaşacağı sorusuna yöneltilmemektedir. Karnı nasıl doyacak? Hangi okullarda eğitim alacak? Büyüdüğünde iş bulabilecek mi? Bulursa, bir gün hukukun değil, talimatla çalışan bir adalet anlayışının kararıyla diploması elinden alınacak mı? Bu soruların cevabı yok; çünkü siyasal iktidarın ilgisi, doğumdan sonrası değil, doğumun şekliyle sınırlı kalmaktadır” diye konuştu.

Doğal Güzellikler (2)

ASIL MESELE EKONOMİ VE ADALET

Hükümetin doğumla değil, ekonomiyle ilgilenmesi gerektiğini vurgulayan CHP Antalya eski milletvekili ve eski il başkanı Devrim Kök, adalet vurgusu yaptı. Kök, “Bu bağlamda, “nüfus artış hızındaki düşüş” gibi karmaşık toplumsal dinamikler basite indirgenerek içselleştirilmekten kaçınılıyor. Oysa temel neden; ekonomik güvencesizlik, adalete olan güvensizlik, gelecek kaygısı ve bireylerin giderek daha fazla denetlenip baskılanmasıdır. Toplumun gerçek sorunlarına kulak tıkayan ve bireylerin yaşam alanlarını daraltan bu siyaset dili, ne anneleri ne de çocukları koruyabilir. Aksine, susturulmuş kadınlar ve güvencesiz nesillerle geleceği zayıflatır” diye konuştu.

Muhabir: ENGİN KORKMAZ