Antalya’da 2023-2024 eğitim ve öğretim yılının sona ermesiyle birlikte tatile giren on binlerce çocuğun önemli bölümü sosyal aktivitelerden uzak kaldı. Antalya’da yaşamasına rağmen henüz tekneye binmemiş çocukların olduğuna dikkat çeken Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, yerel yönetimlerin yaz tatilinde çocuklara yönelik sosyal aktiviteleri artırmalarını istedi. 

ANTALYA SOSYAL TESİSLERDEKİ AKTİVİTELER YETERSİZ!

Yaz tatiliyle birlikte on binlerce çocuğun evlerinden dışarıya bile çıkamadığını anlatan Eğitim- Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, şehirde sosyal tesislerde çocuklara yönelik aktivitelerin oldukça az olduğunu anlattı. Öztürk açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Antalya’da yaşayan fakat bugüne kadar tekne gezisine bile katılamayan yüzlerce çocuğumuz var. Yaz tatilinde çocuklarımız etütlerini yapsınlar ama aynı zamanda eğlenmeleri de gerekiyor. Bu nedenle yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Belediyelere ait sosyal tesislerde çocuklarımıza eğlenceli kurslar ve aktiviteler düzenlenmeli. Mesela belediyelerimiz küçük bütçelerle çocuklarımızın eğlenmesine ve tatili güzel geçirmelerine yönelik adımlar atabilir. Bu şehirde henüz tekneye binmemiş çocuklarımız var. Bu çocuklarımıza yönelik tekne turları düzenlenebilir.”

EĞİTİMDE ÇEDES’E DİKKAT ÇEKTİ

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, yaz tatili boyunca çocukların vakıf ve benzeri derneklerin programlarından uzak tutulması gerektiğini ifade ederek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli vakıf ve derneklerle iş birliği halinde hayata geçirilen ÇEDES benzeri proje ve protokoller, başta öğrencilerimiz olmak üzere, öğretmenler, eğitim emekçileri ve velileri doğrudan etkilemiş, özellikle okullarda ve okul dışında yürütülen dini içerikli ÇEDES faaliyetleri (cami ziyaretleri, mezarlık temizliği, sınıfların içinde Kâbe ve mezar maketleri ile yapılan dini ritüeller) belirgin şekilde artmıştır. MESEM projesi ile öğrenciler ‘stajyer emeği’ ve ‘beceri eğitimi’ adı altında patronlara ucuz işgücü olarak pazarlanmaktadır. ÇEDES ve MESEM projelerini eğitimin siyam ikizleri olarak tanımlamak mümkündür. Resmi verilere göre Türkiye’de resmi ve özel okullarda zorunlu örgün eğitim sisteminde kayıtlı 17 milyon 558 bin 25 öğrenciden, 442 bin 643’ü sistemin dışındadır. Eğitimin bütün kademelerinde, özellikle ortaöğretimde okullaşma oranında bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Kız çocuklarının okullaşma oranında görece artış olmasına rağmen, bu artışın mezuniyet oranlarına bire bir yansıdığını söylemek mümkün değildir. MEB’in açıkladığı veriler, okul terki ve devamsızlık konusunda en sıkıntılı kurumların ortaöğretim kurumları olduğunu göstermektedir.”
 

Muhabir: BÜLENT ÖNER