Antalya’nın Aksu ilçesinde 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası kapsamında fidan dikim töreni gerçekleştirildi. Fidan dikim törenine Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran, Aksu Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım, kurum müdürleri, STK’lar olmak üzere çok sayıda öğrenci katıldı. Fatih mahallesinde geçen yıl çıkan orman yangınında 4 hektar alan yanarak küle dönmüş yangın havadan ve karadan müdahale ile güçlükle kontrol altına alınmıştı.
BİNLERCE FİDAN BULUŞTU
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri küle dönen alanı yeniden yeşillendirmek için harekete geçti. Bu kapsamda defne, keçi boynuzu, çam fıstığı başta olmak üzere yaklaşık 3 bin fidan öğrencilerin de destek vermesi ile toprakla buluştu. Fidanların can suları da yine öğrenciler tarafından verildi.
ORMANLARA SAHİP ÇIKALIM
Fidan dikim töreninde konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, 21 Mart’ın Orman Haftasına olmasına dikkat çekti. Şahin, 21 Mart tarihi ile birlikte doğanın yeniden uyandığını söyledi. Ormanların doğanın süsü olduğunu ifade eden Şahin, “Aynı zamanda büyük fonksiyonlar ifa ediyorlar. Pek çok canlının eli, bizler için havayı temizleyip oksijen sağlıyor. Ormanların faydalarını saya saya bitiremeyiz” dedi.
DİKKAT ÇEKEN MARS BENZETMESİ
Manavgat’ta çıkan cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınını hatırlatan Şahin, “Dünyanın da en büyük yangınlarından birini yaşadık. O dağlar yangından sonra simsiyah sanki bir Mars yüzeyi gibi çok kötü bir görüntü oldu. Şimdide de tamamen çıplak kaldı. Çok şükür orman teşkilatının emekleri ile şimdi dikilen fidanlar 1 metreyi geçti. Hızla yeşeriyor. Eski haline gelmesi en az 20 yılı bulur. Ağaçlara gözümüz gibi bakalım. Fidanın toprakla buluştuktan sonra kendisini kurtarması en az 5 yıl sürüyor” sözlerine yer verdi.
29 ADET BAL ORMANI
Antalya Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran ise, bu yıl, ormanların belki de en kritik rollerinden biri olan, gıda güvenliği ve sürdürülebilir beslenme konusuna odaklandıklarını söyledi. Kayıran, “ “Doğanın Lezzeti Ormanda Saklı” temasıyla başlattığımız, ülkemizin zengin bitki örtüsü içerisinde yer alan Yaban Mersin’i, Ahududu, Böğürtlen, Karamuk, Kuşburnu, Dağ Çileği, Alıç, Kızılcık ve daha nice meyveli orman ağaçlarının yer aldığı doğal ormanlarımızın yanı sıra Antalya’mızda kuruluşlarını tamamladığımız 29 adet Bal Ormanıyla, arıcılık destekleriyle arılar ve diğer tozlayıcılar için yaşam alanı sunarak tarımsal verimliliği arttırmak suretiyle ekosistemimizin geleceğini teminat altına almaya yönelik çabalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
DOĞAL KAYNAKLAR AZALIYOR
Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ile geleneksel ve modern tıbbın vazgeçilmez hammaddelerini sağladıklarını ifade eden Kayıran, aynı zamanda ORKÖY’ün sosyal ve ekonomik projeleriyle kırsal bölgelerde ekonomik fırsatlar yarattıklarına dikkat çekti. Dünya nüfusundaki artışların, iklim değişikliği, doğal kaynakların azalması ve çevresel bozulmalar gıda üretimini ve erişimini tehdit ettiğini ifade eden Kayıran, küresel gıda krizine karşı koyabilmek için doğanın döngülerine uygun, sürdürülebilir çözümler üretilmesi gerektiğine dikkat çekti.
ORMANLAR GIDA GÜVENLİĞİNİN GARANTÖRÜ
Kayıran, “Ormanlardan elde ettiğimiz meyveler, yemişler, mantarlar, tıbbi ve aromatik bitkiler, bal, yabani tahıllar ve kökler, dünya genelinde milyarlarca insan için doğrudan gıda kaynağıdır. İşte tam da bu noktada ormanlar, gıda güvenliğimizin garantörü olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü ormanlar yalnızca doğrudan sağladıkları gıda ürünleriyle değil, aynı zamanda tarımsal üretimi destekleyen ekolojik sistemleri ile de hayati bir rol oynar. Ormanlar aynı zamanda toprak verimliliğini artırır, erozyonu önler ve su kaynaklarını korur.” açıklamasında bulundu.
DAHA FAZLA GAYRET GÖSTERELİM
Çevre dostu olan kişi tüm canlıların da dostu olduğunu vurgulayan Kayıran, “Bunun için 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Ormancılık Haftası’nda doğamıza, ormanlarımıza karşı sorumluluklarımızı da hatırlama, hatırlatma günü olarak görüyoruz. Orman varsa, hayat var! Ormanlar sadece yeşil alanlar değil, aynı zamanda soframızdaki ekmeğin, meyvenin, suyun ve nefes aldığımız havanın kaynağıdır. Doğanın Lezzeti olan orman varlığımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak için hep birlikte çok daha fazla gayret göstermeliyiz.” sözlerine yer verdi.
