DEVA Partisi Genel Merkez Gençlik Çalışmaları Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Can Eren, "Konumuz deprem" diyerek Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konum nedeniyle deprem kuşağında yer alan, büyük bir kısmı aktif fay hatlarıyla çevrili ülkemize ilişkin önemli bilgiler verdi. Türkiye'nin yapı itibariyle deprem tehlikesi yüksek şehirlerden oluştuğunu vurgulayarak Antalya’nın görmezden gelinen şehirler arasında bulunduğunu hatırlatan Eren, "Bu büyük tehlikeye dikkat çekmek adına merkezi hükümet ve yerel yönetimi uyarmanın yanında vatandaşın tedbir almasını sağlamak için bu şekilde hatırlatmalar son derece önemlidir. Büyük depremi yaşamadan şehrimizin gerekli tedbirleri almasını temenni ediyorum" diyerek, bilimsel verilerle desteklediği tespitlerini kamuoyu ile paylaştı. 

TSUNAMİ OLASILIĞI SON DERECE DÜŞÜK

Sosyal medya hesabından yayınladığı video ile Antalya'nın Konyaaltı ilçesinden takipçilerine seslenen Eren, "Merhabalar şu anda Antalya'nın Konyaaltı ilçesindeyiz. Biraz ilerimizde dünyanın incisi Konyaaltı sahili bulunuyor. Bazı uzmanlara göre Konyaaltı sahili 7'den büyük bir olası depremde tsunami tehlikesi çok düşük bir denizdir. Çünkü hem sakindir hem de öyle çok güçlü fay hatları yoktur. Hem de küçük bir deniz olduğu için okyanusa kıyısı olmadığı için Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde bir tsunami olasılığı son derece düşüktür. Ama yine uzmanlara göre olma ihtimali son derece yüksek bir şey daha var. Konyaaltı'nda bulunan özellikle zeminden kaynaklı yapıların denetimsizliğinden kaynaklı büyük bir yıkım oluşabilir" dedi. 

ÇOK BÜYÜK BİR ENERJİ BİRİKTİ 

Antalya'nın deprem tehdidinde olmasının ana unsurunu 4 büyük fay hattının ortasında kalmasına bağlayan Eren, "Kuzeyimizde Eğirdir fay hattı, doğumuzda akil fay hattı, güneyimizde Kıbrıs Helenik fay hattı, batımızda ise Fethiye Burdur fay hattı bulunuyor. Şu anda tabloda gördüğünüz istatistiklere göre bu fay hatları büyük enerjili depremler üretmektedir. Bu çalışma 1900-2011 yılları arasındaki 5.5 şiddeti ve üzerindeki depremleri hesaba katmaktadır. 2011 yılından sonra çok büyük bir deprem olmadığını varsayarsak, bu fay hatlarının çok büyük bir enerji biriktirdiğini tahmin etmek hiç de zor olmamalı" diye konuştu. 

BATAKLIKTAN BOZMA KONYAALTI

Antalya'nın en gözde lokasyonları arasında bulunan Konyaaltı ilçesinin dezavantajlarına da açıklamalarında yer veren Eren, "Şu anda bulunduğumuz Konyaaltı ilçesinin büyük bir dezavantajı da zeminin çoğu yerde bataklıktan bozma kurutulmuş zeminden olmasıdır. Her ne kadar kurutursak kurutalım buradaki zemin 7 ve üzeri olası bir depremde zemin sıvılaşması ile karşı karşıya kalacak. Bu da yapıların çok kolay çökmesine sebep olacak. Zemin sıvılaşmasının dezavantajının yanında buradaki yapıların deniz kumundan mı yoksa başka kumlardan mı yapıldığı, bunların ne kadar dayanıklı olduğu, inşaat süresince yeterince çelik kullanılıp kullanılmadığı, ne kadar denetlendiği vatandaşların kafasında soru işareti olarak büyük bir yer kaplamaktadır" şeklinde konuştu.  

YETKİ PAYLAŞIMI ANLAŞMAZLIĞI

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangının yetki paylaşımı konusunu tetiklediğini vurgulayan Eren, "Bildiğiniz üzere birkaç gün önce ne yazık ki Bolu Kartalkaya Kayak Tesisi'nde bir otelimiz yandı ve 78 canımızı yitirdik. Buradan tekrar yitirdiğimiz canlara Allah'tan rahmet diliyoruz. Ancak yine birkaç gündür gündemimizi meşgul eden bir başka husus merkezi hükümet ile yerel yönetim arasında yetki paylaşımı anlaşmazlığı... Otelin denetiminin bakanlığa mı bağlı olduğu yoksa belediyeye mi bağlı oldu hala çözülebilmiş değil. İçişleri Bakanlığı bu karmaşayı, anlaşmazlığı 10 gün içerisinde belli olacak diye geçiştirmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.

ANTALYA'DA DEPREM OLURSA? 

Deva Partisi Yerel Yönetimler Şehircilik Eylem Planı'nda yer alan maddeleri hatırlatan Eren, "Yerinden yönetim anlayışını güçlendirmek zorundayız. Merkezi hükümette bulunan ama yerel yönetimleri ilgilendiren yetkiler, yerel yönetimlerin yerinden yönetim anlayışlarını güçlendirmek adına devredilir. Bu bağlamda Antalya'da olası 7 ve üzeri bir depremin yaratacağı yıkımda yine bir yetki paylaşmazlığı olacaktır. Bu yıkım nasıl koordine edilecek? Yıkımda Allah korusun enkazın altında kalan canlar nasıl kurtarılacak? Yine merkezi hükümet ile yerel yönetim birbirlerine yetki paslaşması mı yapacak?" açıklamasında bulundu.

NE KADAR SÜREDE MÜDAHALE EDİLECEK?

6 Şubat 2023 tarihinde yerel saat ile 04.17'de ve 13.24'de merkez üssü Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Elbistan (Kahramanmaraş) olan Mw 7.7 (8.6 km derinliğinde) ve Mw 7.6 (7.6 km derinliğinde) büyüklüğünde yaşanan depremin izlerini anımsatan Eren, "Olası bir 7 ve üzeri depremde Allah korusun buradaki yapılar yıkıldığında buradaki yıkıma Büyükşehir Belediyesi ya da merkezi hükümet fark etmez ne kadar sürede müdahale edecek? Enkazın altında Allah korusun gidecek olan canlar... Allah korusun. Bu bir gerçek. Bunu, 'Öyle şey olmaz. Ağzını hayra aç' diyerek örtbas edemeyiz. Enkaz altında ki maalesef kalacak olan canlara ne kadarda müdahale edilecek? Kahramanmaraş'tan ve Hatay'dan büyük dersler alamadık. Orada çok büyük bir yıkım yaşadık. Yollar kapandı enkazlara ulaşamadık. Hala daha cenazesi bulunamayan deprem konutlarında yaşayan depremzedeler var. Bundan hala ders çıkaramadık" değerlendirmesinde bulundu. 

ANTALYA DEPREM GERÇEĞİ İLE BURUN BURUNA

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Mayıs 2022’de başlayan deprem risklerinin azaltılması için deprem öncesi ve deprem anında alınacak önlemleri ve deprem sonrasında yapılacakları içeren, “Antalya Deprem Master Planı” çalışmalarını gündemine taşıyan Eren, "Antalya Büyükşehir Belediyesi, birkaç yıldır Deprem Master Planı üzerinde çalıştığını söylüyor. Tabii ki hiçbir şey yapmamaktan çok çok iyidir. En azından depremin bir hazırlığı olduğunu ilan ediyor ve bunun üzerinde uzmanlarla çalışma yürütüyor. Ancak 2025'in sonunda hazır olacağı tamamlanacağı söylendi. Maalesef ki geç kalıyoruz. Depremle Antalya her an burun buruna yaşıyor. Profesör doktor Naci görür yılda en az 2-3 kere Antalya'yı uyarıyor. Ama maalesef Antalya Türkiye siyasetinde popüler bir yere sahip olmadığı için yalnızca turizm ile anıldığı için tarım bile artık maalesef göz ardı edildiği için buradaki deprem tehlikesi de siyasetin gündemine bir türlü oturamıyor" dedi.

ANTALYA'DA DEPREM OLMAZ DEMEYİN! 

Sade bir vatandaş olarak hem merkezi hükümeti hem yerel yönetimleri uyarmak zorunda olduğunu altını çizen Eren, "Bu benim boynumun borcu. Burada 7'den büyük bir depremle her an burun buruna yaşarken ne kadar tedbir alınıyor? Buradaki oluşacak büyük yıkıma karşı devletimiz ve büyük şehrimiz hazır mı? Buradaki yıkıma ne kadarda müdahale edilecek? Yıkımın oranı ne olacak? Bunlara çalışıldı mı? Bunlara ne kadar kafa yoruluyor? Benim bu söylediklerime, 'Antalya'da deprem olmaz. Antalya ve çevresinde büyük deprem yaratacak fay hatları yok' diyebilirsiniz. Ama bilim yalan söylemez görünen köy kılavuz istemez" diye konuştu. 

Antalya Deprem Fay Hattı

ANTALYA GÖRMEZDEN GELİNİYOR

"Deprem" denildiği zaman akla gelen ilk şehirler arasında yerini alan İstanbul'u Antalya gözüyle yorumlayan Eren, açıklamalarını şu ifadelerle noktaladı: "İstanbul ne kadar öncelikli ise ki ekonomimizi çok büyük bir kısmı orada. Evet İstanbul yıkılırsa çok büyük bir tehlike altına gireceğiz. Ancak Antalya'da tehlike altında. Bir yere enerjimizi harcarken ki ben deprem hususunda İstanbul'a da yeterince enerji harcandığını düşünmüyorum. Antalya görmezden geliniyor. Her şey için çok geç olmadan tedbir almak zorundayız. Bu sorunu görmezden gelerek asla çözemeyiz."

Muhabir: DUYGU TEKİN